(Geçmişten Bölümler. Bu bölümlerde Kakashi'nin Ouka'ya aşık olma sahnelerini yazacağım.)
"Beni bulacaklarını tahmin etmemiştim!"
Öfke ile alnında ki bandajı gözüne indirdi. Sakinleşmek için derin derin nefes alıp verirken az önce benim yüzümden görevin başarısız olma düşüncesi ile sarsılıp duruyordum sürekli. "Görevlere birlikte gitmemize rağmen beni asla dövüştürmüyorsun! Sana bu şekilde yardımcı olamam!"
Hala sessizliğini koruyordu. Ve bu benim hem daha fazla pişmanlık duymama hem de öfkelenmemi sağlıyordu. Çömeldiğim yerden hızlıca kalktım. "Yalnızca bekleyip beni istediğin zaman çağırdığında ortaya çıkmamı istiyorsun!" Bana hala cevap vermiyordu. Kolunda ki bandaja bakarken içim biraz daha acıdı.
"Kakashi..."
Ona yakınırken yeniden yanına çömeldim. Ellerimi yüzüne yerleştirip bana bakmasını sağladım. "Çakram seni iyileştirebilir biliyorsun değil mi?" Başını salladı. "Ufak bir sıyrık,"
"Fakat benim yüzümden olan bir yara!"
Gittiğimiz görevde kılıç kullanan kişiler ile karşı karşıya geleceğimizi düşünmüyorduk bile. Ve gerçekten güçlü kişilerdi. Kılıçları çakra ile bütünleştirip bize saldırdıklarında ve yalnızca dört kişiye karşı iki kişi olduğumuz için fazlasıyla zor olmuştu. Yaptığım bir hata yüzünden Kakashi beni korurken yaralanmıştı.
"Oi Ouka! Hareket etmekten vazgeç. Yakalanacağız yoksa,"
Beni azarlarken ağacın tepesinde oturduğumuzu yeniden hatırladım. Sırtını ağaca yaslayıp sakinleşmeye çalıştı. Ormanın bir ucunda hareketlilik sezdim. "Ne yapmamız gerekiyor?" Bir süre sessizce bekledi.
"O bebeği sadece bırakmamız gerekirdi!"
"Hayır! O bebek annesinden, ailesinden zorla ayrılmıştı. Birisinin daha..."
Aklıma geçmişim geldikçe canım sıkılıyordu. Neden ailem ile ilgili hiçbir hatıram yoktu. Yalnızca ve yalnızca o tüp ve o adam vardı. Tüm geçmişim karanlıktan ibaretti. "Nasıl hissettiğini anlıyorum fakat o bebek bizim görevimizden çok daha farklıydı!"
"Kakashi! Ne söylersen söyle ben doğru olanı yaptım. O bebeğin yeri ailesinin yanıydı. O... Onun benim gibi bir hayat yaşamasını istemiyorum!"
Gözlerimin dolmaması için kendimi zorladım. Çevreme bakındım ve hala bir hareketlilik olup olmadığını kontrol ettim. "Burada bekle. Hala burada olup olmadıklarını kontrol edeceğim." Ağaçtan inerken aldığım kararın hala en iyi karar olduğunu biliyordum.
Henüz bir yaşındaydı. Ve onu ailesinden ayırıp en başından itibaren bir robot gibi yetiştirip ninja yapamazlardı. Bu... Bu nasıl bir düşünceydi? Bunu yapan insanlar acımasızdı. Ne olursa olsun bunun olmasına hiçbir zaman izin veremem.
Dikkatlice etrafı kontrol ederken hala yüreğim çarpıyordu. Ne olursa olsun o bebeği ailesine başına bir şey gelmeden teslim etmiştik. Bu benim için yeterdi. Fakat yeniden o bebeği almak isterlerse? Shinobi dünyası neden bu kadar acımasızdı?
Bencil insanların bencil istekleri ile hareket eden bir dünya neden vardı?
Tamamen güvende olduğumuzu anladığımda geri dönmek için hareket ettim. Fakat çalılığın içinden bana doğru fırlatılan kunai ile geriye sıçradım. Demek hala güvende değildik. Karşıma iki kişi çıkarken dişlerimi sıktım.
Dövüşme pozisyonuna girerken bana yaklaştılar. Bunlar az önce dövüştüğümüz dört kişiden ikisiydi. "Vay! Vay! Vay!" İkisi sakince bana yaklaşırken yüzlerinde ki pis gülümsemeyi söküp atmak istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear Kakashi (+18)
Fanfiction***Bu hikaye Naruto animesi evrenin içerisinde geçmektedir. Eğer Naruto animesinde olsaydım neler olurdu? Hikaye anime ile birlikte ilerlemektedir.*** Omuzlarında duran ellerimi düşünmeden uzattım ve yüzünü kapatan maskeyi aralarken gözlerimi kapatt...