27. Bölüm

614 59 22
                                    

Evden birazcık uzaklaşıp sahil boyunca yürümeye devam ettim. Bugün çok huzurlu bir gündü. Deniz parlak bir mavilikteydi. Bir kaç martı peş peşe uçup bağırırken bu huzur canımı bir şekilde sıkmıştı. Kalbim sıkışırken kalbimde Naruto'nun çakrasının yükseldiğini hissettim.

Köprüye henüz gitmemiş olması gerekirdi. Ve aniden bu artış birisi ile dövüştüğü anlamına geliyordu. Henüz dünkü yorgunluğu geçmemiş olması gerekiyordu. Çakranın geldiği yönü takip ettim. Evde geldiğimde Naruto'nun adamlarla dövüştüğünü gördüm.

Çoklu Gölge Klonu Tekniğini uygulamış ve adamların işlerini hızlıca bitirmişti. Küçük çocukla bağırarak gülüşüyorlardı. "Naruto neler oluyor?" diye seslendim ona. "Ouka abla! Kakashi Sensei'lerin yanına gidiyordum fakat ormanda bazı şeylerden şüphelendim. Bu adamlar Tsunami abla ve İnari'ye zarar vermeye çalışmıştılar."

Adamları mühür ile bağlarken yerde yatan Tsunami'ye uzandım. Bayılmıştı. "Naruto abi bir ninja gibi yendi onları," Şanslıydık ki bu iki ahmak gerçekten aptallarmış. Naruto'ya bir zarar gelmemiş. "Çünkü Naruto gerçek bir ninja!"

Çocuk heyecanla zıplarken kadını kucaklayıp eve taşıdım. Onu kanepeye yerleştirirken ona vurdukları yerinin iyi olup olmadığını kontrol ettim. Dışarıda iki çocuk konuşurken Naruto'nun bağırdığını duydum. "Kahraman olmak hiçte kolay değil, aksine çok zor-dattebayo!"

Sanırım Kakashi'lerin arkasından gidiyordu. Dışarıya çıkıp bağlanan adamlarla ilgilenmeye başladım. Şimdilik onları bir yerde bağlı tutabilirdik. İnari ile birlikte onların işini bitirdikten sonra İnari benimle konuşmaya başladı. "Şey... Sen de mi ninjasın?"

"Evet ben de bir ninjayım."

Birlikte kadının iyi olup olmadığını kontrol ederken bir süre daha uyuyacağını fark ettim. "Naruto abi kahramanların gerçekten var olacağına bana inandırdı," diye konuşurken sesinde hüzün vardı. Onun karşısına geçip oturdum. "Naruto gürültücü olsa bile inandıkları peşinde koşup, doğru olan şeyleri yapmaya çalışır. Her zaman mücadele eder. O gerçekten muhteşem bir çocuk,"

Naruto'yu uzun zamandır tanıyordum. Ve o tanıdığım çocuklardan çok daha farklıydı. Herkes ona sırtını çevirse bile kendini kabul ettirmek için uğraşırdı. Aptalca şeyler yapsa bile var olduğunu ve ona sırtını çeviren insanların her birine yardım etmeyi bile kabul edecek iyi kalpli bir çocuktu. O gerçekten güçlü bir çocuk.

"Ben de... Ben de Naruto abi gibi savaşacağım. Gidip herkesi toplamalıyım!"

Evden koşar adımlarla çıkarken onun arkasından gittim bende. Ne yapacaktı? Burada tam olarak neler dönüyordu? Onunla birlikte iskelede koşup evlerine kapanan halkı çağırmaya başladık. Şimdi anlamıştım. O köprü onların umuduydu. Eğer hep birlikte savaşırlarsa kimse onlara karşı çıkamazdı.

Kalbimde yine bir yoğunluk hissettim. Kakashi'nin çakrası azalıp artarken bir dövüşe girdiğini hissettim. Fakat bu sefer endişe etmeme gerek yoktu. Bir kaç gün önce hissettiğim acı ile kıyaslanınca bu bir hiçti.

Burada bir an önce işimi halledip onun yanına gitmem gerekiyordu. Fakat bana bu göreve karışmamam gerektiğini özellikle belirtmişti. "Hadi ama millet! O köprüde bizim için savaşan Naruto Abi var! Neden hala burada duruyoruz?"

Çocuk evlere birer birer çalıp oturan kişileri kaldırmaya çalışırken kalbimde bu sefer Naruto'nun çakrası değişiklik gösterdi. Sanırım o da dövüşe girmişti. Umarım ikisi de iyidir. "İnari doğru söylüyor. Eğer bir gelecek istiyorsak onu hak etmek için savaşmamız gerek!"

"Ouka ablada bir ninja! Yanımızda Konoha var! Bu yüzden hep birlikte savaşmamız gerek!"

Sonunda evlerden birisinden yaşlı bir adam çıkarken birilerinin kalbine dokunduğumuzu fark ettim. Elimi uzatıp İnari'nin başına koydum. "Olduğumuz yerde durmaya devam ettikçe bizim olan şeyleri kaybetmeye devam edeceğiz. Bu yüzden sonuna kadar... Defalarca kaybetsek bile mücadele etmemiz gerek. O köprü hem bizim hem de gelecektekilerin hayatı."

Dear Kakashi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin