Dear Kakashi (+18)

68. Bölüm (Smut)

İlk önce sıcak suyu küveti içine doldurmaya başladım. Yatakta yatıp dinlenmesine devam eden Kakashi'yi buraya taşımak ayrı bir zahmetti. Fakat ne yaparsam yapayım buraya gelebilmek için her şeyi denerdi. Ona gidip oturma pozisyonuna girmesi için çekiştirdim. Bana karşı gelmeden hareketlerime uyum sağladı. Yüzünde ki bandajı ve maskeyi çıkardım. Sakalları iyice çıkmaya başlamıştı.

"Banyodan önce mi tıraş olmak istersin yoksa sonra mı?"

"Böyle şeylerle uğraşmanı istemiyorum," Gözlerimi devirdim ve zaten hasta haliyle ona bakmaya bir kez kollarımı sıvamıştım. Hatta birazdan yıkanmasına yardım edecektim. Gerçekten bu cümleyi kullanıyor mu?

"Seni yıkarken uğraşmış olmuyorum ama tıraş edince mi uğraşmış oluyorum?" Dudaklarına tuhaf bir tebessüm eklendi. Parmakları uzanıp eteğimin ucunu çekiştirirken tenime dokunmaya ayrı bir özen gösteriyordu. "Sonuçta beraber banyo edeceğiz,"

Ah bu adam bu haliyle bile hala bunu düşünebiliyor muydu? Avuç içimi alnıma bastırıp sakinleşmeye çalıştım. "Evet, sen öyle san." Onunla dalga geçerek güldüm. Gömleğin düğmelerini açtım ardından pantolonunu çıkardım. Bu duşun ardından daha iyi hissedecekti. Başımı kaldırıp ona baktığımda bakışında tuhaf bir duygu vardı. Yatağın kenarında oturmuş hafifçe koluna dayanmıştı.

Banyoya gidip bir sandalye ortaya koyarken tıraş malzemelerini hazırladım ve lavabonun kenarına yerleştirdim. Yanına gittim ve kalkması için yardım ettim.

"Hadi koca adam banyo zamanı."

İlk önce tıraş olması için ona yardım ederken beni sakince izlemeye devam etti. Bu durumdan utanmıştım. Gergince gülümsedim ve köpüğü yanaklarında gezdirirken bu sessiz tuhaf ortamı değiştirmek için çabaladım. "Neden bana o şekilde bakıyorsun?"

"Çocukken babam öldükten sonra kendi kendime bir aile kurmayacağıma dair söz vermiştim. Annemi hatırlamıyordum babam ise intihar etmişti. Bir gün çocuklarım olur ve aynı şey başlarına gelirse diye. Fakat şimdi bu sözümü çoktan silip attığımı hissettim."

Bakışlarım titrerken nasıl bir çocukluk geçirdiğini merak ettim. Aynı yaştaydık. Birbirimizden ayrı bir şekilde büyüdük. Fakat kader bizi bir şekilde bir araya getirmişti. Jileti elime alıp yüzünü hareket ettirirken sakince kesmeye başladım ve ona cevap verdim. "Seni bir aile kurmaya teşvik eden ne Kakashi?"

Sorunun cevabını biliyordum. Fakat onun ağzından duymak hoşuma gidiyordu. Elini kaldırıp tişörtümden içeriye sokarken parmakları göbeğimin üzerinde dolaştı. "Yapma yüzün yaralanabilir," ona kızarken bana bakmaya devam etti. "Bunun cevabını gayet iyi biliyorsun,"

Omuz silkerken "Sadece ağzından duymak istedim," diye bir itirafta bulundum. Parmakları belimin arkasına ilerledi ve beni hafifçe kendisine çekti. "Aldığım tüm kararları sorgulamam sebep oluyorsun. Ve seninle aile kurmak kötü bir fikir gibi gelmiyor."

Gülümsedim tıraşına devam ettim. Yüzünün sol tarafı bitmişti. Hareket ettim ve düşünmeden açık bacaklarının arasına bir bacağımı yerleştirip sağ tarafını yapmaya devam ettim. Bunları duymak hoşuma gidiyordu. Fakat aile kelimesi ile zihnime fırlayan çocuk fikri ile yüzümün düşmesine engel olamadım. Boğazım düğümlenirken tıraşa zar zor devam ettim. Duygu değişimimi fark etmişti.

"Ne oldu?" diye konuşurken başımı salladım ve gülümsemeye çalıştım. Tıraşı biterken yüzünü yıkamasına yardım edip dolu olan küvete oturmasına yardım ettim. Bedeninin ağırlığı ile suyun bir kısmı dışarıya taşarken elimi tuttu ve bana tekrar tuhaf bakışlarla bakmaya başladı. "Bana eşlik etmeyecek misin?"