Dear Kakashi (+18)

70. Bölüm (Smut)

Bedenim altında sarsılmaya devam ediyordu. Belimden iyice tuttu ve kendisine bastırdı. Kasığı kalçama vurdukça yükselen şaplak sesine ıslak bedenlerimizin birbirine sürtünerek çıkardığı kayma sesine karışıyordu. Dizlerim dayanamıyordu artık. 

Üst bedeni bana eğildi ve yüzümü çevirip bana öpücük verdi. Ağzımın arasından onun dudaklarının arasına kaçan iniltileri bastıramıyordu. Vuruşları ile birbirinden bağımsız harekete geçen göğüslerimden birisini tutup ovuşturdu. Göğsümün ucunu parmakları arasında tutup sıkıştırıyor ve büyük bir zevkle sıkıp bırakıyordu. 

Kollarım artık bedenimi taşımaktan yorulmuştu. Yüzümü yatağa gömdüm ve içeriye giriş çıkışlarına devam etti. "Ah... Ih... Yoruldun mu?" Belimden tutup beni iyice kendisine bastırırken zar zor konuştu. Zevkten yorulmuş olmama rağmen bedenim hala daha fazlası için çaba harcıyordu. Zihnim uyumak için çığlık çığlığa koşturmasına rağmen onu sanki şu an içime alamazsam hiç alamayacakmışım gibi hissediyordum. 

"Pozisyon değişelim." Boğuk sesim ona ulaşınca alt bedenimden yavaşça çıktı ve içimde ki boşluk hissi ile kendimi tuhaf hissettim. Yanıma yatarken sanki bundan bir tek enerji alan kendisiymiş gibi beni hareket ettirdi. Bedenimi çevirdi ve ona dönerek yan yatmamı sağladı. Başımı kolunun üstüne yerleştirip bacağımı kaldırdı ve beline dolamamı sağladı. 

Gözümün içine bakarken konuştu."Seni fazla yordum değil mi?"  Bu soruyu sorması bile komikti. Gözlerimi devirdim ve düşünmeden meme ucunu tutup parmaklarımın arasına sıkıştırıp hissettiğim hisleri, hissetmesini istedim. Dudaklarını sıkıp bana bakarken bacağımda duran eli tenimi sıktı. 

"İniltilerini bastırmandan nefret ediyorum," diye konuştum. Buna devam etmek istiyordum fakat biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı. Başımı kaldırıp boynuna yerleştirdim. Kollarımı bedenine sarıp sakince soludum. "Sadece biraz dinlenmeme izin ver," 

Çıplak oluşumuzu umursamadım bile. Terli bedenlerimiz birbirine yaslanırken gözlerimin ne zaman kapandığını bilmiyordum bile. Hatırladığım tek bir şey vardı bedenlerimiz belki de saatlerce birbirine karışmasıydı.  Kimi zaman birbirimizle oyun oynuyor kimi zaman da zevkle uçuyorduk. Fakat yataktan çıkmamak için her şeyi yapıyorduk. Ve tahminen saatte sabah saatlerine iyice yaklaşmıştı. Tüm gün yatağında yatan o olmasına rağmen ben geldikten sonra Tsunade-sama'dan güzel bir azar işitmiştim. Bu düşüncelerin arasında uykuya girmiştim. 

Uykudan uyanmamı sağlayan şey hafifçe sarsılmamdı. Ardından kulağıma dolan iki etin birbirine değip çıkardığı ıslak sesti. Sürtünme sesi ve bacağıma değen ıslaklık. Kulağıma dolan bu sesler ile gözlerim ışıkla tamamen beni uykumdan uyandırmıştı. O tam olarak ne yapıyordu? Uyandığımı belli etmemek için uğraştım. 

Ağzından hafif bir inleme sesi çıktığında hemen kendisini bastırdı ve kaldığı yerden devam ederken sonunda bacağıma sıcaklık yayıldı ve bunun etkisi ile kendisini bana yasladı. Başını boynuma yerleştirirken nefes nefese kalmıştı. Sanırım beni uyandırmamak için sakince işini halletmeye çalışıyordu. Fakat neden bunu burada yaptığını merak ediyordum. Kolları arkamdan bana sıkıca sarıldı ve beni kendisine çekti. 

Boynuma sakince öpücükler konduruyordu. Burnunu bana değdirirken içim titredi. Bedenim titremişti. Gözlerimi açmamak için ya da hareket etmemek için zor dayanıyordum. Ben uyurken nasıl davrandığını bilmek hoşuma gitmişti. Kulağıma dolan öpücük sesleri sakince alıp verdiği nefes. Bedenimin üzerine iyice örttüğü örtü ile onun bedeninin sıcaklığı ile ısınmaya devam ediyordum. Bir eli elimi yakalayıp parmaklarını sakince parmaklarımın arasına yerleştirdi. Çok geçmeden sık alıp verdiği nefesi sakinleşti ve uykuya daldığını bana haber verirken gülümsemeden edemedim.