57. BÖLÜM

180 4 0
                                    

57. BÖLÜM

Bu kadar. Bu kadarım ben.
Beş perdeyim.
Beş kişiyim.
Beş yaşındayım.

Bu kadar. Bu kadarım ben.
Küçüğüm.
Deliyim.
Kötüyüm.

Bu kadar. Bu kadarım ben.
Her şey kadar anlamsız,
hiçbir şey kadar anlaşılmazım ben.

aysar: Son 9 günün kaldı

Onun gibi...

Ne diyeceğimi bilemiyorum, yapman gerektiğini mi yoksa vazgeçmen gerektiğini mi

Fark ettim ki hiçbir şey bilmiyorum

Nasıl bilebilirim ki

Emin olamam hiçbir şeyden

Görmediğime inanamam

Şaşıracaksın şimdi

Keşke seni görebilsem

9 gün sonra veya sadece o gün

İlk ve son

Son...

Ve sadece son

Başımı telefondan kaldırıp bir süre düşündüm. 9 gün... 216 saat... 6'sı geçmişti bile. Dakikalar su gibi akıyordu, saniyelerse yavaş sanki. Saniyeleri saymayı bırakınca dakikalar geçip gidiyordu. Ama saniyeler, sayarken çok yavaşlardı. Dakikalarsa... takip bile edemiyordum. Nasıl bir çelişkiydi bu?

Sadece insanlar değil, hayat da çelişkili Pearl...

Bana yazmayalı 10, hatta bugünle birlikte 11 gün olmuştu. Aktif bile olmayınca ben de yazmadım ona. Belki o bile tanıyamamıştı beni, katil tarafıma katlanacak kadar, her şeyimi anlatsam da. Gizli kalmak bu yüzden iyiydi. İnsanlar çıplak gerçeği sevmezler. Ben de sevmem. Çıplak gerçeklik acıtır. Dürüstlüğü aşıp acımasızlığa dönen şeylerin tamamıdır gerçeklik. Bu yüzden -korktuğumdan belki de- kimseye tüm gerçeklerimi açmadım. Herkese bir şeyleri eksik eksik anlattım.

Oysa Pearl'e her şeyi tüm çıplaklığıyla anlatmıştım. Olmayan bir adama takıntılı denecek derecede âşık olan biri, benim gerçeklerime dayanamayıp kaçmıştı. Bu yüzdendi benim de saklanmam. Çünkü etrafımda insanlar varken mantıken yalnız olmuyordum ama eğer onları kaçırırsam gerçekten yapayalnız olurdum. Kendimi avutacak hiçbir şeyim kalmazdı. Kar soğuğunda yalnızca bir mont giymek gibiydi yaptığım. Tir tir titresem de üzerimde montum olduğu için kimse üşüdüğümü düşünmezdi. Ama ben yine de hasta olurdum. Ama montum olmasa da kimse beni evine almazdı, sokak çocuğunun biri olurdum çünkü. İnsanlar lazımdı. Korur gibi gözükürler, bakışlarıyla parçalasalar da. Bir nevi avutma mekanizması benimki. İnsanların arasında, daha çok insan gibi görünürdüm. Ve deliliğimi gizleyip beni koruyan da bu olurdu.

Ama şimdi beni eve alan, sarılıp ısıtanlar vardı. Her ne kadar yine de onların yanlarında montumu çıkarmasam da.

Eskiden kendim için korkardım. Ben yalnız kalırdım öğrenirlerse, ben üşürdüm, ben ölürdüm. Ama şimdi etrafımdakiler için korkuyordum, kendimden. Öğrenmeleri ilk defa böylesine korkutuyordu beni. Ya onlar da giderlerse? Onlar kamuflaj için kullandıklarıma benzemiyorlardı ki...

AYSARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin