Uzun hatta çok uzun bir aranın ardından sessizliğe gömülen yazar-chan geri gelmiştir. Ne bahane uydursam size boş gelecek fakat uzun zamandır yazı yazmayı bıraktım. Sadece burada olmasa bile normalde de uzun zamandır kitap yazmayla uğraşan birisiyim ve bugün tuhaf bir şekilde bölüm yazmam gerek dedim.
Evet bu bölümde Jujutsu Kaisen yüzünden deli divane olduğum iki karakterimi konuk oyuncu yaptım. İyi okumalar...
Her şey daha güzel olacak diye umut ederken Suna köyünden gelen bir haberle her şey altüst olmuş durumdaydı. Akatsuki köye saldırmış ve Gaara'yı yakalamışlardı. Tam olarak amaçlarının ne olduklarını bilmesek bile tahmin ettiğimiz üzere jinchuriki sahiplerini toplamaktı. Gaara güçlü bir shinobiydi hatta öyle ki kendisini güçlendirmiş onu ret eden haklına rağmen köyün beşinci Kazekagesi olmuştu.
Onun bu şekilde öylesine tehlikeli bir gruba düşmesi beni sarsmıştı. Ne olmuştu da Gaara'a yenilmişti? Eğer Akatsuki köye saldırırken aynı zaman da Gaara savunma yaptıysa bu fazlasıyla beklenilen bir durumdu. Çünkü Gaara'nın böyle bir gruba karşı durması hatta üyelerden birisinin de ölmüş haberini duymak bana daha normal gelirdi.
Kakashi, Naruto ve Sakura gitmek için hazırlanmışlardı ve kapının dışında beklemeye koyulmuştuk. Onlarla gidemiyordum çünkü Tsunade-sama beni çoktan başka bir görev için atamıştı. Üçü iyi olacaktı buna inanıyordum ama. Ayrılacakları zaman Jiriaya Sensei birden belirdi ve Naruto'ya seslendi.
"O göreve mi gidiyorsun, Naruto?"
"Evet!"Naruto asker selamı vererek cevap verdi Jiriaya Sensei'ye. Ardından Tsunade-sama'ya yaklaştı ve kulağına bir şeyler fısıldadı ardından Naruto'ya geri döndü. "Naruto buraya gel biraz." Naruto, Jiriaya Sensesi'nin yanına gitti ve kendisine söylenenleri dinlemeye başladı.
"Beni iyi dinle Naruto. Akatsuki ile dövüşeceksen dikkatli olmalısın."
"Benim peşimdeler! O halde bu sefer kaçmayacağım!"Naruto dişlerini göstererek nefretle konuştu. Kakashi'ye biraz daha yaklaşarak elini tuttum ve ona çakramı yönlendirmeye başladım. Bir süredir yoğun görevlerden dolayı birbirimizi görme şansımız bile çok azdı. Bu ona umarım destek olurdu. Parmakları ellerimi sıkıca kavrarken ikisi arasında geçen muhabbeti dinlemeye devam ettik.
"Daha güçlü olduğunu biliyorum. Biliyorsun sakin olmazsan durumlar daha kötü olabilir. En büyük kusurun kötü karakterin." Kötü karakterden kastı tamamen aceleci olan ve bir şeyi hemen yapmak isteyen tarafıydı. Nefes alırken bile bazen aceleci davrandığını düşünüyordum. Düşünmeden sağduyusuz bir şekilde hareket ediyordu. Jiriaya Sensei eğildi ve ellerini omzuna yerleştirdi.
"Naruto. Bunları bildiğini biliyorum ama, bu gücü sakın kullanma!" Naruto yere eğdi başını. İçinde ki güce henüz alışmış değildi anlaşılan ve tabi ki de ara ara ona çakra verirken içinde ki tilkinin bana olan bakışlarını hissedebiliyordum. "Biliyorum," diye konuştu Naruto.
İlerledi ve yanımıza ulaştı. "Kakashi bir güzün Naruto'nun üzerinde olsun. Aptalca bir şey yapmasına izin verme! Sana güveniyorum." Kakashi'nin elimi tutan parmakları birazcık daha sıkıldı fakat buna rağmen yüzünde güven dolu bir tebessüm oluştu.
"Anladım."
Gitmeye hazırlanırken kendimi Kakashi'den uzaklaştırdım ve ilk önce Sakura'ya ilerleyip elini tutarak ona çakramı verdim. "Kendinize dikkat edin." Sakura başını kararlı bir şekilde salladı ve bana cevap verdi. "Merak etme, Ouka abla!"
"Naruto!" Ona ilerleyip sıkıca sarılırken bana karşılık verdi. Benden bir kaç santim kısaydı. Fakat emindim ki bir kaç yıl içerisinde beni geçecekti. "Kendine dikkat et ve sakin yaralanma!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Kakashi (+18)
Fanfiction***Bu hikaye Naruto animesi evrenin içerisinde geçmektedir. Eğer Naruto animesinde olsaydım neler olurdu? Hikaye anime ile birlikte ilerlemektedir.*** Omuzlarında duran ellerimi düşünmeden uzattım ve yüzünü kapatan maskeyi aralarken gözlerimi kapatt...