7. Bölüm

1.3K 76 21
                                    

"Henüz ortaya çıkmana gerek yok,"

Ağacın üstünde durmam için beni zorluyordu. Sabırsızca bekliyordum onlar. Birbirlerine vuran kunailerden birisi üzerine oturduğum ağaca saplanırken yerimi belli etmemek için sessiz kalmaya devam ettim. Dövüş sandığımdan daha uzun sürmüştü. Gözlerim Kakashi'nin üzerinden ayırmıyordum.

Sharingan gözü sayesinde yapılan her jutsuyu anında kopyalıyor ve geri püskürtüyordu. Fakat onu kullandıkça çok daha fazla yoruluyordu. Sonunda adamlardan uzak bir yere yerleşip iki elinde ki kunaileri gösterirken nasıl nefes nefese kaldıklarını gördüm. Shinobi dünyasında her zaman dövüşmek mi vardı?

"Sanırım şimdi bir şeylere ihtiyacım var!"

Bana mırıltı gibi seslenirken işitme cihazından sesi kulağıma ulaştı. Hiç düşünmeden olduğum yerden ayrıldım ve Kakashi'nin olduğu yere ulaştım. Görünmeden nasıl onunla çakra akışı sağlayabilirdik ki?

Tabi bu sorunu hemen çözmüştü. Patlayıcı kağıtı fırlatırken etraf toz bulutla kaplanmıştı. Bana hızlıca döndü ve gözlerini kapattı. Çok az vaktim vardı bu yüzden elimi çabuk tutmam gerekirdi. Uzanıp gözünün üzerinden öperken bedenine giden çakranın onu dudağından öperken giden çakradan daha azdı. Bu onu hızlıca düzeltmezdi. Düşünmeden peçesini indirip ilk defa yapmadığımız şeyi yaptım. Dudaklarımı dudaklarına bastırırken çakranın ona aktığını hissettim.

Bedenimiz bir bütün olmuş gibi ve o ilk sefer ki gibi farklı istekler doğurmadan önce geri çekildim. Yeniden ağacın dalına yerleşirken çakrası yenilenmiş Kakashi'yi izlemeye başladım. Düşmanlar onun bu şekilde yenilenmesinden dolayı şaşkınlığa uğramış ve daha fazla mücadele etmeye başlamışlardı. Fakat kazanan belliydi. Kakashi bu görevi yerine getirirken hiçbir şey yapmamış olmama rağmen yorulmuştum.

Üçüncü Hokage'nin yanına giderken kimse orada olduğumu bilmediği için evime doğru ilerlemiştim. Tenim toz ile kaplanmış ve iyice gerilmeye başlamıştım. Evime gelip bir süre dinlendikten sonra banyoya girdim. Bedenimi yıkadıktan sonra etrafıma doladığım havlu ile birlikte odama geçtim. Üzerime bir şey giymeden etrafı toparlayıp giyecek kıyafetler hazırlarken dışarıda duyduğum ses ile dikkatimi oraya verdim.

Sanki hiçbir şey duymamış gibi hareket ederken odanın içinde ilerledim ve masamın üzerine koyduğum kunaiyi elimin içine alıp sıktım. Düşünmeden açık olan penceremden çıkıp gizlenen sapığın boğazına dayarken gelen kişinin kim olduğunu görebilmiştim.

Kulakları kızarmıştı ve ellerini havaya kaldırıp teslim olmuştu. Geriye çekilip ona bakarken "Burada ne işin var?" diye sorguladım onu. Hala üzerinde duruyor ve evimde neden gizlice izlediğini merak ediyordum. "Yaa! Özür... İyi bir zamanda gelmedim sanırım,"

Kaşımı havaya kaldırırken parmağı ile üzerimi gösterdi. Bakışlarını bana değdirmiyordu bile. Son anda fark etmiştim üzerimde yalnızca havlunun olduğunu. İçimde çığlık çığlığa koşarken sakin kalmaya çalıştım. Üzerinden kalktım ve pencerenin pervazında durdum. "Beni ilk defa çıplak görüşün değil," diye konuşurken gözleri irileşti. Bu haline gülerken içeriye girdim ve üzerime bir tişört ve şort geçirip onu içeriye çağırdım.

Masaya otururken birer tane çay yapmak için ateşin üzerine suyu yerleştirdim. Karşısında otururken dikkatlice ona baktım. "Evet buraya sebepsiz yere gelmezsin neden geldin?" diye kışkırttım onu. Elini masanın üzerine koyup parmağıyla ritim tutturarak vurmaya başladı.

"Üçüncü Hokage ikimizin bir göreve çıkmasını istiyor. Bu görevden sonra akademiden mezun olan ninjaları eğitmeye başlayacağım."

Bana anlatırken görev kelimesi ile hem heyecanlanmış hem de son görev oluşu ile yıkılmıştım. Ellerimi çeneme yaslayıp nefesimi dışarıya verdim. "Peki görevde ne yapacağız?"

Dear Kakashi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin