Günler geçtikçe eğitimlerime devam ediyor ve çakramı yönetmeyi daha fazla öğreniyordum. O çocuk ile o günden sonra çok fazla görüşememiştik bile. Onu fazlasıyla merak ediyordum. Ve öğrenmiştim ki yıllar önce köye saldıran Kyubi'nin taşıyıcısı o çocukmuş. Kyubi o gece bir çok kişinin ölümüne sebep olmuş. Dördüncü Hokage onu mühürlerken eşi ile birlikte ölmüş.
Böyle olsa bile hiçbir şeyden haberi olmayan Naruto'dan bu kadar nefret etmeleri doğal değildi. O hiçbir şey yapmamıştı. İçine yerleştirilen şeytanın yaptıkları onun suçu değildi. Hatta daha yeni doğmuş bir bebeğin tüm bunları yaptığı düşüncesi hangi aptalın zihninden çıkmıştı acaba?
Yıllar geçmişti. Ben güçlendikçe boş vakitlerimde Kakashi arıyor fakat onu bir türlü bulamıyordum. Bu adam neden bu kadar esrarengizdi?
Köyün sokaklarında yürürken yine bir kargaşa koptu. Halk sürekli bağırıp duruyordu ve koşuşturuyorlardı. Olanları görmek için o kargaşaya gittiğim zaman bir kaç kişinin peşinden koşan Naruto'yu görmüştüm. Ellerinde boya kovaları vardı ve üstü boyanmıştı. Gülerek ona kızan insanlara dalga geçiyor ve kaçıyordu. Onun arkasından koşup onu yakalamaya çalışan insanların peşine takıldım bende. Koşuşturma yarım saate yakın sürmüştü. Ve artık Naruto'yu yakalamaktan vazgeçmişlerdi. Fakat ben bunu yapmaktan vazgeçmemiştim.
Onu sonunda yakalayabilmiştim. Saklandığı yere kadar gidip onun arkasında soluk soluğa durdum. "He he he... Hepsi bunu hak etti,"
Özgüvenle gülerken onu omzundan yakaladım ve durmasını sağladım. "Ne yaptığını sanıyorsun?"
Naruto korkuyla döndü ve bana baktı. Beni görünce yüzünde rahat bir ifade büründü. "Ouka abla!"
Heyecanla atıldı ve boynuma sarılırken ona karşılık vermeye çalıştım fakat bir o kadar da nefes nefese kalmıştım. "Naruto seni yakalayana kadar mahvoldum."
"Abla... Abla ne yaptığımı gördün mü? Oraları boyadığım için delirdiler,"
Heyecanla yaptıklarını anlatırken gülümseyerek dinledim onu fakat bu yaptığı yanlıştı. Yavaşça kafasına vurdum ve onu azarlamaya başladım. "Bu yaptığın yanlış bir şey!"
Kafasını ovalarken suratını astı. "Neden yanlış olsun? Hepsi bunu hak etti!"
"Aptal. Bunu yaparak neyi amaçlamaya çalıştın acaba?" Kollarını göğsünde kavuşturup "Sende onlar gibi beni azarlayacak mısın yoksa?"
"Evet! Kendine zarar verebilecek şeyler yapmaktan vazgeç! Hangi Hokage çocukken senin yaptıklarını yapmıştır acaba?"
Onunla dalga geçerken başını kolumun altına aldım. Boyu iyice uzamış ve neredeyse omzuma gelmişti. Onun böylesine güzel büyüdüğünü görmek içimi okşamıştı. "Ben diğer Hokage'leri geçecek kadar güçlü olacağım Ouka abla." Dişlerini göstererek güldü. Başını okşayıp saçlarını karıştırdım. "Yemek yedin mi? Ve acile temizlenmen gerek! Hadi evine gidelim sen temizlenirken sana yemek yapayım ve sonra görüşemediğimiz zamanlarda neler yaşadığını bana anlat."
Bana karşı gelmek ister gibi oldu fakat onu yeniden azarladığım zaman surat asıp beni evine götürmeye başladı. "Evinde yemek yapmak için malzeme var mı?"
"Ramen var!"
Ona baktım. Bu çocuk sadece ramen mi yiyordu? "Bu sağlıklı değil! Gitmeden önce balık alalım olur mu?"
Yolda giderken bir kaç yere uğramış malzeme almıştık. Naruto başından geçenleri anlatmaya başlamıştı çoktan. "Ouka abla akademiye başladım. İruka Sensei bana ilk başta soğuk davranırken yine bir gün başımı belaya soktum ve beni kurtardıktan sonra daha iyi davranmaya başladı. Eğer o gün izin vermiş olsaydı arkadaş edinebilirdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Kakashi (+18)
Fanfiction***Bu hikaye Naruto animesi evrenin içerisinde geçmektedir. Eğer Naruto animesinde olsaydım neler olurdu? Hikaye anime ile birlikte ilerlemektedir.*** Omuzlarında duran ellerimi düşünmeden uzattım ve yüzünü kapatan maskeyi aralarken gözlerimi kapatt...