Dear Kakashi (+18)

5. Bölüm

Üçüncü Hokage beni yanına çağırmıştı. Onunla kısa bir süreliğine ofisin hemen arkasında olan terasa çıktık ve köyü izleyip konuşmaya başladık. "Ouka... Sen de artık köyümüzün bir ninjasısın. İki gün önce görevde çok iyi iş çıkardığını gördüm. Ve kendini daha fazla geliştiriyorsun." Beni överken yüreğim gururlanmıştı. Esen rüzgar kızıl saçlarımın bir kaç parçasını yüzümün önüne uçuştururken onları kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Fakat yine de savaşmaktan uzak kalmak istiyorum. Dövüşmek benim yapabileceğim bir şey değil,"

Başını salladı. Dudakları arasında ki piponu parmakları arasına yerleştirdi. Bana dönerken kırışmış yüzüne baktım. Giydiği hokage kıyafetleri rüzgarla birlikte dalgalanıyordu. "Bunu biliyorum fakat seni özel bir göreve çıkaracağım."

Onu heyecanla dinlerken bana tek başıma nasıl bir görev vereceğini düşündüm. Bu basit bir görev olmalıydı. "Çakranı senin iznin olmadan kimseye vermiyorsun. Ve içinde sakladığın çakra bildiğinden çok daha büyük. Bu yüzden seni bir ninjanın gizli silahı olarak kullanmaya karar verdim." Bana silah kelimesi kullanırken içim titremişti. Biliyordum ki bana o gözle bakmıyordu fakat çocukluğumdan beri hapsedildiğim o yerin tek amacı benim silah olmamdı.

"Biliyorsun ki ninjalarımızın bir çoğu güçlü fakat bunların arasında çocukluğundan beri herkesin bildiği ve kimsenin başa çıkamayacağı bir ninja var. Hatake Kakashi... Kakashi'de ona ait olmayan bir shringan var ve bu sharingan ona ait olmadığı için çok fazla kullandığında çakrası tükeniyor ve uzun bir süre hasta oluyor. Bu onun başına bir kaç kez geldi. Eğer onun desteği olur ve en ihtiyacı olduğu zaman çakranı onunla paylaşırsan çok daha güçlenir,"

Bana Kakashi hakkında konuşurken heyecandan yerimde duramamıştım. Fakat bunu göstermemek için çaba sarf ettim. "Dövüşe girmeyeceksin fakat ninja arkadaşına yardımcı olacaksın," Başımı sallarken kalbim hızla atmıştı. Bunun sayesinde hayatım boyunca onun yanında olabilecektim.

"Bunun hakkında düşünebilir miyim Üçüncü Hokage?"

Başını sallayıp piposunda yanmakta olan tütünü içine çekti ve dumanını dışarıya verdi. "Bir daha ki göreve giderken Kakashi'ye desteğini vermeni umut ediyorum." diye konuştu. Onun yanından ayrılırken sonunda yalnız kaldığım zaman elimi yumruk yapıp havaya savurdum. Bunun sayesinde en başından beri istediğim şeye sahip olabilecektim.

O benim hayatımı kurtarmıştı. Diğer ninjalar beni öldürmeyi düşünürken o ise bir anlık söylediği sözlerimle bana güvenmiş ve bana yeni bir hayat için şans tanımıştı. Ona borçluydum ve geri ödemem gerekiyordu.

Köyde dolaşırken onu nerede bulabileceğimi düşündüm. Ne yaparsam yapayım hiçbir şeyde ortaya çıkmıyordu. Yolda insanların arasında dolaşırken sokağın diğer ucunda kolları üzerinde ve yeşil kıyafet giyinen bir adam kendine özgü bir şekilde yoluna devam ediyordu.

Adamın yüzü yakınlaştıkça ancak kestirebilmiştim. Bu Gai-san'dı. Kakashi'yi kendisine rakip olarak aldığı fakat aslında çok yakın arkadaşıydı. Dudaklarımda güzel bir tebessüm oluşurken düşünmeden önüne geçtim. Fakat beni umursamadan etrafımda dolaştı ve yoluna devam etti. Onu şaşkınlıkla izlerken önüne bir kaç kez daha çıktım fakat beni aldırmamıştı bile.

"Gai-san!"

Ona seslenirken sonunda dikkatini çekebilmiştim. "Sen? Sen de kimsin?" Bana hala baş aşağıya bakıyordu. Kollarımı göğsüme sardım ve onu izledim. "Size sormam gereken bir soru var." Diz çöktüm ve yüzlerimizin yakın olmasını sağladım. Sonunda ters durmaktan vazgeçti ve o da benim gibi diz çöktü. "Seni dinliyorum genç ateş,"