Dear Kakashi (+18)

24. Bölüm

Biliyorum herkes o anı bekliyor. Kakashi rüzgarları esiyor. Sıkı tutunun.

Sabahın erken saatlerinde sonunda çok fazla yaptığım ödeme sayesinde çakrayı takip etmeye devam ettim. Çakra dün akşamdan beri aynı yoğunlukta kalmıştı fakat iyi bir durumda olmadığını hala hissedebiliyordum. "Eğer Gatou'nun adamlarına yakalanırsak kurtulmamız çok zor olur," diye konuştu sandalı süren adam.

"Gatou mu? O da kim?"

"Dünyanın en zengin insanları arasında yer alan birisi. Fakat bu zenginliği uyuşturucu ve ninja kullanarak bir çok kişiyi hakimiyeti altına alan bir adam. Şimdi ise gözünü bu topraklara dikti. Yaklaşık bir yıldır burada ve hızlı bir şekilde ele geçirdi burayı. Fakat bir korkusu var. Tazunasan'ın yaptığı bu köprü onun tek korkusu. Eğer bu köprü tamamlanırsa deniz ticaretinde olan hakimiyeti son bulacak."

Adam bana anlatırken başımı salladım. Sanırım Gatou denen bu adam ile Kakashi bir şekilde bir araya gelmişti. Ve sanırım bu adam yüzünden şu an tehlikedeydi. Çakrasını takip ederken yoğun sisin arasında büyük bir yapı gördüm. Köprü bu olmalıydı. Gerçekten kocaman yapılmıştı.

Sandal sakin bir şekilde ilerlemişti. "Birazdan ülkeye varacağız. Biraz daha güvenle gitmemiz için Mangrov'lardan gitmeliyiz." Kanallardan birisine doğru ilerledik. Çıkış yaklaştıkça aydınlık arttı ve bizi sisin olmadığı güneş ışığının parladığı bir yere getirdi.

Suyun içinde büyüyen ağaçlar ve kanal boyunca sıralanan evler çok güzel bir görüntüsü vardı. Sandal kenara yaklaştı ve inmemi sağlarken adama ücretin geri kalan kısmını ödedim ve teşekkür ederek çakra izlerini takip etmeye devam ettim. Patika yolunda devam ederken çevreye bakındım. Kakashi buraya neden gelmişti?

Onun şimdi jonindi ve ders vermesi gerekiyordu. Nasıl bu kadar tehlikeli işlere girmişti? Zengin iş adamları? Köprü yapımı? Neler oluyordu? Evden yalnızca iki haftalığına uzaklaşmıştım. Benim gidişim ile başına gelmişti bu adamın?

Yolun ortalarına geldiğimde hissettiğim yoğun çakra ile duraksadım. Burada yalnızca Kakashi'nin çakrası değil Naruto'nun çakrası da yoğun bir şekilde vardı. O ikisi neden böylesine tehlikeli bir şeyin içine girmişlerdi? Başımı kaldırıp bir ağaca baktım. Ağacın üzerinde büyük bir yarık vardı. Ve yarık sanki bir şeyle kusursuz bir şekilde kesilmiş gibiydi.

Yere eğildim ve kontrol ettim. Toprak hafif ıslaktı. Ve ağaçların dibinde çamur kalıntıları vardı. Burada bir savaş olmuştu. Suyun akıntısı olduğu yeri takip ettim. Güneş ışığında parlayan bir nesne görünce ilerledim ve onu elime aldım. Bu bir senbondu. Kaçak ninjaları yakalayıp onların üzerinde deney yapayan gizli birliğin kullandıklarına benziyordu. Bunlar doğru isabet ettirildiği sürece birisinin çakra yollarını kapatıp öldürebilirdi fakat aynı zamanda tedavi amaçlı da kullanılıyordu.

Umarım bu iğneler Kakashi'ye isabet etmemiştir.

İğneyi çantama atıp yol boyunca çakrayı takip etmeye devam ettim. Sonunda sahil yoluna yeniden gelirken evlerden birisinde kayboluyordu. Adımlarımı hızlandırıp eve doğru koştum. Kapının girişine gelince dikkatlice çevreyi izledim.

Adım sesleri duyunca hemen saklandım. Evin içinden siyah saçlı bir kadın ve yaşlı bir adam çıktı. "Baba bu ninjalara güvenebilir miyiz?" diye edişe ile konuştu. Demek doğru yere gelmiştim. "Merak etme Tsunami... O sensei ve üç çocuk çok iyiler. Bize yardım edecekler eminim."

Biraz daha güvenli hissetmesi için elini kızının omzuna yerleştirdi ve pat patladı. "Dert etme! Dert etme! O ufak çocuğun bile nasıl dövüştüğünü gördüm. Şimdi köprüyü inşasına devam etmeye gidiyorum."