Dear Kakashi (+18)

4. Bölüm

Hokage bize bir görev verirken benimde artık yeteneklerimi kullanmam gerektiğini ve ufak bir görev vermişti. Bu görevde ufak bir yerleşkede ailelere baskı yapıp onları zorla haraca bağlayan kişilerin önünü kesme amaçlı başta ki kişilerin yardım çağrısı ile yola koyulmuştuk.

Belki de ilk defa bu yeşil yeleği giyiniyordum. Kalbim deli gibi çarpıyordu. İlk görevime Kakashi ile çıkıyordum. Ağaç dalları üzerinde hızla ilerlerken sesini yükseltti. "Bir kaç saate oraya ulaşmış oluruz."

Onun sayesinde hayata tutunmuş olmuş olsam bile beni tanımamazlıktan geliyordu. Bu sinirlerime dokunmuştu. Onun peşinden ilerlerken düşünmeden edemiyordum. Ne yapabilirdim ki onun hayatında sonsuza kadar kalabileyim?

Çok geçmeden geldiğimiz kasabada ortalık fazlasıyla sessizdi. Sokaklarda yürürken çoğu dükkan kapalı ve açık olanlar olsa bile içeride hiç müşteri yoktu. Yardım isteyen liderin yanına gidip tam bilgi alırken bu ninjaların çoğu kişiye baskı uyguladığını ve zaten çoğu kişinin yaşlı oluşu ile boyun eğmek zorunda kaldıklarını söylemişti adam. 

İki ay önce başlayan bu olay son zamanlarda daha da şiddetlenmişti. Bilgileri edindikten sonra haraç kesen kişileri aramaya başladık. Bizden istenen onları yakalamak ve hapishaneye göndermekti. Sokaklarda yürürken açık olan dükkanlardan birisine girdik ve dükkan sahibi ile konuşmaya başladık. 

"İki ay önce birden ortaya çıktılar. Çoğumuza baskı yaptılar. Bizi zorla haraca bağladılar. Ve en kötüsü ise dükkan sahipleri artık verecek paraları olmadıkları için dükkanlarını vermeye başladılar. Yakında bana da gelecekler. Artık müşterimiz bile yok. Nasıl geçineceğiz bilmiyorum."

Adam ağlamaya başlarken bu haydutları bulup onları mahvetmek istedim. Kakashi parmağını çenesine yerleştirdi ve düşündü. "Peki bu ninjaları nerede bulabiliriz?" Kapı gürültülü bir sesle açıldı. "Ho ho... Bugün birilerinin ödeme vaktiymiş!"

Adam korkuyla geriye çekilirken hepimiz aynı anda döndük ve kapının girişinde duran dört iri yapılı adama baktım. Her biri birbirinden büyük duruyordu. "Geldiler... Gelecekler demiştim,"

Kakashi onlara doğru ilerlerken ellerini cebine yerleştirdi. Giydiği pantolon sıkılaştı ve şekilli poposunu ortaya çıkardı. O an neden bunu düşünüyorum diyerek kendime kızdım. Bakışlarımı ondan uzaklaştırıp adamlara çevirdim. Sakince yutkundum ve karşımda duran dört adama odaklandım. 

"Peki ödeme kime yapılacak?"

Sesi sakin çıkmıştı. Adamlar birbirlerine bakış attılar. "Bu da ne? Ninja mı çağırdın ihtiyar?" Kendi aralarında gülüşürken birisi ilerledi ve Kakashi'nin önünde durdu. Kakashi'den neredeyse bir baş daha uzundu ve en olarak çok daha büyüktü. "Konoha ninjaları,"

Köyümüzü dile getirirken adamın bakışları üzerimizde dolaştı. "Vay! Yanınızda çok güzel bir kadın varmış. Bak şimdi günüm şenlendi," Adam bana bakıp pis pis sırıtırken öfkelenmiştim. Kolunu kaldırıp Kakashi'nin omzuna elini koyacağı zaman Kakashi geriye çekildi ve adamın eli boşluğa düştü. 

Yüzünde sinir olduğuna dair bir ifade belirirken "Gidin buradan! Burası bize ait!" Kakashi ufak bir kahkaha patlattı. "Ya! Üzgünüm fakat bunu yapamayız," 

"Gidin buradan. Güçlü olan tüm çocuklarımızı hapsettiler. Size de aynı şeyleri yaparlar!"

Dede bağırmaya başlamıştı. "Bunak doğru söylüyor. Onu dinleyin ve köyünüze geri dönün." Adam konuşmaya devam ederken Kakashi anlık olarak dönüp bize baktı. "Gitmemizi istiyorlar. Peki öyle yapalım." Birden neyden bahsediyordu bu? Ona karşı geleceğim zaman diğer ninja beni engelledi. Öne çıkıp ağzımı açacağım zaman Kakashi beni susturdu.