Dear Kakashi (+18)

64. Bölüm

Şu an Naruto- Shippuden 12-17 bölüm araları. Bütün bölümler izleyerek hikaye yazan ben! Dört yılın ardından tekrar izlemek güzel geliyor. 

Köy yolunda birden karşımıza çıkan Gai ve takımı ile onları durdurdum. "Gai-san!" 

"Ouka-chan! Göreviniz bitti mi?" Ona bakarken sanki bekleyecek vakitleri yok gibiydi. En başından beri Kakashi ile gitmek istememe rağmen Tsunade-sama izin vermemişti. Toji ve Suguru'ya baktım. "O göreve gidiyorsunuz değil mi?"

"Evet, Tsunade-sama destek olarak gitmemizi istedi."

Düşünmeden ağzımı açtım. Kim ne derse desin Naruto ve Kakashi tehlikedeyken oturduğum yerde duramazdım. "Bende sizinle geliyorum."

"Toji-san, Suguru-san lütfen Tsunade-sama'ya anlatın."

"Ama... Tsunade-sama bunu duyarsa çok kızar Ouka-chan emin misin?" 
"Eh! Endişeden köyde döne döne yapacağına gelince azar yemeği tercih edecektir. Değil mi Ouka-chan!"

Suguru benim yerime cevap verirken sanki neler hissettiğimi anlamış gibiydi. Toji'nin umurunda bile değildi. "Ne yapıyorsan yap! Görev bitti. Gidelim, Suguru!"

Yanımızdan ayrılırken üç yeni ninja ve Gai-san ile birlikte ilerlemeye devam ettik. Hızımızı hiç bırakmıyorduk. "Hiç haber aldınız mı?" diye sesimi yükselttim. "Kakashi, Naruto ve Sakura çoktan Rüzgar Köyüne ulaşmışlar. Kankuro yaralıymış. Gaara'dan bir haber yok." Haberleri aldığım zaman yüzüm yüzüm düşmüştü. Eğer bu şekilde hızlıca hareket edersek Rüzgar Köyüne ulaşıp onlarla birlikte hareket edebilirdik. Ve Gaara'yı da kurtarabilirdik. 

Naruto, Gaara ile tanıştıktan sonra onunla özel bir bağ kurmuştu arasında. Belki de bu özel bağı en çok içinde mühürledikleri canavarlardan dolayıydı. Neredeyse aynı çocukları olmuştu ikisininde. Fakat tek bir farkla ben, İruka veya Kakashi... Ve arkadaşları... Naruto'nun hayatına girmiştik fakat Gaara tek başına tüm zorlukları atlatmıştı. 

Durmak bilmeden hızlıca ilerlemeye devam ederken sonunda Tenten'in mızmızlanan sesi duyuldu. "Beyler durmadan ilerliyoruz. Biraz dinlenelim."

"Tenten yeterince antreman yapmıyorsun."

"Lee! Önüne dikkat et!"

Neji uyarırken hep birlikte durduk ve bize gösterdiği yere baktık. Dalların arasından birden fırlayan Pakkun ile şaşırmıştık. "Bekleyin Gai!"

"Pakkun?"
"Pakkun?"

Kakashi çağırma tekniği ile onu çağırmış olmalıydı ama nasıl olurda buradaydı? Kakashi yakınlarda demek oluyor muydu bu? "Ouka-chan sen de mi geldin?" Bana seslenirken başımı salladım. 

"Kakashi, biz sekiz köpek ninja grubuna Akatsuki'nin izini bulma emrini verdi. İzlerini Su Köyünde bulduk. Konoha ve Suna köyünün arasında."

"Su ülkesi mi?"Neji sorarken başını salladı ve devam etti. "Yani Akatsuki'ye herkesten daha yakınsınız. Yolda her şeyi anlatırım hadi gidelim."

Hareket etmeye devam ederken düşünmeden Pakkun'u takip etmeye devam ettik. Akatsuki dedikçe tüylerim diken diken oluyordu. Çünkü bu grubun ne yaptığı en başından beri belli değildi. Aranan tüm ninjalar bu gruba dahildi ve her birinin işlediği affedilemez bir suç vardı. Şimdi ise jinchuric taşıyıcılarını toplayarak ne elde etmeye çalışıyorlardı belli değildi. 

Ormanlık alandan çıkıp kum tepelerin yükseldiği alanda ilerlerken Pakkun bizi uyardı. İlerlemeye devam ederken Neji, byakugan'ını açarak geniş görüş almaya başladı. Birden "Arkamızda!" diyerek bize seslenirken hareket etmeyi bıraktık ve arkamıza baktık.