Bölüm49 Sınavın İkinci Aşaması

656 96 11
                                    

Yarın sabah denildiği gibi konferans salonuna gittim. Burada biraz boş yaptıktan sonra sınıflara yönlendirildik.

Kağıda her zamanki tavrımla göz attım. Sınavın seviyesi kesinlikle giderek artıyor. Bu soruları sadece herhangi bir öğrenci çözemez.

Buradakiler ne kadar ülkenin her bir yanından gelse de net sayıları çok iç açıcı olmayacak gibi geliyor.

Bu sınavda benim bile zorlandığım sorular vardı. Muhteşem zekam olmasa ben de geçemezdim.

Bu sınav bu kadar zorsa uluslararası katmanda kini merak ediyorum.

Aslında bu sınavda başarılı olmam için hiç bir neden yok. Kaybolmayı düşündüğünden beri bu hamle çok anlamsız geliyor.

Ama yine de bu normal hayat biçimi hoşuma gidiyor yani neden olmasın. Normalde nedensiz bir hamle yapacak türden bir insan değilim ama arzuladığım şeylerin peşinden gitmem yanlış değil.

Sınavın sonuna doğru kağıdı verdim. İşlemler uzun olduğundan on beş dakika önceden bitirebilmiştim. Giderek yavaşlıyorum daha çok çalışmalıyım.

Sınavdan çıktığım gibi müdür beni aradı. Sınavın nasıl geçtiğini sordu.
Klasik bir cevap olarak evet dedim. Konuşmaya gerek yok.

Müdür mantıklı bir adam olduğundan o da konuşmayı kısa kesmek istediğimi anladı ve kapattı.

Banche bu sabah buraya ulaşacağını  söylemişti. Görünen o ki gelmiş. Çünkü kapıda arabamı görüyorum. Ahh kaç kere gereksiz dikkat çekmemesi gerektiğini söyleyeceğim!?

Ona mesaj atıp sonuçlar çıkana kadar burada kalacağımı söyledim. Sıra Phoenix'e mesaj atmakta.

Ona planımdan bahsettim ama bir işi çıktığı için gelemeyeceğini söyledi. Bunu kendim halletmeliyim gibi duruyor.

İçeride on kişi olduğunu düşünüyorum yani en azından o gün öyleydi.

Herkesle uğraşmak biraz zor. Neden direk binayı yakmıyorun? Çok mu riskli?

Ya da polise delil sızdırıp kaçış yönlerini kapatırım. Ama o zaman ölmezler.

Düşünürken internette geziyordum. İnanmayacaksınız ama en canice şeyler burada. İnsanların bunları nereden öğrendiğini merak ediyorum.

Bir resim gördüm. Gece gökyüzünde bir sürü havai fişek vardı. Parlıyorlardı.

Sonra ben de dedim ki... Neden orayı yok edip havai fişek patlatmıyorum?

Tabi normal havai fişekler değil. Havada benim yani Slayer'ın işaretini yansıtacak havai fişekler.

Tabi insanlar geri döndüğümü ilk başta düşünmeyecek. Sadece takipçilerimden biri sanacaklar. Ama yaptıklarım büyüdükçe inanmaktan başka seçenekleri kalmayacak.

Tahtıma dönmeyi planlamıyorum. Belki de her şey bittiğinde onu Banche'ye birakirim. Ama kim bilir belki geri dönerim.

Dışarı çıkıp yürüyüş yapmaya karar verdim. Bu sefer sonuçlar hemen yarın sabah açıklanacak.

Sonuçların bu gece çıkacağına eminim ama tören gibi 'havalı' bir şey düzenledikleri ve bizi otuz saat bekletmek istedikleri için yarın sonuçlar çıkacak.

Küçük odadan boğulduğum için dışarı çıktım. Garip birinin bana baktığını hissediyorum ama burada ölümcül bir aura yok.

Etrafa baktım ama kimse yoktu. Koşmaya devam ettim ama o his üzerimden gitmedi. Yakında bir bar vardı. Buraya gireceğim o kişi beni takip ediyorsa onu anlarım.

*****Drake

Olanları aklım hala almıyor. O kız o gece benim zar zor girdiğim partideydi ve hatta çok rahattı.

Bir gariplik olduğunu bilsem de bu konu giderek beni aşıyor. Bu nedenle ben sonunda bir karara varıp üstümü çağırmaya karar verdim.

Ona bilgileri en ufak detayına kadar verdim. Tepkisi şöyleydi. 'Yaşı tutmuyor öyleyse onun çocuğu... hayır bu olamaz.' veya o tarz bir şeyler dedi.

Üstüm şuan otuz dokuz yaşında olmalı (Emin değilim ama çok genç gösteriyor) onun hakkında kimse bir şey bilmiyor. Gizemli bir adam. FBI tarafından genç yaşta içeri alınmış.

Sonra da hızla basamakları tırmanmış. Onun dışında hiç bir şey bilmiyorum.

Ama bu konuyla ilgileniyor gibi görünüyor. Kızın sonraki istikametini öğrendim. Üstüm oraya gidecek ve durum incelemesi yapacak.

Umarım bu işin altından başka bir şey çıkmaz.

__________
Yazar:Villainesssss

Bu gün okulda bir şeyler oldu.... hayatım hocanın ellerinde...

Asıl Suçlu KimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin