Güneş ışığı içeriyi dolduruyordu. Bedenim fazlasıyla yorgundu fakat sabah erken saatte uyandırıldığımız için erken kalkmıştım. Kakashi uzun bir süredir ortalıkta yoktu. Kiminle konuştuğunu veya ne hakkında görüştüklerini bilmiyordum. Uzun bir görüşmenin ardından sonunda dış kapının kapandığını duymuştum. Evin içinde ki tek ses saatin sesiydi. Çok geçmeden hafif adım sesleri odanın içerisine yaklaşırken aralık kapıdan içeriye giren Kakashi'ye baktım.
Üzerinde yarım atleti vardı ve ne ara taktığını bilmediğim yüz maskesi duruyordu. Gözünde ki bandanayı çıkarıp maskeyi bir kenara bırakırken gözlerimiz buluştu. Yüzünde yorgun bir tebessüm oluşurken gözleri de kısılmış ve göz gülmesini bana göstermişti. "Uyanık mıydın?" diye konuşurken kollarımı açıp onu karışık yatağın içine çağırdım.
Daveti kabul etti. Ayaklarını yere sürükleyerek geldi. Sonunda kendisini kollarımın arasında yerleştirdi ve başını göğsüme yasladı. "Gelen kimdi?" Sesim hala uykulu çıkıyordu. Çünkü bedenim yorgundu ve fazla uyuyamamıştım. Çakram fazla olsa bile bedenim yorgun olduğu için bunun hiçbir anlamı yoktu.
"Gelen Yamato'ydu. Göreve gideceklerini ve Naruto ile ilgili neye dikkat etmem gerektiğini sordu."
"Ah!" diyerek karşılık verdim. Bunu tahmin etmem gerekirdi. Sasuke'yi aramaya çıkacakları için fazlasıyla endişeli ve heyecanlı olmalıydı Naruto. "Sence iyi olacak mıdır?" Başını sallarken kokumu içine çeker gibi nefes aldı. "Bilmiyorum fakat endişelenmiyor da değilim. O çocukları nasıl bir haldeyken öğretmenleri olduğum zamanı anımsayınca..." Sustu. Sesi üzgün geliyordu. "Sasuke abisine olan intikamı için çok çabalıyor."
"Ve bunu yanlış bir yolla yapıyor."
"Herkes kendi yolunu seçiyor fakat bu seçtiği yolda kendisini unutmaması ve başına kötü şeyler gelmemesi için umut etmekten başka şansımız yok."
"Bu doğru. Ve Naruto için daha fazla üzülüyorum. Sakura'ya karşı kendine bir görev belirledi. Yıllar önce onu geri getireceğine dair verdiği söz ona fazlasıyla yük oldu. Sadece bu değil en yakın arkadaşını kaybettiği için verdiği acı da onu fazlasıyla üzmekte."
Başını kaldırıp bana baktı. Bakışlarından bir sürü düşünce birbirini kovaladığını gördüm. Aklından kendisi ile ilgili anıların geçtiğini de biliyordum. "Sasuke o gün gideceği gün bana söylediği sözleri anımsıyorum." Yatakta tırmandı ve yanıma ulaştı. Koluna yaslanıp beni yukarıdan izlemeye başladı. Parmakları saçlarımda dolaştı. "Sevdiğim insanları öldürmekle beni tehdit ederken aklımdan kaybettiğim tüm o kişiler geçti." Sesi şimdi daha fazla hüzünle geliyordu.
Uzandım ve yanağını okşadım. "Başına gelen şeylerin suçlusu sen değilsin. Sadece... Ne kadar parçalanırsan ve dağılırsan bile eski haline geri dönmeyi unutma. Bu shinobi dünyası lanetli bir yer... Sadece kötüyü çektiğini düşünerek çevrende ki sevdiğin kişileri kaybettiğini düşünerek kendine acı çektirme."
Daha fazla şey söylemek istiyordum. Birazcık daha rahatlaması için daha fazla ona sarılmak istiyordum. "Eğer bu dünyada yalnız kaldığını düşünüyorsan beni hatırla. Ben de çevremde sevdiğim herkesi kaybettim. Ve en kötüsü ben bir deney ürününden başka bir şey değilim." Uzandı ve bana sarılırken saçlarıma öpücük kondurdu. "Bu sadece başına gelen bir talihsiz bir olaydı. Fakat seni oradan kurtardık ve kendi hayatını yaşamaya çalışıyorsun."
Ona sarılırken uzandım ve boynundan öptüm. "İşte sende bu şekilde düşünmen lazım. Her şeye rağmen ayaktayız ve yaşamak için elimizden gelen her şeyin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. " Parmakları saçlarımda dolaşıyordu. Bedenimi ona daha fazla bastırıp sardım. "Tüm o geçmişin boyunca yanında olmasam bile iyi iş çıkardığını biliyorum." Zihnimde istemsizce arkadaşını öldürüşü geliyordu. Bu onun hatası değildi fakat bir şekilde ellerin de ölmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Kakashi (+18)
Fanfiction***Bu hikaye Naruto animesi evrenin içerisinde geçmektedir. Eğer Naruto animesinde olsaydım neler olurdu? Hikaye anime ile birlikte ilerlemektedir.*** Omuzlarında duran ellerimi düşünmeden uzattım ve yüzünü kapatan maskeyi aralarken gözlerimi kapatt...