Ben evden uzağa doğru koşarken Hawks sürekli benle iletişim kurmaya çalışıyordu.
Tamam neden bu kadar endişeli olduğunu bilmiyorum sonuçta bu tip durumlarla karşılaşmam nadir değil.
Bir kere öldüğümden beri çok hassaslaşmış olabilir. Biraz garip bir cümle olsa da ironik olan taraf bunun doğru olması.
Üç kişi dışındakiler başarıyla yakalanmış. Ve patronları elimizde. Aslında amacım Phoenix'in aldığı villada onları imha etmek olsa da şimdi üç kişi yok olmak üzere...
Yani olmayan bedenleri başka. Bir eve koyamayız ve bir alev olmadığı sürece ortada cesedin kimliklerini saklayamayız.
Gerçi helikopter düşünce bir yangın çıkması şaşırtıcı değil ama bunu bir sürü kişi anında farkedecek.
Yani ateşin yayılması için yeterli zamanı olmayabilir. Her şeyi düşündüğümde burada kalmalarına karar verdim.
Evden yeterince uzaklaşınca durdum ve izlemeye başladım. Patlama yerin altında olsada eve büyük bir hasar verecek.
Bu evde yaşayan önceki ben gizemli bir kişiliktim ve sonunda FBI tarafından kovalanırken buradan kaçtım.
Yani bu evin asıl sahibi olan ben bir devlet adamına bulaştığım için bir terörist olarak gösterildim. Tamam pek farklı olduğum söylenemez ama özel olarak onlara bir garezim yoktu ki o zamanlar daha bırak örgüte isyan etmeyi öğrencilerimi zor alıyordum.
İnsan uzun bir süre belli bir otorite tarafından baskıyla kontrol edildiğinde artık kendi iradesiyle bir şey yapması zorlaşıyor.
Ama ben kazandığım farkındalık sayesinde isyan ettim. Değişim kaçınılmazdı ve ben onu daha fazla bekletmek istemedim.
Bir kaç saniye daha eve baktım ve evden yüksek bir ses yükseldi.
Mükemmel.
Yani insanlar bu kişilerin yanlış bir yere dokunup 'teröristin' evinde öldüğünü söyleyecek.
Diğer kalanlar içinse sadece evin yüzeyine daha fazla bomba lazım.
Arkamda dumanlar yükselirken bir yandan Hawks ve Phoenix ile konuşuyordum.
Böylece yakalanan adamlar yakın bir yerde duman farkedilmeden binaya yerleştirilebilir.
Neyseki aramazdan biri cehennem kadar zengin ve bir sürü adamı var.
Böylece akıl almaz bir hızla adamlar içeri yerleştirildi.
-Patron patlamayı başlatıyoruz.
-Evet, acele edin.
Belli bir mesafeden olanları izledim.
Phoenix bana döndü ve konuşmaya başladı.-Peki onu ne yapacağız?
-Ahh biraz konuşturup onu da hallederiz.
Sessizce durdu ve bana baktı.
Yakın zamanda sirenler duyuldu ve etraf kalabalıklaştı. O sırada biz sessizce manzarayı izledik.
Yanan binadan vuran kızıl ışık çarpıcı yan profilini belli ediyordu.
Ahh sadece biraz daha genç olsaydım...
Şaka şaka. Ama bu adamın nadir bir güzellik olduğu şu götürmez.Bana döndü ve sordu.
-Yüzümde bir şey mi var?
-Hayır. Artık gidebiliriz sanırım. Yakında bir cesedin eksik olduğu görülünce arama başlatırlar. O zamana kadar buradan gidelim.
Yavaşça ayağa kalktım ve yerde çırpınan adama baktım.
Şimdiye kadar vazgeçmemiş olması şaşırtıcı.
Phoenix onu omzuna attı ve yürümeye başladı.
Bunu sadece hava atmak için yaptığına bahse varırım. O kadar adamı var ama ne? Güçlü olduğunu göstermek için başka yol bulamadı sanırım.
Tsk tsk.
_______
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asıl Suçlu Kim
ActionYa dünyanın bir numaralı suikastçisi 'normal' bir kızın bedeninde reenkarne olursa? Aradığı intikamı bulabilecek mi? Ya da bu küçük kasabadaki sırlar onu engelleyecek mi? *Bahsedilen olaylar tamamen kurgudur. Anlatılanları denemeyin veya örnek almay...