44. Bölüm

431 35 14
                                    

İzleyiciler ben de dahil olmak üzere Sasuke'yi bekliyorduk. Shikamaru'nun karşılaşmasını izlerken hepimiz sonucunun ne olacağını merakla bekliyorduk. Temari'nin kullandığı rüzgar elementi Shikamaru'yu kendisine yaklaştırmıyordu bile.

Sürekli yükselen rüzgar onu zor bir duruma düşürüyordu. Hepimiz Shikamaru'nun yenilgisini beklerken herkesi şaşırtacak bir şey gerçekleşmişti. Gölge jutsusunu kullanarak bir şekilde Temari'yi etkisi altına alan Shikamaru sakince yürümeye başladı. Nefesimi tuttum. Elini sakince kaldırdı. Hepimiz kazananın artık o olduğunu biliyorduk. Fakat hiç tahmin etmediğimiz şey gerçekleşmişti. O geri çekilmişti. Zekice plan yaparak sonuna yaklaştığında bu şekilde geri çekilmesinde bile belki de bir planı olduğu içindi.

"Shikamaru sıkılmışa benziyor," diye konuştu İno. Başımı salladım. O çoğu şeyden hemen sıkılan birisiydi. Zeki insanların çok çabuk çoğu şeyden sıkıldığını herkes bilirdi. O bir dahi olmalıydı.

Saat ilerliyordu. Ne Kakashi'nin ne de Sasuke'nin çakrasını hissedebiliyordum. İzleyiciler sıkılmıştı. Heyecanla beklerken geç kaldıkları için Sasuke diskaliyife bile olabilirdi. Gerçekten nerede kaldı bunlar?

Naruto, Shikamaru'nun karşılaşmasının ardından yanımdan ayrılmış ve gözden kaybolmuştu. Herkes heyecanla onları beklerken sahanın ortasında rüzgarla birlikte beliren Sasuke ve Kakashi ile herkesin beklediği an gelmişti. Kakashi Sasuke'nin yanından ayrılıp yanımıza geldi. Neredeyse hepimiz buradaymışız. Gai sensei hemen arkamızda dikiliyormuş. Ve yaralandığını duyuduğum Rock Lee'de bir önümüzde oturuyormuş.

"Oi Kakashi geç kaldınız!"

"Özür... Böyle geçikeceğimizi tahmin etmemiştim."

Karşılaşma sonunda başlamıştı. Gaara kendisini kumla savunurken Sasuke'de o kumu geçebilmek için çabalıyordu. Ve hızı giderek artıyordu. "O gerçekten güçlenmiş," Sesimi Kakshi'ye yükselttim. Oturduğum yerden kalkıp Kakashi v Gai'nin yanında dikilirken "Çok çalıştı," diye cevap verdi Kakashi. "Neden bu kadar geçiktiniz?" diye sordum.

"Bazı sebeplerden dolayı," diye beni geçiştirirken nedenini merak etmiştim. Bunun cevabını daha sonra öğrenebilirdim. "Görevin çok uzun sürdü," diye bana sessizce fısıldadı. "Bazı sebeplerden dolayı," diye onunla dalga geçtim. Karşılaşmayı izlemeye devam ederken Sasuke'nin hareketleri ile Gai şaşırdı. "Bunlar Rock Lee'nin dövüş hareketleri!" diye şaşkınca dile getirdi.

Kumu aşıp Gaara'ya yumruklarını ve tekmelerini savuran Sasuke'yi izlerken bir önce ki karşılaşmayı izleme şansım olmadığı için üzülmüştüm. "Naruto'nun Neji'yi yendiğini duydum." Başımı salladım. "Sadece güçlenen Sasuke olmadı," diye konuştum. Sonuçta Naruto'yu Jiriaya Sensei geliştirmişti.

"Ouka..." diye başladı söze Kakashi. O sıra da çevresini kumla çevreleyen Gaara'nın ne yapacağını merakla izledim. "Tamam tamam sonra uzun uzun konuşuruz fakat şu an karşılaşma daha merak uyandırıcı," diye onu geçiştirdiğim sırada Naruto'nun koşarak yanımıza gelmesini ve "Kakasi Sensei!" diye bağırdığını duyudum. "Bu karşılaşma durdurulmalı!" diye devam etti sözlerine. Hepimiz şaşkınlıkla ona döndük. "Ne diyorsun Naruto!" diye karşılık verdi Kakashi.

"Eğer karşılaşma devam ederse Sasuke... ölecek!" Sözlerini zorlukla tamamladı Naruto. İzleyicilerin arasında dolaşan şaşkınlığı anlamak için karşılaşmaya baktım. Gaara'nın savunmasının hemen üstünde bir göz onu izliyordu. Bu çocuk çok tuhaftı.

Sasuke koşarak kuma yumruk atıp delmek istedi fakat kumdan çıkan mızraklar onu durdurmuştu. Fakat buna rağmen Sasuke bu bariyeri geçmek için çok çabaladı. Ve her defasında kum onu engellemişti. Bu uğraşlara dayanamayan Sasuke kendisini karşılaşmanın yapıldığı yerin duvarlarında bir süre bekledi. Bir el jutsusu yaparken ne olacağını merakla bekledik.

Fakat sonra Sasuke'nin elinde bir den parlayan jutsu ile Kakashi'nin çoğu zaman kullandığı Raiki jutsusuna ne kadar benzediğini görünce şaşkınlığım iyice arttı. O çakrasını avuç içerisinde toplamayı başarmıştı. Bu kadar kısa bir süre içerisine hem Naruto hem de Sasuke nasıl güçlenebilirdi?

