13. Bölüm

812 64 28
                                    

"Naruto! Cezanı düzgün yapmalısın!"

Ona kızarken düzgün temizlemediği yerleri yeniden temizlemesini sağladım. Sızlanarak başladığı yere geri döndü. Süpürgeyi yere sürterken onu izlemeye devam ettim. "Ouka abla neden bunu yapmak zorundayım!" Bana bu salakça soruyu sorarken yaptığı hataların arkasını nasıl toparlayacağını bilmediği için büyük bir aptaldı gerçekten.

"Geçen gece yaptığın aptallığın bedelini ödüyorsun. Genin derslerini alana kadar tüm köyü temizleyeceksin,"

Kollarımı göğsüme birleştirdim. Onun yüzünden fazlasıyla endişelenmiştik ve bu yetmiyormuş gibi İruka'da yaralanmıştı. Yaptıklarını izlerken birden durdu ve dişlerini göstererek güldü. "He-he-he" Bu gülümseme kesinlikle ona daha fazla kızacağım bir gülümsemeydi. Parmaklarını birleştirip "Ouka abla sana yeni öğrendiğim jutsuyu göstereceğim. Hem de böylece köyü hemen temizleyeceğim," diye konuştu. Onu izlerken "Kage Bunshin no Jutsu!" diye mührü tamamladı ve etrafta bir çok gölge klonu yaparken şaşkınlıkla ona baktım.

Bu gölge klonları bir yansıma değildi. Bunlar orjinali kadar gerçek gölge klonlarıydı. "Bunu o parşömenden öğrendim yapmayı!" Kendisinden emin bir şekilde karşımda dururken yaptığı gölge klonlarını izledim. Hepsi gerçekten birbirine benziyordu.

"Aptal! Hile kullanarak cezanı hemen bitireceğini mi sanıyorsun?"

Oturduğum yerden kalkıp ona yaklaşırken gölge klonları aynı anda geriye çekildi. Her birisi benimle ayrı kafadan konuşmaya başladı. "Ouka abla tüm köyü temizlemek aylarımı alır. Bu yüzden izin ver hemen bitirelim," Bana yalvarırken gerçeğinin nerede olduğunu bulmak çok zor değildi. Daha önce çakrasını öğrendiğim Naruto'nun gerçek bedenini yakalayıp ona vururken "Çabuk klonları geri gönder!" diye bağırdım.

Sızlanarak mührü bozarken sokağın ucundan bize doğru yürüyen İruka'nın sesi ile zaten cezasından kurtulmaya çalışan Naruto için bir fırsat olmuştu. "Merhaba." Ona karşılık verirken yanımızdan uzaklaşmaya çalışan Naruto'yu yakaladı ve ona bağırmaya başladı. "Naruto cezandan kaçmaya mı çalışıyorsun?"

Naruto'nun bundan kurtulma gibi bir şansı yoktu. "Birilerinin sürekli ona göz kulak olması gerekiyor. Yoksa başına her zaman kötü bir iş açmaktan vazgeçmiyor bile," İruka yakınırken onu onayladım. "Peki siz nasılsınız İruka-kun?"

Beni teselli etmek ister gibi gülümsedi. "Merak etmeyin şimdi çok daha iyiyim," O gece sırtına kocaman bir rüzgar bıçağı saplanmıştı. Bu kadar çabuk iyileşmesi normal miydi? "Sizin de hala hastanede olmanız gerekmiyor mu İruka-kun?"

Elini başının arkasına atıp gergince gülümserken erkeklerin büyük veya küçük olsun her yaşta düşüncesiz davrandıklarını daha iyi anladım. Naruto'yu kontrol edip yeri süpürmesini izledim. Onunla ilgilenirken sanki birilerinin beni izlediğine dair içimde hissettiğim tuhaf bir his oluştu. İyice odaklanınca tanıdık olduğum çakrayı sezdim.

Dudaklarım kıvrılırken bir kaç gündür görüşemediğim Kakashi'nin yakınlarda olduğunu biliyordum. Onun nerede olduğunu bulmak çok zor olmamıştı benim için. Başımı çevirip arkama baktım. Bir evin çatısı üzerinde elinde kitabı ile oturmuştu. Gülüşüm çoğaldı. O kitabı her yerde okuyabilirdi.

Ve gerçekten merak ediyordum. Onun içinde neler yazıyordu? Yüzüm istemsizce kızardı. Gerçekten sevişmek hakkında şeyler mi vardı? "Ouka abla ben acıktım!" Naruto sızlanırken başımı çevirip Naruto'ya baktım. "Henüz temizlemeye başlayalı on dakika bile olmadı Naruto!"

Ona yeniden bağırırken eğer çoktan yapmaya başlasaydı bu mahalleden çıkmıştık. "Eğer bugün yapılması gereken işini hemen bitirirsen sana ramen ısmarlayacağım," Naruto'nun gözleri parlamaya başlamıştı. "Gerçekten mi? Gerçekten mi?" Başımı olumlu bir şekilde sallarken yerinde daha fazla durmadan hemen sokağın bir ucundan diğer ucuna koşuşturmaya başladı.

Dear Kakashi (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin