Dear Kakashi (+18)

46. Bölüm (Smut)

Tişörtü bileklerindeyken onu yakaladım. İki elide bağl durumdaydı. Bakışlarım oturuşu ile iyice ortaya çıkan kaslarında dolaştı. Karın kasları üzerinde duran bir kaç yara izine baktım. Bu yara izleri ne zaman oluşmuştu?

"Bu seferlik iştahımı sınırlandırmaya çalışacağım." diyerek bileklerini bıraktım. Aklımdan fazlasıyla güzel fikirler geçiyordu. İlişki de iplerin benim olduğu bir an istiyordum. Dudakları kıvrıldı. Tişörtü uzattı ve gözlerim üzerine yerleştirip öylesine bağladı. Şimdi aklından neler geçiyordu acaba?

Elleri bacaklarıma yerleşti ve beni çekiştirip yatağa yatmamı sağladı. Üzerimde ki kıyafetleri çıkarırken tenime değen parmakları içimde tatlı bir ürperti oluşturdu. "Buradan ve buraya..." parmakları ayak bileğimden başlayıp kalcama doğru düz bir çizgi halinde ilerledi. Sakince yutkunurken devam etmesini bekledim. "Buradan buraya..." Bu sefer parmakları kalçam ve boynuma kadar ilerledi göbeğimden ve göğüs aralarımdan değerek. "Özellikle burası..." Dudaklarını benimkilerin üstünde hissettim. Sıcak nefesi tenimi gıdıklıyordu.

Dili ile dudaklarımı ıslatırken beni öpeceğini düşünerek başımı geriye attım ve kendimi ona sundum. Fakat bunu yapmak yerine geriye çekildi. Üzerimde aşağıya doğru kaydı. Dudakları bedenime sürtünürken sonunda beni göklere ulaşırırken en çok girmeyi sevdiği yere ulaştı. "Ve burası... Benim daha fazla istememe sebep oluyor." Dudakları karsık içlerime bastırdı ve gezinmeye başladı.

Bedenim istemsizce gerilirken sözler ile kıkırdamıştım. Beni ne kadar istediğini gösterecekti. Yapmak istediği her şeyi ona sunacaktım. "Biraz yardım almalı mıyım?" Baldırımı öperken düşünceli bir şekilde konuştu.

"Kagebin no jutsu..." Hissettiğim ikinci varlığı ile dudaklarımı araladım. Demek iki Kakashi yeniden devreye girmişti. İlk yaptığımı seksi düşündükçe tenim alev içinde kalmıştı.

Eli yüzümde dolaştı. Bu Kakashi gerçek Kakashi'ye göre daha sert davranıyordu. Sanki Kakashi'nin içinde gizli tuttuğu bir karakteri şekil bulmuş haliydi.

Baş parmağı dudağımı sıyırdı. Gerçek Kakashi ise bacaklarımı öpmeye devam ediyordu. İstemsice gerildim. Fakat daha çok gerilen bacaklarımdı. Bir bacağımı tuttu ve havaya kaldırdı. "Kendini tutmaya çalış," diye uyardı beni. Ayak bileğime yerleştiridği öpücük dizime kadar çıkmaya devam etti.

Başımı çevirdiğimde gözlerimden düşen tişörtünü klon Kakashi çekti. "Ve işte buradayız," Klon Kakashi gözlerimin içerisine bakarken çenemi tuttu ve iyice kaldırdı. "Dilini dışarıya çıkar," Onu dinleyip ağzımı açıp dilimi dışarıya çıkarırken uzandı ve dilimi emmeye başladı. Ardından ağzının içine alarak öpüşünü tamamladı. Elleri göğsümün üzerinde dolaşıyordu. Meme uçlarımı sıkıyor ve baş parmağı ile kaldırıp daha fazla sızlanmamı sağlıyordu. Geriye çekildi ve boynumdan başlayan öpücükler göğüslerime kadar ilerledi.

"Meme uçların hemen dikleşti..."

Dili ile onları dürtüp etrafında gezinirken dişlerini çıkarak ağzına aldı. Dişleri arasında ezilen göğsüm acımıştı. Fakat bu acı bana yalnızca zevk getiriyordu.

Gerçek Kakashi bacağımı omzuna yerleştirdi ve aşağıya iyice eğilerek özel bölgemi öpmeye başladı. "Ihhh... Ah... Hah..." İniltimi bastırmaya çalışsam bile beceremiyordum. "Çok... Güzel... Hissettiriyor..." Cümlemi bile düzgün kuramıyordum.

Kakashi dilini vajinamdan içerye ittirirken özel bölgemi parmakları arasında alıp sıkmaya başladı. Boşta kalan diğer elini ikinci delikten içeriye bastırırken acıyla sızlandım. "Beni özledin mi?" Klon Kakashi konuşuyordu. Acaba hangisinden bahsediyordu? Onu görmeyeli uzun bir zaman olmuştu. Yoksa bu gerçek Kakashi'nin hisleri miydi? Bir önemi yoktu. İkisini de her türlü özledim.