Kahvaltıyı yapmış ardından temizlik yapmaya başlamıştım. Ev küçük olmasına rağmen son bir kaç gündür düzgün bir temizlik yapılmıyordu. "Benimle ilgilenmek yerine temizlik mi yapacaksın?" Saçlarımı başımın üzerinde sıkı bir topuzla bağladım. Temizlik bezini elime alırken "Temizlik yapmam lazım. Göreve çıkınca evin haline bakmıyoruz bile."
Bana ulaştı ve elimde ki bezi alıp kenara fırlattı. Belimden tutup beni kendisine bastırırken bedenlerimiz birleşmişti. Diğer eli ensemde durdu ve başımı geriye yaslayıp ona bakmamı sağladı. "Şu an iyileşmeye ihtiyacım var,"
Gülümsedim. Öne eğilip dudaklarıma uzandı fakat öpmedi. Dudaklarımız birbirine dokunuyordu fakat ileriye gidip derin bir öpücük bana vermiyordu. Onun gibi bende gülümsedim. "Eğer iyileşmek istiyorsan yatıp dinlenmeye ne dersin."
Elimi koluna yerleştirdim ve tırnaklarımı ona bastırdım. Başını eğip beni öpmek için bir pozisyon oluşturdu. "Benimle yatmanı istiyorum." diye mızmız bir çocuk gibi sesini yükseltti. Ellerimi yüzüne yerleştirdim ve saçlarıyla oynadım. "Gerçekten koca bir bebek gibisin,"
"Bebek mi?"
"Evet benim bebeğimsin,"Başımı geriye çekmeden önce burnunun ucuna bir öpücük kondurdum. Şimdi yüzünü tam görebiliyordum. Yüzü hafifçe kızardı. "Bir kez daha söyler misin?"
"Sana bebeğim dememi mi istiyorsun?" Yüzünde güzel bir tebessüm oluşurken bu adamın tam olarak nasıl birisi olduğunu kestiremiyordum. Bazen hırçın bir deniz gibi beni deli ediyordu bazen ise sakinliği ile kollarında huzur bulmamı sağlıyordu. Şu an ise aynı anda hem deli gibi yüksek dalgaları vardı hem de sakinliği ile beni kucaklıyordu.
"Sesin çok tatlı geliyor bu yüzden biraz daha demeni istesem beni ödüllendirir misin?" Ellerimle yanaklarını ovuşturdum. Gülüşüme engel olamıyordum. Ben bu adama deli gibi aşık oluyordum. "Bundan sonra sana sürekli bebeğim diyeceğim. Çok tatlısın..."
Uzandı ve burun köprümün üzerine öpücük kondurdu. "Bilerek bu şekilde davranıyorum çünkü beni bu şekilde sevmen hoşuma gidiyor." Ani itirafı ile şaşırmıştım. "Yani beni daha fazla kendine aşık etmek istiyorsun? Gerçekten yaramazlık yapıyorsun."
"Amacım daha fazla sevgini istemek fakat bu yaramazlık gibi gözüküyorsa evet ben yaramaz bir bebek olabilirim." Kıkırtısı ile dudakları yanaklarımdan aşağıya boynuma ulaştı. İşte o huzur dolu deniz yavaşça beni içine çekip derinliklerine gömmeye başlamıştı bile. "Artık sana bebeğim demeyeceğim," diye mızmızlandım. Parmakları sırtımda sıkıca dolaştı. Sıcak nefesi boynuma değdi. "Neden?"
"Çünkü yaramazlık yapıyorsun. Eğer sana bebeğim dememi istiyorsan bana bir şey vermelisin,"
Yüzünü boynumdan kaldırdı ve çenemin altında öpücük yerleştirdi. "Ne istersin?" çenemden tırmanıp yanaklarıma öpücüklerini kondururken beni derinden öpmesini istedim. "Beni güzel bir şekilde çağırmanı," Bedenim çoktan onun hakimiyetine girmişti. Zihnim doğru düşünemiyordu. Bu oynayışına izin verdim ve ufak eğlencesine katıldım. Ellerimi göğsüne bastırdım ve boynuna tutundum. Yanağımı avuç içine alırken gözlerimin içine aldı ve sakince soludu.
"Sevgilim," Şakağıma bir öpücük kondurdu. "Tatlıma ne dersin?" Dudakları aşağıya kaydı ve kulak mememe uzandı. "Aşkım?" Boynumdan aşağıya inerken nefesi tenimin üzerinde oynuyor ve gıdıklanmamı sağlıyordu. "Peki hayatım bana bir öpücük verecek misin?"
Bakışları bana ulaştı. Gri gözlerinin içi alev gibi yanıyordu. Onunla birlikte bende alev çukurunun içine çekildim. "Bana biraz daha güzel takma isimlerle hitap etmelisin," Gülümserken bana uzandı fakat dudaklarıma dokunmadı. "Güzelim bundan keyif alıyorsun değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Kakashi (+18)
Fanfiction***Bu hikaye Naruto animesi evrenin içerisinde geçmektedir. Eğer Naruto animesinde olsaydım neler olurdu? Hikaye anime ile birlikte ilerlemektedir.*** Omuzlarında duran ellerimi düşünmeden uzattım ve yüzünü kapatan maskeyi aralarken gözlerimi kapatt...