Asıl Suçlu Kim

Bölüm18 Paul'la Buluşma

Bu gün okul çok sakindi bir şekilde kimse bana yaklaşmıyor veya sataşmıyor.

Megan ve Estelle uzaktan bakınmakla yetiniyor. Ama beni sinir eden şey Estelle'in hala gülümsemesi. Şimdilik rolünü oynamasına izin vereceğim.

Nasıl olsa maskesi yakında düşecek. Bu gün Axel'i okulda göremedim genelde o benim yanıma gelirdi.

Sanırım bu gün bir istisna yapmalıyım. Geçen günkü kavgadan sonra onu hedef almış olabilirler.

Sınıfa gittim ve kapıdan içeri baktım. Burası on ikinci sınıfların yeri. O benden bir yaş büyük olduğu için.

İçeri kafamı uzattım ve sınıf sessizliğe büründü. Yanlış bir şey mi yapıyorum?

-Axel burada mı?

Sonra sınıftaki herkes aynı anda nefes verdiler.

Bir çocuk ayağa kalktı ve yanıma geldi.

-Usta...

Demek bu çocuk da çeteden.

-Axel bu gün diğer bir kaç kişiyle kavgaya gitti.

-Kavga?

-Sizin dövüşünüzden beri diğer çete bölünmüş bulunmakta Axel'de bunu fırsata çevirmek istedi.

Akıllı çocuk. Ama gelecekte bu çete işleri başını yakabilir. Ona erdemli bir kişi olmayı öğretmeliyim.

Dedi bir numaralı katil.

Dersler bitince Paul'u aradım. Hemen buluşmamız gerektiğini söyledim.

O da kabul etti sanırım bana söylemesi gereken bir şey var.

Onu evime davet ettim dışarıda yemek pahalı. Eve geldiğinde bana sıcak bir gülümseme verdi.  Bu çocuk bana ihanet etmemiş olabilir.

-Paul sana sormam gereken önemli bir şey var.

-?

-Bana iki yıl önce kazada olanları anlat.

-! Dur neden bunu benden istiyorsun sende oradaydın.

-Hayır sadece olaylara başkasının perspektifinden bakmak istiyorum.

-haa. Öyleyse anlatıyorum.

-...

-İki yıl önce nehre gitmiştik. Dördümüz de birlikteydik. Birde o zengin ailenin küçük çocuğu bizleydi.
Nehirde akıntı yoktu veya çok derinde değildi. O gün beraber eğlendik. Sonra...o eve erken gitmek istediğini söyleyip sudan çıktı. Ama yarını bir onun eve hiç dönmediğini öğrendik. Sonra abisi bizim katil olduğumuzu söyledi.

Nehirde boğulma olayı... Muhtemelen polisler kaza raporu vermiştir.

-Polisler vakaya ne dedi?

-Nehirde oynayan çocuklardan biri kazayla öldü.

Haa. Bu gerçekten ilginçleşmeye başlıyor. Sanırım burada bazı kokular alıyorum.

-Bu arada Katherine sen... Zack ve Yvonne'ye kızgın mısın?

-Soruyor musun?

-Ama Zack'in yapabileceği bir şey yoktu o onu uzun zamandır sevi...

-Oho~ demek sende önceden beri biliyordun. Peki neden bana söylemedin?

-Yvonne'yi incitmenden korktum.

Yvonne ne kadar çabuk inciniyor böyle? İkiside aynı bahaneyi verdi. Sanırım bu hikayedeki prenses o.

Zaten genelde böyle olmaz mı prenses shikayelerinde? Prensin nişanlısı vardır ama nazik, güzel ve kırılgan bir kıza aşık olur. Sonra nişanlısını unutur. Nişanlısı hakkını arayınca da kötü adam olur.

Vay canına burada ki kötü kadın benim o zaman Paul yardımcı erkek karakter oluyor.

Ama ben novellerdeki kötüler kadar saf değilim ben nişanlımı geri istemem onu keser atarım. Gerçek anlamda...

Sanırım önce yardımcı erkek karakterle uğraşmalıyım. Sinirimi bozmak onun suçu.

-Vay canına sen çok nazik değil misin? Arkadaşının sevgilisini çalan kızın kırılmasından korkuyorsun.

-Ama...!

-Ne mükemmel bir düşünce şekli. Tam bir aristokratsın. Ama neden sana dünyanın gerçeklerini göstermiyorum?

Yumruklarımı sıktım ve ona doğru ilerledim.

-Ama bu mükemmel düşünce tarzında bir yanlışlık var. Buarada kırılmak üzere olan sensin.

Uzun bir gecenin ardından mutlu bir güne uyandım. Tüm stresimi atmışım. Ne güzel bir gün.

Kapıyı açtım. Çiçekler açıyor, kelebekler etrafta uçuşuyor ve kapımın önünde baygın bir adam yatıyor...

Ne!? Bu kim? Ahh bu Paul dün eve gidemeden bayılmış olmalı. İnsanlar görmemeli. Onu kollarından tutup sürüklemeye başladım.

Böyle bir şeyi evime sokamam bu yüzden onu arka bahçeme sürükledim. Kapıların ve camların kilitli olduğundan emin olunca evden ayrıldım.

Uyanınca evine döner herhalde.

Şimdi düşününce Axel kavgada ne yaptı acaba?

_________
Yazar:Villainesssss