66. Bölüm

157 24 6
                                    

Naruto Shippuden 21-30 bölümleri arası. Kısaltmak içi elimden gelen her şeyi yaptım.

Naruto düşünmeden Deidara'nın peşinden koştururken Kakashi arkasından gitmişti. "Ouka Sakura'ya dikkat et." Burada kalmamı isterken onu dinlemek zorunda kalmıştım. Benden hızla uzaklaşırlarken içeriye girip kopan gürültüye baktım. Sakura genç bir çocukla dövüştüğünü görünce ne olduğunu anlayamadım. 

"Büyük anne bu kim?"

"Sasori. Nasıl hala genç bilmiyorum." Kızıl ve çocuksu yüzü ile karşımda duran Sasori'ye bakınca aklıma Haru yani Shou gelmişti. Sanırım o da kendisine bir tür değişik şeyler yapmıştı. Sakura sanki kendisi hareket etmek yerine onu başka birisi daha doğrusu büyük anne hareket ettiriyordu. 

Sasori bir kukla çıkarıp onunla ona saldırırken bende dövüşe girdim. Ve sanki halihazırla başka bir kuklası varmış gibi benimle de dövüşmeye başlamıştı. Dövüş hareketleri ve jutsular kuklalar üzerinde işe yaradığını düşündüğüm zaman tekrar bir araya geliyor ve bana saldırmaya geçiyorlardı. İçlerinden çıkan demir iğneler üzerime yığılırken kendimi kurtardım ve nasıl dövüşeceğimi düşündüm. Havada duran bir kuklayla dövüşmek kadar berbat bir şey yoktu. 

Sakura'nın işi daha da zorlayıcıydı. Fakat büyük anne sayesinde işin içinden güzelce sıyrılıyordu. Çantamdan çıkardığım yıldızları ve bıçakları ona atarken dikkatini dağıttım. Gölge klonu yaparak çoğaldım ve saldırımı hızlandırdım. Zıpladım ve etrafında hareket ederken ateş elementi büyüsünü yaparak yanmasını sağladım. Kukla sonunda dayanamayarak alevlerin arasında kalırken bir den etrafa yayılan mor bir gaz ile ne olduğunu anlamaya çalıştım. 

"Havayı solumayın. Zehirli gaz bu!"

Ağzımı kapatıp geriye kaçınırken Sakura'nın gazın içinde kalırken geriye çekildim fakat Sakura şanslı değildi. "Sakura!" diye bağırdığı. Tahmin ettiğim gibi büyük anne Sakura'yı yönlendiriyordu. Sasori bir taraftan onu çekerken büyük annede diğer taraftan çekiyordu. Durmadım ve çantamdan çıkardığım bir bıçağı fırlatmak istedim fakat Sakura'nın nerede olduğunu bir türlü göremiyordum. Atarsam ona gelebilirdi. Bu ihtimalle olduğum yerde hareket ederken toz bulutunun içinde birden patlama oldu. 

Sakura havada süzülürken büyük anne onu tutmuştu. Bayılmıştı sanırım. Yanına koşup iyi olup olmadığına bakarken birden öksürerek uyandı. Ve büyük anne bundan sonra ki dövüşü kendisi alacağını söylemişti. Ortaya iki kukla daha çıkarken büyük anne ve Sasori dövüşmeye başlamışlardı bile. Öylesine hızlı hareket ediyorlardı ki tabip bile edemiyordum. 

Sasori'nin insanlardan çakra yaptığını öğrendiğim zaman şaşkınlıkla gözlerimi açtım. Önümüzde duran kukla Sandaime Kazakega'nın vücudunu kullanmıştı. Ve insan kuklanın en önemli avantajı ise kullanılan kişinin tüm yeteneklerini ve çakrasını kullanabilmesiydi. 

"Sadece bu değil," diye söze karıştı. "Nasıl olsa bunların hepsi benim koleksiyonumun birer parçası." 

Bunu çok basit bir şekilde söylüyordu. İnsanlardan kukla yapmak onun için normal bir şeymiş gibi. Düşüncesi bile iğrençti. "Siz ikiniz. Buradan gidin onunla dövüşeceğim. Böyle bir olaya hiçbir şansınız yok!" Büyük anne hazırlanırken sözüne karıştım. 

"Ama,"

"Biz de yardım edelim!"

Sasori saldırıya başlarken son anda kaçınmıştık. Sasori kuklaları ile dalga geçerken neyden bahsettiğini merak etmiştim. Çünkü büyük anne iki kuklaya anne ve baba diye hitap etmişti. Sasori'nin nasıl bir geçmişi olduğunu öğrenmek istedim. Yeniden bir saldırı yaparken kaçmak için ne kadar geç olduğunu anlayamadım. Fakat büyük anne bizi yeniden kurtarmıştı. Bu iş gittikçe can sıkıcı bir hal almaya başlıyordu. 

Kendimi büyük annenin yanına atarken elimi üzerine yerleştirdim. "Sana çakra vereceğim merak etme!" Çakra akışım ona iletilmeye başlamıştı bile. Yaşlılığın verdiği zorlama ile nefes nefese kalmıştı. Büyük anne kolunu kuklaya çevirmişti fakat hala Sasori'nin nasıl genç kaldığını merak ediyordu. 

