Phoenix'e döndüm.
-Sağdaki benim.
Sözlerimle ikimizde öne atıldık. Yerde dört silah var. Biri Phoenix'e ait içinde dört kurşun kaldı.
Diğer ikisi korumalara aitti ama ikisi kurşunlar yüzünden kullanılamaz durumda.
Gelecek adamları silahlı bu yüzden kurşuna ihtiyacımız olacak. Dövüşmek şuanlık en iyi seçim.
Öncelikle evdeki tuzaklar bize yardımcı olacaktır ama ya bu tuzaklara takılmadan gelirseler.
Aynı zamanda biz bir adamla birkikte koşuyor olacağız. Yani hızlı hareket etmeli ve kurşun tasarrufu yapmalıyız.
Phoenix'e döndüm ve göz göze geldik. Sonrasında aynı anda ileri atıldık ve birer adam aldık.
Ben sağdakine koştum.
Bu koca adamları halletmek kolay değil. Başa baş bir dövüşte kaybederim. Bu nedenle savunma yapmalı ve boşluk aramalıyım.
Sanki böyle davranırmışım gibi. Savunma yapmam için önce bana yumruk isabet ettirmesi gerekiyor. Hehe.
İlk yumruk geldiğinde sol tarafa kaçtım ama beklediğim şey anı bir saldırıydı. Sağ elinden başarıyla kaçsam da sol koluyla başka bir yumruk için hazırlanmıştı.
Eğilerek bundan da kaçtım ve adamın arkasına geçtim ama tabi mi bu kadar basit bitemezdi adam geriye doğru dönerek bir tekme attı.
O koca bedenle bu kadar hızlı saldırılar yapmak... Bu adamlar gerçekten profesyonel.
Ama geriye doğru atılan bir tekmenin dezavantajları büyüktür. Eğer düşman bensem çoktan yerde olursun.
Geriye doğru tekme attığında tekme rakibin kafasına doğru gelir ama bunun için müthiş bir dengeye ve düşmanı şaşırtmak için hıza sahip olmalısın.
Ama düşmanın senden hızlıysa senin ayağın yere ulaşmadan diğer ayağın çoktan kaymış olur.
Bir kez daha eğildim ve yerdeki ayağına bir tekme attım. Böylece adam yerdeydi.
Sonra adam savunmasızken işini bitirdim.
Bu sırada Hawks bana rapor veriyordu.
-Adamlar neredeyse vardılar. Bir dakika içerisinde kapıda olacaklar.
Kapı ekstra güvenlikli olmasına rağmen kapı şuan açık. Bunun nedeni içeri tek adam almayı planladık ve kapı kapansaydı her şey çok belli olurdu.
Ondan ziyade adamları içeri gelmeye çalışacak en sonunda kapının kilitli olduğunu farkedince kapıyı kuracaklardı.
Tabi tekmeyle kırılacak bir kapı olmasada yanlarında patlayıcı bir şey olduğundan eminim.
En azından birinde el bombası vardır.
Bu adamlarda varsa bile patronları burada olduğu için kullanamazlar.
Patron demişken. Phoenix'e döndüğümde adamı çoktan halletmiş ve başlarını bağlayıp omzuna almıştı.
-Gidelim mi?
-Sen..ne ara?
-Güçlü olduğum için basitti.
Ahh bu lanet beden!
Artık adamları dışarıda girebiliyorduk.
-Tünele koş!
Bu emir iki kişiye de iletildi. Hawks ve Phoenix ikiside harekete geçtiler.
Ben yerdeki kullanılabilir silahları aldım ve Phoenix'in peşinden koşmaya başladım.
Ona yol açmalıyım.
O koşarken geri de kaldım ve adamları bekledim. Bir köşeye pustum.
Üç kişinin adım seslerini dinledim.
Şimdi!
Geri doğru ateş ettim. Bakmadan ateş ettiğim için bu atış isabetsizdi. En azından benim peşimden gelecekler.
Bir üst kata çıkan ikinci merdivenler. Burası en çok tuzakların bulunduğu bölüm.
Adamları peşimden çektim. Burada bazı basamaklara basmaman gerekiyor. Kaçma eylemini yaparken geriye bakmadan rastgele ateş ettim.
Bu aramızdaki mesafeyi korumaya yatıyordu. Vurulmak istemiyorum.
Merdivenlerden güvenli bir şekilde çıktım. Şimdi pislik zamanı adamlar yukarı çıkarken tuzak olan bir basamağa bastım.
Böylece bir el silah adamlara doğru sıkıldı.
Ateş birinin omuzuna denk geldi. Sıradaki tuzak ilerideki halıda eğer sağ köşeye değersen başka bir el ateş olacak.
Bir seferkinde omzuna ateş alan adam şans eseri oraya bastı ve elendi.
Bunu beklemiyordum. Hala iki kişi var.
Hawks kulaklıkla bana ulaştı.
-Patron tünelin girişindeyiz.
-Siz içeri giren gidin ve aracı hazırlayıb ve kaçın ben geleceğim.
-Seni yalnız bırakamam.
-Dediğimi yap Hawks ne zaman başarısız olduğumu gördün?
Bir anlık sessizlikten sonra onay yanıtını aldım.
Tüm bu olanların koşuşturma sırasında olması yorucuydu.
Evde gezinirken bir sürü tuzağa takıldılar ve yer yer yara aldılar. Ama hala silahlarını bana doğrultabiliyorlar.
Durduğum an delik deşik olacağımdan eminim.
-Hawks beni dinle.
-Evet patron.
-Bombayı çalıştır.
-Ama..ama bu çok riskli!
-Sadece dediğimi yap.
Oraya kesinlikle zamanında yetişeceğim... Biraz zor olsada...
Doğrudan tünele doğru koşmaya başladım.
O süre içinde tünelin sonuna ulaşamaya bilirim. Bu yüzden dahiyane bir plan yaptım. Aradaki farktan yararlandım ve odaya vardığımda kapıyı kapattım.
Onlar kapıyı kırana kadar bir kaç saniye kazandım. Hemen tünelin kapısını açtım ve en yakın yere saklandım.
Onların kapıyı açmasına eş zamanlı olarak aşağı bir kitap attım.
Sesi duyduklarında hemen aşağı inmeye başladılar ve bende kapağı kapattım.
Bunu geri açmazlar. Bir el bombası dahi burada ise yaramaz. Tünelin sonuna ulaşsalar bile yeterince uzaklaşmadıklarında ölecekler.
Bende koşarak aşağı indim ve olduğum yerden Phoenix ve Hawks'ın gideceği rotaya koşmaya başladım.
Binayı yok etmek istemiyordum ama yapacak bir şey yok. Şimdilik diğer aşamaya geçelim.
________
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asıl Suçlu Kim
ActionYa dünyanın bir numaralı suikastçisi 'normal' bir kızın bedeninde reenkarne olursa? Aradığı intikamı bulabilecek mi? Ya da bu küçük kasabadaki sırlar onu engelleyecek mi? *Bahsedilen olaylar tamamen kurgudur. Anlatılanları denemeyin veya örnek almay...