Gaara kendisini hapsettiği kumdan bariyere doğru koşmaya başladı. Elinde ki çakra değdiği yerler parçalanıyordu. Böyle bir jutsuyu öğrenmesi hem takdire şayan hem de tehlikeliydi. "Bu jutsu..." diye başladı söze Gai. Ağzım şaşkınlıkla açılırken "Sen ona ne öğrettin?" diye soru yönelttim Kakashi'ye. Bu jutsu birisini çok kolay bir şekilde delebilirdi. Tıpkı onun jutsusu gibi.

"Chidorin. Bu jutsu ismini sanki bin tane kuşun aynı anda cıvıldamasına benzemesinden aldı. Bu jutsu çakrayı elinin içinde toplayıp dokunduğu her şeyi ikiye böler. Yani kol bir silah yerine geçer." Gai bize kısaca açıklama yaparken böylesine tehlikeli bir şeyi neden öğrettiğini sorguladım. "Bu jutsu onun için fazla tehlikeli değil mi?"

"Yani... Bunun senin söylemen hiç normal değil. Değil mi Rock Lee..."

Bu ninjalar çocuklara nasıl jutsular öğretiyorlardı? Sakura bunun fazlasıyla havalı olduğunu düşünürken Naruto'nun nutku tutulmuştu. Bakışlarım kuş sesleri ile birlikte koşan Sasuke'ye yöneldi yeniden. Hızlıca koşup onu engelleyen kumu aştı ve elini bariyerin içerisine daldırdı. Bu sefer kazanan o olmuştu. Eli bir süre kumun içinde dururken mavi ışık parladı. Sasuke kendisini korkuyla geriye çekerken sanki deldiği deliğin içinden tuhaf bir el çıkmıştı.

Fakat bu bir çocuk için fazla değil miydi? Bu bir savunma değildi ya da Naruto gibi ikinci çakrasını açığa çıkarmak değildi. Çok tehlikeli bir jutsuydu.

Sonra bir den bir karmaşa oldu o ikisi arasında. Kum yıkılırken Gaara nefes nefese kalmış bir şekilde baktı Sasuke'ye. Sanki onu öldürmek istiyormuş gibi. "Bir değişiklik var!" Bunu çakralar olmasa bile anlayabiliyordum. Ve bu karşılaşmanın sonucu iyi bitmeyecekti.

Gaara yaralanmıştı. Peki şimdi ne olacaktı?

Hepimiz merakla ne olacağını izlemek isterken Hokagelerin izlediği yerden çıkan duman ile herkesin dikkati dağılmıştı. Kakashi "Hokage-sama" diyerek yerinden fırlarken onun peşinden gitmek için acele ettim fakat ters giden bir şeyler vardı. İzleyicilerin hepsi genjutsuya mı girmişti?

Gerçekten neler oluyordu?

Birden bize saldırmaya başlayan ninjalar ile dövüşe girmiştik. Kunaiyi elime alıp kendimi savurken "Gai Sensei neler oluyor?" diye bağırdım.

"Sanırım şu an baskına uğradık," diye dövüşürken cevap verdi. Üzerime fırlayan ninjayı geri savurdum ve dövüşmeye başladım. "Ouka dövüşmeye devam et!" Kakashi geriye gelmişti. Neler olduğunu birazdan öğrenebilirdik.

"Kakashi neler oluyor?" Adamın işini bitirip ona seslenirken sert bir ses tonuyla cevap verdi. "Orichimaru, Hokage-sama'yı esir aldı. Şu an yalnızca bir chunning sınavı içerisinde değiliz. Bir savaştayız,"

"Kakashi Sensei?" Sakura uykulu bir şekilde seslenirken "Sakura?" diye ona baktım. "Geninlere genjutsu eğitimi vermem iyi olmuş. Shikamaru ve Naruto'yu uyandır. Sasuke ile ilgilenin," Dövüşmeye devam ederken havada kunailer uçuşuyordu. Bu durumda nereden çıkmıştı böyle?

"Ouka! Hokage-sama'nın yanına git!"

Onu dinleyip onların olduğu yere giderken bir kaç kişinin daha orada olduğunu gördüm. "Ouka! Hokage-samayı koruyun. Gardınızı bir an bile indirmeyin,"

İnochi-sama bana talimat verirken benimle birlikle bir kaç kişi daha hareket etti. Fakat Hokage-samanın yanına bile yaklaşamıyorduk. Çarpışma hızla devam ediyordu. Ne yapacağımı bilemeden etrafıma bakındım. Bu gerçek bir savaştı. Bugün birileri ölebilirdi.

Sakince yutkundum. Sonunda bana ne yapmam gerektiğini söylediler. Hokage samanın olduğu yere kimsenin girip çıkmadığına emin olmak için bir bariyer yapacaktık. Dört bir yana dağıldık ve el mühürlerini yapıp bariyeri oluşturduk. Mavi ışık gökyüzüne kadar ulaşırken yalnızca olduğum yerde oturuyordum.

"Hokage-sama iyi olacak mı?" Benim gibi endişeli olan tanımadığım ninja korkuyla konuştu. Ona cevap verirken, söylediklerime inanmaktan başka çarem yoktu.

"Yalnızca iyi olmasını umut etmeliyiz. O hepimizden daha güçlü."

Dear Kakashi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin