Bölüm110 Küçük Bir Yer

237 30 18
                                    

Arabayla durmadan ilerledik ama şimdi başka bir kriz vardı. Benzin...

Biz de bu yüzden haritada gördüğümüz yerlerden birine girmeye karar verdik.

Sadece bir telefon ödünç almam yeterli ve geri dönebiliriz.

Kasabaya yakın bir yerde arabayı parkettik. Burası ağaçların arasında bir yer yani dışarıdan geçen biri bunu hemen farkedemez.

Şimdi gece saati ve tamamen pislik içindeyiz. Benim giydiğim elbisenin diz bölümü yırtıktı ve Ver'in durumu da pek farklı değildik. Yani dışarıdan gören herhangi birinin kaçacağı tipleriz.

Mükemmel. Tek kuruş paramız yok ve  gece vakti ne yapmalıyız onu da bilmiyorum.

Diğerleri yardım çağırırsa yarına kadar buraya varırlar.

Yani acele etmeliyiz.

Rastgele seçtiğimiz küçük bir evin önüne geldik. Ver geride kalacak böylece gözlerini korkutup kargaşa çıkarmayacağız. En kötü durumda ... Erken uyumaya giderler.

Kapıyı çaldığımda bir kadın kapıyı yavaşça açtı.

-Merhaba bayan.

-Ahh üzgünüm ama yanlış yer de...

-Lütfen sizi rahatsız etmeye çalışmıyorum sadece arabam kaza yaptı ve ailemi aramam gerekiyor. Size dert açmaya çalışmıyorum. İzin verirseniz telefonunuzu kullanabilir miyim?

Kadının bakışları bana inanıyormuş gibi rahatladı.

-Kalacak bir yeriniz var mı?

-Arabamın önünü vurdum ama hala içinde kalabilirim.

-İsterseniz...

-Sadece telefon yeterli size dert açmak istemiyorum.

Kadın gülümsedi ve bir telefon getirdi. Eski bir model ama daha önce ili bedem değiştirdiğimde bunlardan kullandım.

Numarayı hızla çevirdim ve Phoenix'i aradım.

-Phoneix benim.

Sesimi tanıyınca endişeli bir sesle konuşmaya başladı.

-Sen... Neredesin? Bir şey oldu mu? Yaralı mısın?

-Sakin ol ve dinle ben tamamen iyiyim. Arabam dönüş yolunda kaza yaptı ve umuyordum ki beni alabilirsin. Peşimden gelen uğursuzluk yüzünden sürekli ilerlemek için çabalıyorum ama yine de beni buluyor. Bu yüzden acele etmelisin.

Kadın hala burada yani her şeyi doğruca anlatamam.

-Anladım hemen yola çıkıyorum. Tam konumunu söyle.

Bilgileri paylaştım ve kadına teşekkür ettim. Yine de kadın bana zorla kızının kıyafetlerinden verdi. Basit bir pantolon ve penye pek bir şey değil ama yine oldukça kibar bir davranış.

Arabaya döndüm ve Ver oradaydı. Olanları anlattı ve bunun üzerine tekrar yürümeye başladık. Burada bu saatte yakıt bulamazsın ki bu küçük yerde hiç araç görmedim.

Yani şimdilik sadece ilerleyeceğiz.

Gece boyu yürüdük ve sadece bir kaç saat ara verdik.

Olabildiğince yola yakın gittik. Sonunda bir kaç araba bize yaklaşmaya başladı. Bu uzun süredir gördüğümüz ilk arabalardan.

Arabaya baktığımda tanımam uzun sürmedi.

Bizi buldular!

Arabalar bizi görünce kenara çekti ve böylece binebildik. Phoenix arkada oturuyordu.

Ve araba durunca hemen aşağıya indim.

-Vay sonunda geldi...

Cümlemi bitiremeden bana sarılmıştı bile. Hadi ama senin rolün soğuk kalpli bossy CEO olmalıydı.

Haah. Neyse sanırım onu bu şekilde de kabuk edebilirim. (Bunun yazarın odunluğuyla ilgisi yok. Asla!)

-Aah tamam yeterli ben iyiyim.

Kafamın arkasında dikenler hissediyorum.

Phoenix kafasını kaldırdı ve arkamda duran Ver'e baktı.

-O kim?

-Ahh bu kişi de benimle birlikte kaçırıldı.

-Yani bu süre boyunca onunla mıydın?

-Öyle. Gerçi büyük yardımı dokundu.

Ver muzip bir gülümsemeyle elini uzattı.

-Bana Ver diyebilirsiniz bay kral.

'Bay kral' hitap etmek için oldukça ilginç bir tercih.

Phoenix bana döndü ve bir iç çekti.

-Şimdilik arabaya bininin bu konuyu sonra da konuşabiliriz.

Önce ben arabaya bindim ve sonra Phoenix girdi ama Ver içeri girmeden Phoenix tarafından durduruldu.

-Burası zaten doldu diğer arabaya gitmelisin.

Eh daha bir kaç kişi alınabilir... Yalan söylemek istiyorsan daha yaratıcı olmalısın.

Gerçi yüksek statüdekilerin bunu önemsenesinin bir mantığı yok.

*****Yıllar önce bir partide Slayer.

Ahh bu parti oldukça sıkıcı. Sadece bu toplanmaları iptal etmeliler.

Bu düşüncemin üzerine arkada bir gülüşme sesi geldi.

Burası tüm örgüt için bir toplanma partisi yani yeniler de burada. Ve yenilere zorbalık yeni bir şey değil.

Yerde yatan bir kız vardı. Ayakta gülenlerden biri elindeki bardağı yukarı kaldırdı.

Neyse benim işim değil. Önüme geri döndüm ta ki...

Bardak yere fırlatıldı ve sıçrayan şarap üzerime geldi. Bu...bu elbise en sevdiğimdi!

Sinirle ilerledim ve yerdeki kızı kaldırmaya uğraşmadan bardağı fırlatan kızla konuştum.

-Ne yaptığını sanıyorsun.

-Ben sadece...

Evet hala en tepedeyim. İstediğini söyleyemez.

Kız onu koruduğumu sanıp ayağı kalktı.

-Bunu yapmanıza gerek yok...

Takmadım ve devam ettim.

-Gerçekten bu kadar kaba birini görmedim peki şimdi senle ne yapmalıyım?

Bir kadeh aldım ve başından aşağıya doğru döktüm.

Arkada duran kız oldukça mutlu görünüyor. Yapmayın diyen birine göre...

Sonra rol yaptığı kısma tekrar geçti.

-Benim için bu kadar kişiyi karşıya almayın lütfen.

Senin için olduğunu kim söyledi?
Sadece sana gücümü göstereceğim.

Önce kıza döndüm.

-Şunu izle.

Sonra toplanmış kalabalığa döndüm.

-Uçan pembe filler.

Herkes sessizlik içinde bana bakıyordu.

-Gülün.

Sonra kafamı yana eğdim ve herkes gülmeye başladı.

Bir sonraki hamlem de tekrar kıza döndüm.

-Benim yanımda bir daha rol yapma yoksa güldükleri şey pembe filler olmayacak.

***** Hatıra sonu

Ahh güzel günlerdi.

_________
Yazar:Villainesssss

Sınavlar bitsin bir sürü bölüm.










Asıl Suçlu KimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin