Günün geri kalanı sakin geçti. Belirli bir kişi bana usta diyip etrafta dolaştığından canım sıkılsa da.
Onunla çıkışta konuşacağıma söz verdim. Dışarı çıkıp okul kapısında bekledim.
Sonunda bana doğru koşan bir figür belirdi.
-Usta sonunda benle konuşmaya karar verdin.
-Yanlış anlama seni kabul etmiş gibi değilim.
-'yavru köpek yüzü'
-Hey öyle bakma. Önce bana istediklerimi verebilecek misin ona bakalım eğer beğenirsem sana basit şeyleri öğretebilirim.
Benim dövüş sanatlarımı bu yaştan sonra öğrenmesi imkansız. İmkansız olmasa da ben öğretmem.
Ama basit bir iki hamleden zarar gelmez.
-Şimdilik burada bitirelim sorularımı sonra soracağım. Şimdilik eve gitmeliyim.
-Sevrisler çoktan gitti nasıl döneceksin?
-Koşuyorum.
-Usta istersen sana servis parası verebilirim.
Kafasına vurdum.
-Ouch!
-Sence servisi karşılayamam mı?
-O zaman?
-Koşuyorum.
-Neden?
-Güçlenmek için. Ayrıca sen benim evimin uzakta olduğunu nereden biliyorsun?
-Ahh yaşadığın kısmı biliyorum tam yerini değil.
Neyse geç oluyor bu olayı sonra konuşuruz. Arkamı döndüm ve koşmaya başladım.
Sonra arkamdan bir ses geldi.
-Usta ben de seninle koşabilir miyim.
Durdum ve kafamı salladım. Yanıma geldi ve elini uzattı.
-İstersen çantanı taşıyabilirim.
-Bunu yapabileceğini sanmıyorum.
-Bir sırt çantasını taşıyabilirim.
Çantamı ona uzattım. Ellerine aldığı an çanta yere düştü.
-Usta bunu içine taş mı koydun neden bu kadar ağır?
-Ahh. İçine taş koydum.
İşte o anda Axel anlamıştı ki bu kadın gerçekten deli.
Çantamı sırtıma attım ve koşmaya başladık. Bir yerden sonra yollarımız ayrıldı. Ve tek başıma ilerledim.
Ben ulaşırken çoktan akşam olmuştu. Haritadan hatırladığım kadarıyla marketi buldum.
İçeride gezindim ve ucuz bulduğum doyurucu şeyleri aldım. Ve kasaya geçtim ama üzerimde bir bakış hissettim.
Kafamı o yöne çevirdiğimde görebildiğim sadece bir gölgeydi. Dışarı çıktım ve sakince yürümeye devam ettim.
Ama artık birinin beni izlediğinden emindim. Öyle mi demek biri oyun oynamak istiyor.
Sanki eve gidiyormuş gibi başka bir sokağa döndüm. Burası geçen gün kaybolduğum yer.
Demek sadece bir sokakla kaçırmışım! Neyse konu bu değil. Bir köşe çıkana kadar yürüdüm ve döndükten sonra adımların yaklaşmasını bekledim.
Tam köşeden dönerken onu yakalayıp duvara bastırdım.
-Ahh! Katherine ne yapıyorsun!?
Kişiye baktığımda bu kişi Zack'ti.
-Özür dilerim seni bir takipçi sandım.
-Haha ne zaman bu hareketi öğrendin?
-Bu mu? Sadece basit bir şey önemsemene gerek yok.
Bir iç çekti.
-Aramız ne zaman bu kadar açıldı.
-...
-Sadece bu kadar şanssız olmasaydık eskisi gibi olabilirdik.
Sesimi çıkarmadım ama onunda devam etmeye niyeti yok gibiydi.
-Geç oldu seni evine bırakayım.
-Mhm.
Beraber evime doğru yürüdük. Ulaştığımda ona teşekkür ettim ve içeri girmeye hazırlandım.
-Beni içeri davet etmeyecek misin?
-O zaman içeri gelmez misin?
İçeri girdi ve beraber salona geçtik.
-Çay?
-Olur.
Etrafı inceledi. Sanki garip bir şey varmış gibi bana döndü.
-Sen iyi misin?
-Huh? Evet neden?
-Genelde hep düzenli olurdun ama şimdi buraya bakınca...
Tamam etraf biraz dağınık olabilir ama abartmaya gerek var mı? Zack kafasını kaldırdı ve bana bir şey söyleyecekmiş gibi baktı.
-Üzgünüm Katherine ama ben ayrılmak istiyorum.
-!
-Biliyorum beni seviyorsun ama daha fazla senle olamam çünkü artık senden hoşlanmıyorum.
Dur dur dur. Benden ayrılıyor mu? Bu da demek ki biz aslında çıkıyor muyduk!?
Sormak en iyisi.
-Neden?
-Sen iyi birisin yanında olmaktan hoşlanıyorum ama ben artık sena karşı öyle duygular beslemiyorum.
Ahh peki nasıl olsa daha küçük duygularının farkında olmayabil...
-Ben aslında hep Yvonne'yi sevdim.
Bu p*ç ne dedi!? Madem hep onu seviyordu neden orijinal sehiple çıktı.
-O da beni seviyor yani lütfen beni anla.
Seni anla mı! Sakin ol sakin...
-Umarım bundan sonra arkadaş kalabiliriz.
Bu çocuk gerçekten cesarete sahip.
-Sen eğer birinden ayrılmak istiyorsan bile ona başından beri başkasından hoşlandığını söylememelisin.
-Katherine...
-Arkadaş kalmak mı? Bu dediğine kendin inanıyor musun!? Evimden çık ve bir daha gelme.
-A..a..ama
-Elimden bir kaza çıkmadan evimden git.
Zack kapıyı çarparak çıktı. İyi çocuklar diye düşünmüştüm.
Öncelikle günlükte orijinal sahip ondan özellikle mavi gözlerinden hoşlandığını söylemişti.
Ergen bile olsa ihanet en sevmediğim şey. Her şeye katlanabilirim ama buna asla!
Sinirle yatağa girdim.
-Boşu boşuna çay harcadığıma inanamıyorum! Hmph!
________
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asıl Suçlu Kim
AcciónYa dünyanın bir numaralı suikastçisi 'normal' bir kızın bedeninde reenkarne olursa? Aradığı intikamı bulabilecek mi? Ya da bu küçük kasabadaki sırlar onu engelleyecek mi? *Bahsedilen olaylar tamamen kurgudur. Anlatılanları denemeyin veya örnek almay...