12. Bölüm

1K 70 35
                                    

Naruto!

Ağaç dalları üzerinde zıplarken düşündüğüm tek şey buydu. Yasak parşömeni çalan oydu ve nasıl bir tehlike içerisinde olduğunu bilmiyordu.

Naruto birden böyle bir şeyi yapacak birisi değildi. Naruto defalarca yenilse bile yeniden deneyip güçlenene kadar devam ederdi. Yasak parşömeni çalarken basit yollara baş vurmazdı. Peki ne olmuştu? Neden bu düşüncesiz hareketi yapmıştı.

Aptal!

Ormanın içerisinde onu ararken kulağıma bir gürültü ulaşmıştı. Düşünmeden yönümü sesin geldiği yere yönlendirirken büyük bir çakra hissetmiştim. Fakat ben sesin geldiğini düşündüğüm yere geldiğimde çakra kullanan kimse yoktu. Bir ağacın dibinde oturup sırtını yaslayan İruka'yı gördüm. Koşarak yanına giderken hemen önünde gözlerinden yaşlar boşalan Naruto'yu gördüm.

"Naruto!"

Ona seslenirken koştum ve yanına gittim. Elinde sıkıca bir bandaj tutuyor ve diğer koluyla yaşlarını siliyordu. İruka ona gülümseyerek bakarken bakışları beni buldu. "Ah, Ouka-chan! Naruto için endişelenmiş olmalısın?" Başımı sallarken yere çömelip Naruto'nun önünde durdum. "Naruto bunu neden yaptın? Sen iyi misin?"

Göz yaşlarını silerek bana dönen Naruto elinde ki bandajı havaya kaldırdı ve bana gösterdi. "Ouka abla ben mezun oldum. İruka Sensei benim genin olmama izin verdi." Ağlayışını ve sevincini bana anlatırken neyi düşünmem gerektiğini bir türlü anlayamamıştım. Ona uzanıp sarılırken yüreğimde ki korkuyu dindirdim. Naruto iyiydi.

"Seni tebrik ederim Naruto. Sana her zaman güveniyorum. Fakat sen iyisin değil mi? Parşömen nerede?"

"O güvende. Mizuki onu kandırmış ve parşömeni çaldığında mezun olacağını söylemiş. Fakat Naruto kendi gücü ile Mizuki'yi yendi." İruka'nın gururlu sesi duyulurken dönüp ona baktım. Alnında bir kaç ter damlası oluşmuştu. Az ileride yerde yatan Mizuki'yi gördüm. Baygın halde olmasına rağmen kaçmasın diye düşünmeden zincirleme tekniğini kullanarak onu zincirledim. Ardından İruka'ya yaklaştım.

"İruka-kun siz iyi misiniz?"

Kolu karnının üzerinde duruyordu. Sanırım yara almıştı. Yarası olan yeri kontrol etmek için ona uzanırken Naruto üzgün bir ses tonuyla konuştu. "İruka Sensei beni korurken rüzgar shurikeni sırtına saplandı." Hemen ona uzanıp yarasını kontrol etmek isterken "Ouka-chan ben iyiyim. Merak etmenize gerek yok,"

Nefes alış verişi sıkılaşırken sonunda bizi bir kaç kişi daha bulmuştu. Düşünmeden İruka'nın yavaşça kalkmasını ve yarası kötüleşmeden hareket etmesi için diğer ninjalara yardım ederken elinin altında tuttuğu parşömeni kucakladım. Bir parşömen yüzünden fazlasıyla zorlu bir gece geçmişti.

"Ouka-chan onu ben taşıyabilirim. Sen Naruto ile ilgilen,"

Adının Genma olduğunu hatırladığım chuunindi. Parşömeni ona verirken Naruto'ya ilerledim ve ona uzandım. Düşünmeden kollarını bana uzattı. Onu kucağıma aldım ve yavaşça diğer ninjaları takip ederek ormandan çıktık. Naruto artık ağlamıyordu fakat yaşadığı yanlış anlaşılma yüzünden hayal kırıklığı içerisindeydi.

"Ouka abla... Bugün ben yıllar önce köyü yok eden şeytanı içimde taşıdığımı öğrendim." diye konuşmaya başladı. Demek sonunda öğrenmişti. Onu biraz daha sıktım. "İçimde taşıdığım şeytan yüzünden köylüler benden nefret ediyormuş. Demek bu yüzden hiçbir zaman kabul görmedim."

Ses tonu öylesine hüzünlü geliyordu ki henüz 12 yaşında olan bir çocuğun hiçbir suçu yokken dışlanması ve göz ardı edilmesi kadar çirkin bir şey yoktu. "Ne olursa olsun sen benim yıllarca sahip olduğum arkadaşım Naruto'sun." Bakışlarını bana çevirirken dudaklarında oluşan tebessüm bana yetmişti. Mutlu olmasına hiçbir şey engel değildi bu çocuk için.

Dear Kakashi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin