-Merhaba bayım.
Sözlerimi duyduğu an anlındaki damarları beliren kişi Drake'ti.
-Haha. Bayan Katherine.
-Neden saklanıyorsunuz bayım insan yemiyorum.
-Ahem. Saklanmıyorum. Sadece tesadüfen denk geldim.
Sanırsın şehir meydanı.
-Ne kadarını duydunuz?
-Çok değil yeni geldim...
Fazla duymadığını biliyorum içeri girerken bu kırık binada bastığı her yer gıcırdadı. Dedektifin de farkettiğine eminim. Ama sadece sonunda tepki verdi.
Büyük ihtimalle tehlike teşkil etmediğini anladı.
-Bayım gümüş saçlar size kesinlikle yakışıyor yani ben onları yerinden koparmadan önce neden kayıt cihazını vermiyorsunuz.
-Kesinlikle keskinsiniz ama bunu yapamam.
-Üzgünüm ama yerini unutan sizsiniz.
Drake ve dedektifin birbiriyle bağlantılı olduğu çok açık. Bunu dedektifin planladığını sanmıyorum öyleyse bu kişi kendi kendine hareket ediyor. Sonuç olarak dövsem de bir şey olmaz.
Övünmek gibi olmasın ama vücudum artık çok güçlü. Ortalama bir yetişkinden çok daha güçlüyüm.
-Bayım bu son uyarı lütfen elinizdekini bırakın.
-Üzgünüm ama bunu gerçekten yapamam.
Drake ellerini yukarı kaldırdı ve gülümsedi. Bir elinde kayıt cihazını tutuyordu.
-Öyleyse ben gidiyorum.
Yerde bulunan tahta parçalarından birini ayağımla havaya attım ve elime geldiği gibi karşıya fırlattım.
Tahta büyük bir sesle duvara çarptı ve parçalara ayrıldı.
-İyi refleksleriniz var bayım saçlarınıza hedef almıştım. Ama kayıt cihazı parçalandı.
Zamanında aşağı eğilip saçlarını kurtarsa da başının üzerinde tuttuğu kayıt cihazı o kadar şanslı değildi. Gerçi bu benim için daha iyi oldu.
-Sen gerçekten...
-Ben gidiyorum.
-Hey! Dikkatli ol!
Bu sözler üzerine durakladım.
-Konuşmayı bilmesem bile fazla şey bildiğini anlamak kolay. Özellikle bu kasabada dikkatli olmalısın.
Zengin ailelerden mi bahsediyor?
-Bay Drake siz önce kendi kafanıza dikkat edin.
Bu aileler yöneticilerle çalışıyorsa onları ele geçirmek benim işim. Artık Phoenix'le konuşmanın zamanı.
Tek başıma bu iki aileyle ilgilenemem. Belli etmeseler bile villalarında bir sürü güvenlik önlemi olduğuna eminim.
Kendilerini çok iyi gizliyorlar. Öyle ki benim bile gözümden kaçtılar. Ama elimden kaçmayacaklar.
Gerçi bana istediğim bilgiyi verdikleri ve beni ifşa etmedikleri sürece iyi geçinebiliriz.
Eve doğru koştum ama kapının önünde durdum. Bunlar tatlı sevgililer değil mi?
Üç eski dostum ve yüzünü net göremediğim bir kişi kapımın önünde duruyordu.
Aha! Bu bizim Stephan değil mi? Evimin önünde bana sürpriz yapmak için mi bekliyorlar ne kadar iyiler.
Tamam. Bunların düşman olması gerekmez mi? Kulak misafiri olmaktan zarar gelmez.
Evin etrafından dolaştım ve dörtlüyü dinlemeye başladım.
-Neden hala gelmedi burada olacağını söylemiştiniz.
-Birazdan geleceğine eminim.(Yvonne)
-Kardeşimi öldürenin o olduğuna dair kanıtlarınız olduğuna emin misiniz? Eğer beni kandırıyorsanız hepinize ödetirim.
Kanıt... Acaba bu çocuklar gerçekten bir şeye sahip olabilir mi? Ya da benden intikam almaya mı çalışıyorlar. Kafede olanlardan sonra.
Biraz daha bekleyelim.
-Ben artık gidiyorum ne diyeceğiniz varsa düzgün bir zaman belirleyin!
Grup tartışmayka dağıldı. Bu konuya da bakmalıyım ahh! Çok işim var.
Örgütü çökerti, çocuklarla uğraş, zenginleri araştır birde şu garip dedektif var.
Hayat çok zor...
__________
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asıl Suçlu Kim
ActionYa dünyanın bir numaralı suikastçisi 'normal' bir kızın bedeninde reenkarne olursa? Aradığı intikamı bulabilecek mi? Ya da bu küçük kasabadaki sırlar onu engelleyecek mi? *Bahsedilen olaylar tamamen kurgudur. Anlatılanları denemeyin veya örnek almay...