Ve sonunda öğrenmiştik. Sasori kendisini kuklaya çevirmişti. Artık bir kalbi yoktu ve bedeni çakra ile yönetiliyordu. Büyük anne gitmemizi söylerken Sakura bana baktı. "Beni kullan büyük anne. Beni bir kukla olarak düşün. Ben dövüşeceğim!" 

İlk başta büyük anne buna karşı çıktı fakat arkasından ona seslenerek "İstediğin kadar çakramı kullanabilirsin büyük anne." diye güç verdim ona. Yenmek zorundaydık. Sakura tehlikede olsa bile başka şansımız yoktu. Dövüş yeniden başlarken Sasori'nin oluşturduğu demir kütleler birer birer göndermeye başlamıştı. Büyük anne ustalıkla hepsinden Sakura'yı kurtardı. Sakura koştu ve demir bloğa yumruk sallarken fırladı ve Sasori'ye dönerek uçtu. Çakramı daha fazla verirken sanki Sakura'ya da gittiğini düşünüyordum. 

Dövüş şiddetle devam ederken tavana saplanan blok sonunda tavanı çökertti ve toprak zemini doldurmaya başladı. Sasori düşünmeden yeni bir teknik uygularken havada oluşan büyük mızraklar üzerimize yağarken zar zor kurtulmuştuk. Sakura yerde baygın yatıyordu. Kukla üzerine doğru fırladı. Korkuyla yerimizde hareket ederken Sakura bizi şaşırtıp kuklaya öyle bir sert güçle vurdu ki kuklanın parçaları etrafa saçıldı. 

Şaşkınlıkla bakıyorduk. Kuklanın kırılışı ile etrafta ki demir yığınları birer kum haline gelip dağılmaya başladılar.  Sakura yanımıza gelirken düşünmeden çakramı ona yükledim ve dövüşmesine destek oldum. Elimden yalnızca bunu gelmesi fazlasıyla sinir bozucuydu. 

"Ben de bir şey yapmak istiyorum."

"Bu son dövüş. Bu işi burada bitirelim."

Tekrar dövüşe devam ederken bu sefer işler daha da kötüleşmişti. Sakura ile birlikte savaşmaya hazırlansak bile Sasori ardı ardına alev püskürtüp ona karşılık vermemize izin vermiyordu. Kendimizi kayaların arkasına atıp durduk. "Onun dikkatini çekeceğim Sakura dikkatlice yaklaş ve işini bitir."

Ortaya atlayıp bana gelen alevleri engellemek için su elementi jutsusu yaptım ve savaşmaya başladım. Sakura buna fırsat bilip ona yaklaşırken son anda onu fark etmişti fakat Sasori'nin asıl hedefi büyük anne gidiydi. Çıkardığı bıçaklar hızlıca dönüp ona dönerken Sakura ondan çıkan halata asıldı ve büyük anneye ulaşmasını engelledi. Kendisine hızlıca çekip yumruğu ile parçalanmasını sağladı. 

Her şeyin bittiğini sanıyorduk ta ki parçalar yeniden bir araya gelene kadardı. Bu sefer büyük anne de son kozunu oynuyordu Sasori'de. Havada asılı duran onlarca kukla bize gözükürken aynı şekilde büyük annede kendi kozu ile kuklalarını göstermişti. 

Sonsuz savaşa girmiştik. Sakura ile birlikte bir tarafta kuklaları yok etmeye çalışıyorduk bir yanda da büyükannenin kuklaları savaşıyordu. O kadar fazlaydılar ki biri bitiyor bir diğeri geliyordu. 

Büyükanne hapis kuklasını Sasoriye gönderirken bedeni duvara hapsoldu. Bu sefer tam bitti derken rahat bir nefes almak istedim. Fakat Sakura bir terslik fark etmiş gibi hareket ederken ne olduğunu anlamak için koştuğu yere baktım. Sasori son anda oyun oynamıştı belli ki. Çünkü hızla yaklaşıp büyük anneyi öldürmek için hareket ederken bende konuşmaya başladım. Fakat benden önce giden Sakura'ydı. 

Elinde ki kılıç Sakura'ya girerken çığlık attım. Koşup ona yetişmeye çalışırken hala büyük anneyi düşünüyordu. Sakura kılıcı tutup Sasori'nin hareket etmemesi için çabalarken bir adım atıp Sasori'yi tutmak istedim fakat kolundan fırlayan bir bıçak avuç içimi delip geçmişti. Kan yere damlarken yeniden Sakura'ya saldırdı. 

Ve o an büyükanne sonunda Sasori'yi yakalamıştı. Anne ve baba kuklası ona sarılır gibi kılıç saplarken mühür içine hapsetmişti. Göğsünde ki parçalar onu yaşatan şeydi. Büyük anne yaptığı oyunu anlarken ona sormuştu. Bu sırada yorgunlukla bayılan Sakura'ya yardım etmek için hareket ettim. Delinen elim çoktan iyileşmeye başlamıştı. Kılıcı içinden çıkarırken kendi kendine iyileştirmeye devam etti. 

Sakura kısa bir süre sonra kendisini toparlamıştı. Kalbi diye tahmin ettiğim parçasından sızan kan damlaları Sasori'nin daha fazla yaşamayacağını gösteriyordu. Ölmeden önce bize Orochimaru hakkında bilgi verdikten sonra gözlerini kapattı.

Dear Kakashi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin