Bağlı adamlardan birini aldım ve kapının önüne yerleştirdim. Ben kapının yanında ki duvara yaşlanmış bekliyordum.
Sonra bağırdım.
-Sakın canlanmayın! Şimdi dışarı çıkıyorum. Siz o köşede oturun!
Sonra dışarıdan silah sesleri duydum. Biri silahını hazırlıyor. Bu benim istediğim şey.
Kapıyı yavaşça açtım.
'Bang' 'Bang 'Bang'
Havada uçuşan silah sesleri kesilince geride sadece kanlar içinde bir beden kalmıştı. Hmm bu biraz sert oldu ya oradaki ben olsaydım.
Salla gitsin!
Onlar ne olduğunu anlayamadan kapının yanında durduğum için kolayca onlara ateş ettim.
Sadece üç kişi vardı. Ama ikisi çoktan kurşunlarıma kurban oldu. Kalan kişi titreyen elleriyle bana silahı tuttu.
-Haa o duruşla bırak beni bir kuşu bile vuramazsın.
Ona yaklaştım ve silahı yavaşça tutup aşağı ittirdim.
-Nerak etme hiç acımayacak.
'Bang'
Bunun gibi adamlar ölmeye mahkumdur sadece bir dakika önce tetiğe basabilseydi ölmeyecekti. Ama ne yaparsın ki yapamadı.
Bunlar şansa bala eğitim kampından kurtulurlar ya da böyle yerlerde düşük seviyeli kişiler olarak çalışırlar.
Yani kötünün iyileri olarak adlandırılabilecek ayak işi yapan gruptan.
Oyun sonu boss u hala ortada yok. Biri keskin nişancı da ve burada toplam altı kişi var. Kaldı üç.
Birinin güvenlik odasında olduğunu düşünürsek birazdan diğerlerinde koridordaki manzara nedeniyle burada olur.
Bir kez daha odaya girdim ve bağlı kişileri kontrol ettim. Hehe. Daha bitmedi.
Böyle odalarda benim gibi kişilere karşı korunmak için gizli silahlar olur bir keskin nişancı avlamaya karar verdim.
Kadının yanına gideceğim ve ağzını açtım.
-Evett bana uzak menzil dürbünlü bir silah lazım. Nerede olduğunu arkadaşların gelmeden söyler misin?
Kız ilk başta sessiz kaldı.
-Hadi ama seni de mi diğer arkadaşlarının yanına göndermeliyim? Biliyorsun bu benim için zor değil.
Kafasına silahı koydum ama kadın hala susuyordu. Bu kadını iyi eğitmişler. Böylelerini bilirim sonsuza dek kullanılır ve son tarihleri geçince atılırlar.
Silahı çenesine bastırdım ve kafasını kaldırıp benle yüzleşmesini sağladım.
-Sen, sadakatin yanlış yere. Benim tarafıma geç ve istediğini sana vereceğim.
Sadakat. Bunun bile bir bedeli vardır. O örgütten bir şey istiyor. Bazen bu nedenler çok masum olabilir. Mesela sevgi istemek gibi.
Ama o normal biri değil o bir suikastçi. Yani ya gidecek bir yeri yok. Ya da koruması gereken biri veya bir şey var.
-Sözümü her zaman tutarım.
Kadın bana derin gözlerle baktı. Sonra kafasını eğip konuştu.
-Masanın altındaki mavi düğme.
-Akıllıca bir seçim.
Tabi bu sadece alarm da olabilir ama zaten herkes peşimde. Ben düğmeye basamadan kapıdan bir ses geldi. Ahh! Yetiştiler.
Neyse keskin nişancıyı sonra halledeceğim. Düğmeye bastım ve bir bölme açıldı. Oho~ Fena değil... hiç fena değil.
Otomatik bir silah seçtim. Çok güzel görünüyor.
Özellikle nişangah kısmı. Gerçi şuan bir işime yaramayacak ama önemli olan görünüş.
Kapı kilitli olduğundan kapıyı kırmaya çalışıyorlar. Ama bu kapı onlar tarafından yapılmış güvenlikli bir kapı bir kaç dakikam var.
Kızı açtım ve ayağa kaldırdım.
-Bundan sonra benim insanlarımdansın. Bana ihanet etmediğini sürece mutlu bir hayatın olacak.
-Beni buradan çıkardığın sürece her şeyi yaparım.
Tahmin ettiğim gibi. Burada zorla kalıyor.
Ama yine de ona karşı tetikte olmalıyım. Bir taramalı aldı ve kapının önüne kurduk.
Peki... O silah oraya nasıl sığdı? Burası benim silahı aldığım yerin arkasındaki başka bir bölmede bulunuyordu. Bu yüzden onu görmedim.
Kafamı salladığımda ateşe başladı ve kapıyı delik deşik etti. Sıra bende çoktan dışı görünen kapıyı bir tekmeyle kırdım.
Yanlış anlamayın kapı ortadan delindi... Harbi mi?
Dışarıda ses yoktu zaten. Ve iki beden girebiliyordum.
Keskin nişancı şimdiye kadar kimseden haber alamayınca yardım çağırmıştır.
-Sen buradan çık beni ilerideki sokakta bekle. Benim küçük bir işim var.
-Hayır beni terk etmeyeceğine güvenemem bende seninle gelmiyorum.
Bu kız oldukça akıllı. Nasıl böyle bir yerde resepsiyonist olarak çalışıyor?
-O zaman arkamda kal ve sakın gereksiz bir hamle yapma ve çık diye bağırdığımda ne olursa olsun arkana bakmadan binadan olabildiğince uzaklaş.
-Neden?
-Bir şov hazırladım.
-?
Beraber yukarı doğru yürüdük bana kamera odasına gizli geçidi gösterdi. Odada tek adam vardı.
İlk kız girdi. Adam hemen ona ne olduğunu sordu ama ben çoktan kafasını patlattığımdan cevabını alamadı.
Bu rahatlatıcıydı. Sırada görüntüleri ne olur ne olmaz diye her yerden silmek var.
Her şey hallolunca bir ses duydum.
-Bir dakika sonra patlayacak.
Bu kendine dedektif diyen şere*siz! Şimdi mi demek aklına geldi. İkinci kattayız.
-Sen yakın cana Çık!!
Koştum ve camdan atladım. Kadın bir anlık tereddütten sonra yanıma atladı.
Bundan sonra dedektif ile buluşmak için belirlediğimiz yere koştuk. Ama oraya varamadan bir ses daha yükseldi.
'Bang'
Keskin nişancı! Hemen bir köşeye geçtik.
Lanet olsun yerel polisi peşimize takacak! Oraya yaklaşamam. Onu sonra hallederiz!
Başımızı eğdik ve arka sokaklarda ilerledik. Bizi burada bırak vurmayı göremez bile.
Hemen arka sokaklardan belirlenen noktaya ilerledik. Sırada şovu izlemek var. Ahh kalbim çok hızlı atıyor!
__________
Yazar:Villainesssssİki gündür yazamıyorum. Üzgünüüm! Ama bu gün bu nedenle en az bunun kadar uzun bir bölüm daha atacağım.
Son olarak umarım sınavlar iyi geçmiştir. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asıl Suçlu Kim
ActionYa dünyanın bir numaralı suikastçisi 'normal' bir kızın bedeninde reenkarne olursa? Aradığı intikamı bulabilecek mi? Ya da bu küçük kasabadaki sırlar onu engelleyecek mi? *Bahsedilen olaylar tamamen kurgudur. Anlatılanları denemeyin veya örnek almay...