9. Bölüm (Smut)

2K 87 236
                                    

Hadi yine iyisiniz heyecandan atıyorum bu bölümü. 

Dikkat aşırı açık sahneler yazılmıştır. 

Bölüm sonrası banyo etmeniz önerilir. 


Onu zorlukla taşıdım. Sonunda bir mağara bulmuş ve içeriye girmiştik. Onu geriye yaslarken açıkta kalan sharinganını kapattım. Onu sarsarken "Kakashi kendine gel!" diye bağırdım. Fakat beni duymuyor gibiydi. Ellerimi tenine bastırırken çakrasının iyice azaldığını fark ettim. Düşünmeden yüzünü açarken pürüzsüz tenini görmüştüm. Dudağının hemen altında bir beni vardı ve dudakları hoş kıvrımlıydı.

Başımı salladım bu düşünmem gereken şey değildi. Düşünmeden dudaklarımı ona yasladım ve çakramın ona aktığını hissettim. Uyanman gerek. Genjutsudan kurtulman gerek. Ellerimi yüzüne yerleştirip sık ve girebildiğim kadar derinden öpüyordum onu. Çakram dudaklarımdan kayıp ona giderken azalan çakrasının arttığını hissettim.

Geriye çekildim ve yüzünü izledim. Onu en çok yoran şey sharingan gözüydü. Gözünü açıp üzerine öpücükler kondurdum. Fakat kendisine bir türlü gelmiyordu. Gözleri hala kapalıydı. Gözlerim yaşardı ve her an ağlamaya hazır duruma geldiler. "Uyanman gerek! Beni duyuyor musun? Uyanman ve bana gelmen gerek!" Tüm yüzünü öpücüklere boğarken yeniden dudaklarına uzandım ve sertçe ittirdim dudaklarımı.

"Uyanman gerek!"

Onu uyarmak istedikçe sanki daha fazla kayboluyordu. Şu an orada ne görüyordu? Genjutsu henüz geçmemiş miydi? Neden uyanmadı? Zaman geçiyordu. Bir saattir yattığı yerde hareket etmemişti. Yeniden ona uzanıp onu öpmeye başladım.

Ağlayışım korkuya dönüşmüştü artık. Onu hissedebiliyordum fakat neden hala uyuyordu? İki saat olmuştu. Hava iyice kararıyordu neden tepki vermiyordu? Gidip köye haber vermem gerekiyor muydu? Bunu yapmalı mıydım?

Dışarıda bir gürültü koptu. Şiddetli bir rüzgar esti ve ardından yağmuru getirdi. Hava iyice soğumuştu. Bedenimi Kakashi'ye yasladım ve sardım onu. Bilinçsiz yatarken üşütmesinden korkmuştum. Boşlukta duran ellerinden birisini parmak aralarıma yerleştirip sıkıca tutarken üç saat çoktan bitmişti. Bir kez daha gök gürledi. Ardından bir kez daha.

Başımı kaldırıp ona baktım. Bir kez daha onu öperken çakramın ona aktığını hissettim. Bunu gerekirse sabaha hatta tüm gün boyu yapabilirdim. Eğer uyanacaksa yapmaktan vazgeçmezdim.

Onu derinden bir kez daha öperken parmaklarımda hissettiğim sıkma hissi ile geriye çekildim. Yüzünü izlerken gözlerini sakince açtı. Bana bakarken tuttuğum yaşları bıraktım. "Merhaba," diye sesini bana ulaştırırken şükür ettim içimden.

Bitkin sesini bile duymak istemiyordum. Onu bu halde bir daha görmek istemiyordum. Düşünmeden yeniden dudaklarına uzanıp onu öperken bu sefer geriye dönüş alabilmiştim. Elini yüzüme yerleştirip çakramı daha fazla içine yerleştirirken yenide içimde bir şeylerin kıpırdadığını hissettim. Geriye çekildim ve ona baktım.

Akan yaşlarımı silerken konuştum. "Çok korktum. Seni kaybedeceğimden korktum," Başını sallarken gücünü iyice topladığını fark ettim. "Beni istediğin kadar kullan. Çakramı istediğin kadar al ve lütfen bir daha böyle olma!"

Beni tutup kendisine çekerken bu sefer öpen kişi o olmuştu. Dili dudaklarımın arasından kayıp ağzımın içini keşfederken bacaklarımın içinde baskı hissettim. Onda olan bir sertlikti bu. Beni iyice etkisi altına alırken neredeyse her gece rüyalarıma giren hali aklıma gelmişti.

İçimde hiç bilmediğim bir arzu oluşmuştu. O rüyaların gerçek olmasını istemiştim. Yağmur sesi arasına karışan öpücük sesleri vardı. Belime yerleşen ellerini düşünmeden giydiğim kıyafetlerin altına yerleştirip bana dokunmasını sağladım. Geriye çekilip bana tuhaf gözlerle baktı. Üzerimde ki yeşil yeleği çıkardım ve ellerimi tişörtümün altına koyup göğüslerimi tutan sutyenin kopçasını açtım.

Dear Kakashi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin