Bu durumu nasıl açıklamam gerekiyordu? Henüz ben bile buna alışamamıştım. Kendime bu gerçeği bir türlü inandıramıyordum. Ben hamile kalamazdım. Tsunade-sama ne kadar yardımcı olacağını söylese bile sonunda hamile kalacağım ya da çocuk sahibi olacağım belli değildi.
Kafam doluydu. Gittiğim görevlerde çok saça hatalar yapıyordum. Hatta ir defasında görev arkadaşımın ölümüne bile sebep olacaktım. Günlerim evde geçiyordu sadece. Ve neredeyse bir haftadan fazla bir süre dışarıya çıkmamıştım belki de. Bazen Naruto yanıma geliyor ve bu depresyon durumumu anlamaya çalışıyordu. Beni neşelendirmek için ne kadar güçlendiğini ve yeni öğrendiği jutsuları gösteriyordu.
Gülümemem sadece bir kaç dakika sürüyordu. Ona bakarken bir gün onun gibi bir çocuğumun olmayışı beni daha fazla zorluyordu. Yemeğini yerken ona uzandım ve saçını okşadım. Yüzümde ki tebessümün nasıl gözüktüğünü tahmin edebiliyordum. Fazlasıyla hüzünlü ve kırılmış.
"Ouka teyze..." Bana şaşkınlıkla bakarken oturduğu yerden kalktı ve kollarını bedenime sararak beni teselli etmeye çalıştı. Ona sıkıca sarıldım. Dolan gözlerimi kırpıştırmaya çalıştım. "Umarım bir gün senin gibi bir çocuğum olur Naruto," Başını salladı. Geriye çekilip bana bakarken gözleri durgun bakıyordu.
"Benim hiçbir zaman ailem olmadı Ouka teyze. Fakat sen artık benim ailem oldun. Bazen annem olsa nasıl hissederdim diye düşünürken bir den karşıma çıkıp beni içten bir şekilde azarlayıp mutlu olmamı istediğin zaman, acaba annem olsaydı böyle mi hissederdim diye düşünüyorum. Sen benim için anne gibisin. Bu yüzden beni çocuğun olarak düşünebilirsin,"
Sözleri henüz uzaklara gönderdiğim yaşları tekrar bir araya getirdi. Bir damla yanağımdan düşerken gülümsedim. "Naruto... Sanırım hiçbir zaman çocuğum olmasa bile seni oğlum olarak görebilirim. Teşekkürler ailemden olduğun için."
Evet ikimizinde ailesi yoktu. İkimizde sevdiklerimizi kaybetmiştik. Fakat kader bizi bir şekilde bir araya getirmişti. Bu şekilde düşünürsem sahip olmayacağım çocuk yerine Naruto'yu ablam yerine daha fazla sevip daha fazla önemseyeceğim.
"Fakat Ouka Teyze bu günlerde çok sakinsin. Bir şeyin yok değil mi?"
Yanağını kaşırken sandalyesine yeniden oturdu. Yarım bıraktığı yemeğe bakarken kaşığı uzatıp eline verdim. "Sadece kendimi yorgun hissediyorum."
"Eğer kendini kötü hissediyorsan bunu bize söylemelisin. Ben, Kakashi Sensei hatta Sasuke ve Sakura bile sana yardım edebiliriz,"
Başımı salladım. "Biliyorum Naruto. Fakat bunu kendim yenmeliyim. O zaman daha güçlü olurum."
Yemeğini yiyip ders için evden çıkarken ben de bir kez daha evi temizledim. Neredeyse her gün temizlediğim evde artık kirli olan hiçbir yer yoktu. Akşama doğru ne yemeği yapsam diye düşünürken doğru düzgün bir şeyin kalmadığını fark ettim. "Çıkıp alışveriş yapmam gerekiyor,"
İstemsizce çıktığım evden pazara sakin adımlarla ilerledim. Yolda çocukları ile yürüyen ya da hamile olan kadınları gördüğüm zaman elim istemsizce karnıma gitti. Neden sevdiğim adamdan bir çocuk sahibi olamazdım ki? Kakashi ile sahip olduğum çocuk hayalleri birer birer yok oluyordu.
"Ouka-chan kendini rahatsız mı hissediyorsun?"
Tanıdık sesle başımı kaldırıp İruka'ya baktım. Ona gülümsemeye çalıştım. "Ah! İruka Sensei..." Başımı salladım. Karşımda dikilirken "Gayet iyiyim merak etmeyin,"
Sanırım karnımı tuttuğum zaman bir yerimin ağırdığını düşünmüş olmalı. "Uzun zamandır karşılaşmıyoruz," diye konuşurken başımı salladım. "Evet öyle oldu,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Kakashi (+18)
Fanfiction***Bu hikaye Naruto animesi evrenin içerisinde geçmektedir. Eğer Naruto animesinde olsaydım neler olurdu? Hikaye anime ile birlikte ilerlemektedir.*** Omuzlarında duran ellerimi düşünmeden uzattım ve yüzünü kapatan maskeyi aralarken gözlerimi kapatt...