Biraz ara verelim yeter bu ne her bölüm o işi mi yaparlar. Ev şelale oldu.
Koltukta rahat bir şekilde yatıp kitabını okuyordu. Beni bırakmasının büyük etkilerinden birisi akşam ziyarete geleceklerini haber veren Naruto'ydu. Kakashi'nin dinlendiği süre zarfında neler olduğunu merak ediyordum. Akşam yemeği yiyebilmemiz için çoktan üçten fazla çeşit yapmıştım. Aslında bu kadar çok yapma sebebim, Kakashi'nin yaptığı sandviçler ile tatilimizi bitirebilirmişiz.
Fazla kalan kısmı dolaba koyup daha sonradan ısıtıp yiyebilirdik. Pirinç, tatlı ekşili tavuk, Kakashi'nin aniden canı çeken miso çorbası... Birkaç meze hazırladım ve masaya koymaya başladım.
"Güzel kokular geliyor,"
Mutfağa girerken yüzünde güzel bir tebessüm vardı. "İki gündür düzgün yemek yemiyoruz. Bugün biraz şımaralım dedim." Yaptığım yemeklere baktı.
"Fazla yapmışsın."
"Evet. Daha sonra ısıtıp yiyebiliriz diye," Evin kapısı çalınırken yüzünü kapatırken ilerledi ve kapıyı açtı. Bende masaya tabak ve çubukları yerleştirdim.
"Kakashi Sensei! Yürüyebilecek kadar iyi hissediyor musun?" İçeriye girdiğinde Naruto'ya baktım ve gülümsedim. Naruto'nun yüzünde kocaman bir tebessüm oluştu. "Ouka Teyzem buradaymış!"
Koşarak masaya ulaştı. Çocukken beni görünce bana sarılan çocuk yerine şimdi sadece selamlayan birisi vardı. Gözlerimi devirip masaya oturmaya çalışan Naruto'yu durdurdum. "Dur bakalım, çılgın ergen!" Surat asarak bana baktı.
"Efendim."
"Bir şeyi unutmadın mı?" Kollarımı hafifçe açıp gösterdiğimde yüzünü eğip mutsuz bir ifade ile kıvrandı. "Ouka teyze artık büyüdüm."
"Büyümüş olman sarılmanı engellemiyor, Naruto." Kakashi benim yerime cevap verirken omuzlarını silkip dudak astı. Ah! Gerçekten çok hızlı büyüdü.
"Boş ver. Demek artık Naruto'yla o kadar yakın değiliz. Demek ki üç yıl boyunca özleyip nasıl olduğunu merak eden sadece benmişim." Ağlama taklidi yaparak mutfağa yöneldim. Çorbaları koymak için kaseleri doldurmak için hareket ettim.
"Ouka teyze!" Arkamdan omuzlarını asıp bana yavaşça yürüdüğünü hayal edebiliyordum. Gülüşümü bastırdım fakat ona bakmadım. "Sarılmak bana artık tuhaf gelmeye başladı. Ben büyüdüm-dattebayo."
"Görevdeyken gençlik ruhu için çabalayan bendim, doğru."
"Sana yardım edeyim Ouka teyze."
Gönlüm bu şekilde almaya çalıştığı belliydi. Başımı çevirip ona baktım. Kaselere uzanıp içini doldurmaya başladığında yüzünde heyecanlı bir tebessüm vardı. "Çok güzel kokuyor," Kaseleri doldurup masalara yerleştirirken kapı yeniden çalmıştı. Gelecek başka birileri daha mı vardı diye düşünerek Kakashi'ye baktım. Omuz silkip gözden kayboldu. Kısa süre içinde içeriye Gai'nin heyecanlı sesi doldurmuştu. "Kakashi, benim biricik ezeli dostum."
"Kakashi Sensei, geçmiş olsun nasılsın?" Lee'nin sesi arkadan yükselirken masalara daha fazla tabak koyacağım belli olmuştu. "Kalın Kaş!"
"Oi Naruto! Sende mi buradasın?" Gai soru sorarken Lee ve Naruto bakıştı. Büyük ihtimalle haberleşmişlerdi ve bu akşamı onlar hazırlamışlardı. Masayı hazırlayıp yemeye oturduğumuz da herkesin enerjisi fazlasıyla yerindeydi.
"Kakashi nasıl hissediyorsun?"
"Hala iyileşiyorum," diyerek göz gülümsemesi yaptı Kakashi. Naruto yemeğinden büyük parçalar alıp ağzına atarken konuşmaya başladı. "Yedinci takıma Kakashi Sensei yerine geçici olarak Yamato Sensei kaptanlık yapmaya başladı. Ama takıma giren başka birisi daha var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Kakashi (+18)
Fanfiction***Bu hikaye Naruto animesi evrenin içerisinde geçmektedir. Eğer Naruto animesinde olsaydım neler olurdu? Hikaye anime ile birlikte ilerlemektedir.*** Omuzlarında duran ellerimi düşünmeden uzattım ve yüzünü kapatan maskeyi aralarken gözlerimi kapatt...