Okul çıkışında tahmin ettiğim gibi bir topluluk vardı. Dışarı çıktım ve geçen gün boğazını sıktığım çocuğun önünde durdum.
-Vay canına benden bu kadar mı korktun?
-Sen!
-Evet buradayım. Kaç adam getirdiğine bir bakalım 1, 2, 3... Woah demek gerçekten o kadar korktun. Baksana sayamadım bile.
-Haa, senin gibi cılız birini tek başıma alamayacağını sanıyorsun.
-Adın ne?
-...
Bir an herkes durdu. Sanırım ünlü bir çete lideri.
-Huh! İzin ver sana kim olduğumu öğreteyim ben bu kasabadaki en büyük çetenin lideri Marley.
-pfft.
-?
-Marley daha çok feminen bir isim değil mi? Aynı senin gibi.
-Öyle mi! Feminen dediğin kişi seni dövünce de bakalım aynı şeyleri diyebilecek misin?
-Eğer biraz daha adam olsaydın adam getirmek yerine teke tek maç atardın.
-Öyle mi!
Adamlarına geri çekilmesini emretti. Sanırım beyni sadece kastan yapılmış.
-Ama burada dövüşmeyiz burası okulu onu ilerideki boş araziye gidelim.
İlerledik ve arkamızdan bir sürü kişi daha geldi. Seyircilerin olması iyi bir şey artık bana bulaşılmaması gerektiğini öğrenirler.
Amacım onunla başabaş dövüşmek değil. Güçlü olan o sonuçta. Bunun yerine saldırılarından kaçınıp boş alanlara hedef almak.
Etrafımızda insanlar çember oluşturdu. Biz karşı karşıya durduk. Axel bu sefer kendinden emin görünüyordu.
Bana güvenmeyi öğrenmeli.
Karşıdaki adamın dövüş tarzını bilmiyorum. Dövüş sanatları biliyorsa işim zor.
Biri öne çıktı ve başla diye bağırdı. Sonra etrafa sessizlik çöktü. Ona parmağımla gelmesini işaret ettim.
Bana koşmaya başladı. İlk hamlesi kafama doğru bir yumruktu. Sağ tarafa doğru kaçtım ama aynı zamanda sağ elide diğer taraftan kafama geliyordu.
Aşağı eğildim ve geri doğru takla attım.
-Haha. Kaçacak mısın?
-Öyle mi? Neden beni denemiyorsun?
Tekrar saldırı için geldi. Aynı şekilde yumruk atması saçma olurdu demekki bu sefer yüksek ihtimalle saldırı alttan geliyor.
Düşündüğüm gibi ilk yumruk kafama doğru gelirken ikinci karnıma odaklanmıştı ama refleksleri çok yavaş.
Yumruk bana gelene kadar çoktan soluna geçip beline bir tekme atmıştım.
Biraz daha dövüştükten sonra hamlelerini tamamen anlamıştım. Direk olarak saldırıyor ama ona vursamda yıkılmıyor. Biraz daha sert olmam gerek gibi.
Geri çekildim ve bana doğru koşmasını bekledim. Bir tekme geliyor! Sol ayağımın üzerinde zıpladım ve biraz fiyakalı olsun diye havada 360 derece dönerek bir tekme attım.
Bu güçle çok sert değildi ama tam kafaya yediğinden acıtmış olmalı. Görünen o ki daha fazla çalışmalıyım.
O zaman bir sonraki hamlem daha ağır olmalı. O toparlanmaya vakit bulmadan bir topuk tekmesi attım.
Ayağın topuğuyla vurulan bu tekme çok can yakar. Bundan sonra dizlerinin üzerine düştü. Ama ben daha bitirmedim.
Sağ yumruğumu sıktım ve o yerdeyken karnına bir yumruk indirdim.
Sonra da tamamen yere çöktü. Önceki verdiğim hasarlar onu yıpratmış olmalı.
Çetedeki herkes şaşırmış görünüyordu. Bir kişi sinirine hakim olamayıp bana saldırdı.
Beyzbol sopamı hemen çantamdan aldım ve bende ona saldırdım. Bundan sonra yedi kişiye karşı tekim.
-Hadi gelin ben tek siz hepiniz!
Uğraşmaya gerek yok sadece can alıcı noktalara vurmalıyım. Tabi sopayla kafaya vuramam. Yanlışlıkla ölürler falan uğraşamam.
İlk gelenin karnına vurdum ve arkdan gelen kişinin karnına direk bir tekme indirdim. Ondan sonra elini tutup diğer gelene fırlattım.
Kaldı dört ahh üç? Axel'in de arkadan yardım ettiğini gördüm.
Ona kafamı salladım ve birbirimize doğru koştuk.
Arkasında biri var.
-Axel eğil!
Eğildi ve bende sopayı fırlattım. Tam on ikiden. Sanırım burnu kırıldı eh bu onun suçu.
Arkadan birinin geldiğini hissettim ve eğilip sağ tarafa doğru vücudumu çektim.
Böylece gelen kişi sol ayağıma takılarak düştü. Geriye kaldı bir.
Çocuğa baktım ama çocuk anında titrmeye başladı. Ondan sonra koştu.
Sanırım bu kadardı.
-Usta!
Arkamdan başka bir varlık hissettim ama çok yakındı o zaman onu engellemeliyim.
-Bıçağı var!
Ne!? Kaçmam gerek burada ölemem. İleri doğru kendimi yere attım ve yuvarlandım.
Bu lanet şey üzerine çocuğu attığımda yere düşen kişi. Ama artık elime düştü. Beni sinirlendirmeseydi belki canını bu kadar yakmazdım.
-Seni velet. Kurallara göre oynamayan sizsiniz ama bu kadar hile fazla değil mi? Neden kötü çocuklara bir ders vermemiz gerekir biliyor musun?
-...
-Bir daha aynı şeyi yapmasınlar diye ama benim dersimden çıkınca bir daha böyle bir şey yapamayacaksın.
Etraftaki insanlar açılmaya başladı. Korkmaları iyi bir şey.
Axel'in de titrediğini gördüm.
-Axel sopam.
-U..usta onu öldürme.
-Hic olur mu sadece küçük bir ders vereceğim.
Çocuk kaçmak için hazırlanıyordu.
-Hayır kaçamazsın.
Bir kaç saniye içinde arkasında yükselmiştim.
Sırtına bir tekme indirdim ve yere düştü. Bıçağı titreyen elleriyle bana doğrulttu.
-Haha bana o ellerle mi zarar vereceksin?
Kulağına eğildim ve fısıldadım.
-Hiç Slayer ismini duymuş muydun?
Benim ismim halk tarafından çok bilinmiyor. FBI tarafından aranan bir suçluyum şimdi düşününce en son bana oraya katılmamı teklif etmişlerdi.
Suçlarımı affedeceklermiş. Reddettim.
Nerede kalmıştık.
-Şimdi başlıyorum.
Biraz dayaktan sonra bayılmasına izin vermeden bıraktım.
Sonra çantamı aldım ve Axel'e bağırdım.
-Hadi gidiyoruz.
Herkes yerde yatanlara ve hasar almamış bana baktı.
Bu benim için iyi bir antrenman oldu!
__________
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asıl Suçlu Kim
ActionYa dünyanın bir numaralı suikastçisi 'normal' bir kızın bedeninde reenkarne olursa? Aradığı intikamı bulabilecek mi? Ya da bu küçük kasabadaki sırlar onu engelleyecek mi? *Bahsedilen olaylar tamamen kurgudur. Anlatılanları denemeyin veya örnek almay...