*Şiddet içerir/Hafif yazmaya çalıştım ama yaş küçükse atlayın bir dahaki bölümde özet geçerim*
Normalde bu evde sorgulama işlemlerini yapacaktık ama bazı teknik aksaklıklar nedeniyle ev patladı...
İçeride bir sürü ceset bulundu ve evin aslında bir teröriste ait olduğu haberi katliam haberleri ve kayıp haberiyle birlikte dünyaya yayıldı.
Ama önemli değil hepsi teknik aksaklıklar canım.
Böylece Phoenix'in burada bulunan mekanlarından birine gittik. Sonuçta rastgele tutulan bir evde işkence yapamayız.
Ulaşmak istediğimiz bilgileri zaten biliyorsunuz örgütle ilgili herhangi bir şey.
Ama asıl amaç gizli toplantı varsa yeri ve zamanını öğrenmek.
Her şey hazırlandığında adam küçük karanlık bir odada bir sandalyeye bağlı duruyordu. İyi polis kötü polis denen bir şey bizde yok.
Bizde genelde kötü polis ve kötü polis vardır.
İçeri girdim ve adamın başından aşağı bir kova su boşalttırdım.
Böylece adam sarsılarak uyandı.
-Günaydın. Uzun süre oldu bay Hillston.
Bu Leroy'un soyadı. Babası olduğuna göre ona böyle seslenebilirim.
-Haah...huf..huf
Sersemlemiş adam derin nefesler aldı.
-Burayı nasıl buldunuz. Tabi sizin için biraz küçük ama.
-Sen...sen o kızsın! Beni hemen bırak yoksa..!
Yüzümü ona yaklaştırdım ve sordum.
-Yoksa ne? O beceriksiz adamlarına beni öldürtür müsün? Ahh bir dakika bu imkansız! Çünkü onlar bu konuda senden hızlı çıktılar.
-Onlar öldü? Bu..bu imkansız! Siz sadece üç kişiydiniz...
Elimi havaya kaldırdım ve bir televizyon açıldı.
'Son dakika haberleri. Eski bir teröristin villasında çıkan patlamada on iki ceset bulundu. Cesetlerin Hillston ailesinin korumaları olduğu belirlendi. Bay Hillston ise kayıplara karıştı. Şimdi herkesin aklında ki soru şu? Bay Hillston nerede, bu onu kaçırmak için bir komplumuydu?'
Ardından televizyon kapandı.
-Bu...bu nasıl olabilir ben eminim ki...
-Bu kadar sohbet yeter değil mi? O zaman ana konuya geçelim.
-Benden ne istiyorsun?
-Çok bir şey değil. Sadece bir kaç bilgi.
-...
-Bir numaralı suikastçi örgütü hakkında birkaç bilgi.
-Bunun hakkında konuşmam.
-Bundan o kadar emin olma.
-Ama eğer sana söylersem o zaman..o zaman beni canlı bırakmazlar.
-Peki benim seni canlı bırakacağım ne malum?
Adam dişlerini sıktı ve yüzüme baktı.
Yapacak bir şey yok. Ellerimi kirletmeliyim.
-Bay Hillston siz en maliyetsiz ve en etkili işkence yöntemlerini bilir misiniz?
-...
Açıkçası onun bir korkak olacağını düşünmüştüm.
Çantadan bir çivi çıkardım.
-Öncelikle diz kapağının altı ve tırnak altları oldukça hassas bölgelerdir. Ne dediğimi anlıyorsunuz.
-...
-Neden gerçekten nasıl hissettirdiğini denemiyorsunuz. Eminim birçok kez bunu olurken izlemişsinizdir.
Adamlara işaret verdim ve işleme başladılar.
-Aaah..aaahhh
Bir..iki.. üç...
Bir noktadan sonra durdurdum.
-Şimdi istediğimiz şeyler hakkında konuşacak mısın?
-Haah..hah.haaah...
Elimi bir kez daha salladım. Çiviler sökülmeye başladı.
Beklenenin aksine iyi bir iradesi var.
Daha ağır bir şeyler deniyelim. Tırnak çekmeye ve gözlerle ilgili şeylere karşıyım. Açıkçası beni iğrendiriyor.
Onun yerine biraz nefessiz kalmalı.
Bu işlem tamamlandığında hala konuşmayı reddediyordu.
Bu kadar korkmasının nedeni ne olabilir. Cevap vermezse öleceğini biliyor öyleyse neden?
Dur.. öleceğini biliyorsa bu da demektir ki bir umudu var. Örgütün onu kurtaracağını düşünüyor olabilir.
Ama onların kendini kurtaracağına inansa da hala onlardan korkuyor.
Peki ya bu korkuyu kendi lehimize kullanırsak.
Adamlara dışarı çıkmalarını emrettim.
-Bay Hillston bir anlaşmaya ne dersiniz?
________
Yazar:Villainesssss
Merhaba evde değildim yani bölüm atamadım ama her zamanki gibi telafi edilecek.
Yarın sabahtan başlayarak toplam üç bölüm atcam. Haydi byee.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asıl Suçlu Kim
ActionYa dünyanın bir numaralı suikastçisi 'normal' bir kızın bedeninde reenkarne olursa? Aradığı intikamı bulabilecek mi? Ya da bu küçük kasabadaki sırlar onu engelleyecek mi? *Bahsedilen olaylar tamamen kurgudur. Anlatılanları denemeyin veya örnek almay...
