Dear Kakashi (+18)

17. Bölüm (Smut)

Dikkat!
Bu bölüm fazla açık sahne içermektedir. Lütfen bölüm boyunca birisinin sizinle birlikte bunları okuyabileceği bir yerde olmayın. Peçete yanınızda bulundurun. Keyifli okumalar.

"Ahh!"

Karsıkları bacak arama her vuruşunda ıslak bir ses çıkarıyordu. Karın kasları bacağıma ve karnımın üzerine her sürtünüşünde hiç bitmeyen bir açlık oluşuyordu. Dişleri arasında sızlayan meme uçlarım bedenime defalarca sinyal gönderiyordu.

Daha fazla ne kadar dayanabilirdim? Bedenim titriyordu. İçeriye her ittirişinde vajinam acıyla sızlıyordu. "Da-dayanamıyorum..." Ona seslensem bile iniltilerim sözlerimi bölüp duruyordu. İçime ittirişini kesmişti fakat bu sefer sürtünmeye başlamıştı. Sırtında duran elimin altında kasılıp duruyordu. İstemsizce ona tutunurken tırnaklarımı öncekilere göre ona daha fazla bastırmış olabilirdim. "Geliyorum," kulağıma doğru konuştu. Dudakları benim dudaklarımı bulurken öpücükleri arasında devam etti. "İçine boşalmak istiyorum,"

Başımı salladım. Kendisini bana bir kez daha bastırıp bedenime baskı yaparken sıvının içime doluşunu hissettim. Geriye çekilip bir kaç kez daha içeriye girip çıkarken sonunda tamamen içimden çıkmıştı. Bacağımı serbest bırakmış ve yatağın üzerine düşmesine izin vermişti. Serbest kalan bacağım acı ile sızladı. Kollarını iki yanıma yerleştirip üzerimde durmaya devam etti. İçimden boşalan sıvı kalçama sızıyordu.

Nefes nefese kalmıştım. Sakinleşmek için ağzımdan solurken uzanıp beni yeniden öptü. Bu kaçıncı seferdi? Bacaklarımın arasından kalkıp yanıma uzanırken başını boyun boşluğuma yerleştirdi. Göğsü inip kalkıyor ve benim kadar nefessiz kaldığını görebiliyordum. Kolunu üzerime attı ve göğüslerimden beni sardı.

Islak öpücükleri omzumda ve boynumda dolaştı. "Bana biraz zaman ver," Başını sallarken boğuk bir sesle konuştu. "Neden? Cezanı çekmen gerekiyor," Kıkırtısını duydum. Aldığı nefes tenimde gezinirken elimi uzatıp parmaklarımı saçlarının arasına yerleştirip okşadım.

"Üç saati çoktan geçti Kakashi! Bacaklarımı hissedemiyorum."

Belimden aşağısı gerçekten uyuşmuş durumdaydı. Kalçalarım sızlıyordu. Başını kaldırıp bana bakarken benim kadar onun yorulduğunu da biliyordum. Bugün eminim ikimiz için uzun bir gündü ve şimdi bunu yapıyorduk. Ne kadar dayanabilirdim?

"Sana masaj yapmamı ister misin?"

Gülümserken bu teklife hayır demedim. Ona çakra vermeme konusunda beni zorlasa bile istemsizce çakram ona akıyordu. Ve benden çok daha iyi bir durumdaydı. İçime fazlasıyla büyük bir penis alıyordum ve sadece bu bile beni mahvediyordu.

Dikleşip yanımda dururken karsıklarıma masaj yapmaya başladı. Parmakları rahatlamamı sağlamıştı. Bir süre ovaladıktan sonra kalçalarıma dokundu. "Peki ya burası?" Başımı sallarken avuç içinde ezilip rahatlamamı sağlamaya devam etti. Bacağımı kaldırıp omzunun üzerine yerleştirirken iç kısımlara yöneldi. "Ya... Sanırım en çok burasının ihtiyacı var,"

Onu engellemeye çalışmak için uzansam bile dokunuşu ile iniltilerim yükseldi. Eğer bir kez daha bunu yaparsak köyün dışına yarın değil sonra ki gün çıkmam gerekecekti. Ellerini tutmaya çalıştım. "Bir kez daha kaldıramam. Bu beşinci olacak!"

"Ah!"

Sesi hafif kısık çıkmıştı. Başını kaldırıp bana kaldırırken yüzünde utanmaz bir tebessüm oluştu. Maskeli hali ile gördüm göz gülümsemesini bana gösterirken ne kadar tatlı olduğunu düşündüm. "Yaa! Ben daha az saydım," Benimle dalga geçiyordu. Şaşkınca ona baktım. Başımı sallayıp ellerimi vajinamın üzerine yerleştirdim.