Dear Kakashi (+18)

34. Bölüm (Smut)

"Ben banyoya gidiyorum,"

Yataktan kalkarken kendimi daha rahat hissedebileceğim bir pozisyona soktum. Bacaklarım sızlıyordu. Ve en kötüsü ise o anlık haz ile yaptırdığım şey yüzünden popom bir süre acımıştı. Gerçek Kakashi hala klonu yok etmemişti. Hissedeceği şeylerden korktuğunu biliyordum.

"Ben bir süre dinlenmek istiyorum,"

Klon Kakashi yanımda hareket etti ve beni kendisine çekip ona yaslanarak yatmamı sağladı. Gerçeği bize tuhaf bir şekilde bakarken yüzünde bir anlık gerginlik oluştu. "Bir klon olduğunu unutmamalısın!" Kakashi kendisine mi kızıyordu? Kahkaha atamamak için kendimi tuttum. Dudaklarımı birbirine bastırırken klon elimi tuttu ve parmaklarımı arasına yerleştirdi. "Benim banyo etmeme gerek yok,"

Kıkırtım yükseldi. Kakashi'nin bakışları kısaldı. "Yok olma zamanın geldi!" diye konuşurken mührü bozacağı sırada klon bana sıkıca sarıldı. "Ben senim... Bu kadar çabuk ayrılma..." Fakat arkamda hissettiğim boşluk ile yatağın üzerine düştüğüm anda Kakashi'nin iniltisi yükseldi odanın içinde.

Ne olduğuna bakmak için dikleşirken gözleri aşağıya kaydı. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Dişleri arasında nefes alıp verirken eli ile ağzını kapattı. Penisi patlayacak gibi büyüktü. Yeniden zevk aldığına dair ucundan sıvı sızmaya başlamıştı bile. Ona dokunduğum an sanki patlayacak gibi duruyordu.

"Kakashi?" Utanç dolu yüzü bana bakarken yatağın ucuna çömeldi ve kolunu yatağa yaslayıp penisini izlemeye devam etti. "Bu..." Sesi titriyordu. Neyi vardı? Kalbim korkuyla titredi. Oturduğum yerden kalktım ve ona yaklaştım. Koluna dokunacağım sırada geriye kaçındı. "Delirecek gibiyim!" Çarşafı sıkıca kavradı ve başını yatağa dayadı. "Patlayacak gibi hissediyorum."

Parmaklarımı saçlarına yerleştirip okşadım. "Yardım etmemi ister misin?" Başını salladı. "Dokunduğun an kötü şeyler olacak," İniltisi çoğaldı. Nefes alış verişleri çoğalırken ona iyice yaklaştım. Bir bacağımı hemen yanından aşağıya sallandırırken ona sarıldım ve başımı başına yasladım. "Yarımcı olmama izin ver,"

Bacağımı kavradı ve sıktı. Başını kaldırırken geriye geri çekildim. Çarşafı sıkı sıkı tutan eli diğer bacağımı da kavrayıp kaldırdı. İyice dikleşip beni kendisine çekerken sertleşen ve kızaran penisine baktım. Onu ilk defa böyle dik bir şekilde görüyordum. Tam anlamıyla dimdikti.

"Bir kere daha içine girmeme izin ver."

Yüzüme eğilirken çenemi tuttu ve parmağını ağzımdan içeriye yerleştirdi. Dilimle parmağını yalayıp emerken başımı salladım. "Neden bu şekilde hissediyorum?" Eli boynuma yerleşti. Başımı hafifçe kaldırıp direk ona bakmamı sağlarken "Sana nasıl yardımcı olmamı istersin? Bana açık bir şekilde emir vermelisin..."

İlk başta sert olmak isteyen Kakashi bana karşı çok sert oynamamıştı. Onun gerçek hislerini görmek istiyordum. İçinde yatan gerçek canavarı. "Seni sert bir şekilde becermek. Sabaha kadar içine girmek ve duvarlarını yıpratmak istiyorum. Bu sefer prezervatif olmadan içini tamamen doldurmak."

Sakince yutkundum. Başımı hafifçe eğdim. Bir anlığına yeniden penisine baktım. Ucundan akan sıvı yere bacağımın üzerine damlarken gerçek canavarın o olduğunu anladım. "Beni istediğiniz kadar becerebilirsiniz efendim. Yalnızca sizi dinleyeceğim." Boynumda duran parmakları hafifçe beni sıktı.

Dudaklarımın ucuna dudakları dokunurken onu öpmek istedim. Fakat onu öpmeme izin vermedi. "Bacaklarını tam aç!" Bana emir verirken yatağın ucuna ilerledim ve iyice aralayıp ona kendimi sundum. "Şimdi onu tut," Sert ses tonu içimi eritiyordu.

Onu her zaman dinleyip dediklerini yapan birisiydim. Fakat şimdi... Biraz yaramazlık yapıp beni cezalandırmasını istiyordum. Ellerimi ona uzattım ve parmaklarımı ucuna dokundurdum. Dudaklarının arasından inilti yükseldi yeniden. "İçine yerleştir."