Asıl Suçlu Kim

Bölüm20 Sınav Günü

Kalan günlerimi çalışarak geçirdim ve sonunda o gün geldi. Sınav için herkes önceden gelip yerlerine geçti.

Bu gün okul sınav olduktan sonra normal haliyle devam edecek ve sonuçlar iki gün sonra açıklanacak.

Sırama geçtim ve eşyalarımı hazırladım. Geçmişten bu güne tüm konuları iki kez okudum. Ve bu seneninkilerden test çözdüm.

Yani hazırım. Bu aralar okulda ve evde sürekli çalışıyorum ve bunu herkes görüyor yani birinciliği hedefliyorum.

Dikkat çekmemek istesem de o kızlara bazı şeyler öğretmem gerekiyor. Hocalar sınıf içi aktifliğimi ve quizlerde aldığım notları biliyor yani notunu beni tanıyanlar garipsemeyecek.

Sınav saati geldiğinde hoca içeri girdi ve kağıtları dağıttı.

-Sınav süreniz 135 dakika üç yanlış bir doğruyu götürür sağına soluna dönenin kağıdını alırım. Başlayabilirsiniz.

Böylece herkes kitapçığı açtı ve sınav tam anlamıyla başladı.

Sorulara bir göz gezdirdim ve çözmeye başladım. Bilgiye dayalı sorular çok basitti diğer sorularda pek farklı değildi gerçi.

Konu tamamen ezberimde yani okuduğumda mantığa dayalı bir soru olsa da zor olmuyor.

Matematik beni en çok zorlayan bölümdü. Benim bildiklerim çok ileri seviye bilgiler olduğu için bu basit sorular zor geliyor.

Neyse neden onların gösterdiği şekilde yapmalıyım? Sadece ileri matematikle halledeceğim.

Sınav bittiğinde daha yarım saatim vardı. Acıktım gibi duruyor. Kağıdı hocaya verdim ve kantine gittim.

Sınav süresi bitince geri döndüm. Beni görenler kıkırdamaya başladı.

-Bir de Estelle ile yarışmaya giriyor.

-Vazgeçip kağıdı erken vermesini beklemiyordum.

Ellerim cebimde içeri girdim.

-Kim vazgeçtiğimi söyledi.

Herkes şok olmuş bir ifadeyle dedikoduya devam etti.

-O sürede bitirdiğini söyleme.

-Dalga geçiyor olmalı.

Yerime oturdum ve yanımda ki kız bana döndü.

-Vay canına gerçekten harikasın. Bir dahi olmalısın.

-...

-Çok şanslısı...

Kafamı ani bir hareketle ona çevirdim.

-Sakın o cümleyi bitirme.

Şans? Şansa inanmıyorum eğer öyle olsaydı ailemin yanında büyüyüp mutlu bir hayat yaşardım.

Peki ya dahiysem? Bu beni mutlu mu yapar? Ben nasıl zekam yüzünden hayatta kaldıysam aynı zamanda onun yüzünden de orada esir tutuldum.

Aynı zamanda akıl ermeyecek işkencelerden geçtim. Bu yüzden şansa inanmıyorum. Ben çalıştım ve başardım eğer şanslıysanız... İyi bir şey olmalı.

-Ahaha özür dilerim seni üzecek bir şey mi dedim?

-Hayır sadece önümde o kelimeyi kullanmamaya dikkat et.

-Bana o gün verdiğin sözü unutmadın değil mi?

Unutabilsem keşke...

-O zaman yarın buluşuruz.

Bu kızın adı Misaki ve bana takmış durumda. Yarın beni 'güzelleştirmek' için buluşacağız.

Diğer gün beraber sözleştiğimiz gibi onun evinde buluştuk.

-Katherine bu taraftan.

Onu takip ettim ve bir koltuğa oturtturuldum.

-Hehe o zaman şimdi başlayalım mı?

Gözlerinde bir ışık mi var ben mi yanlış görüyorum!?

Önce gözlüklerimi çıkardı. Onları takmamın bir nedeni var. Bu kızın gözleri bozuk! Ama herkes onu çıkartmak istiyor.

Numarası büyük olmasa da gelecekte büyümesini engellemek için takmalıyım.

-Merak etme sonra sana lens alacağım.

-Bunun için para harcamana...

-Sen benim baş yapıtım olacaksın hehe.

Neyse sadece istediği gibi yapsın.

Bir süre sonra saçlarım kesiliyordu. Kendine gel sen bir çocuksun nereden öğrendin saç kesmeyi.

-Benim teyzem kuaför bende ondan bir kaç şey öğrendim.

Şimdi anlaşıldı ama bun kız gerçekten yetenekli.

Sonunda yüzüme bir maske yaptı ve beni yatırdı.

Önceden çıkardığım formam yerine eşofman giyiyordm. Ben yatarken makina sesi geldi.

-Nasıl dikiş yapacağını da mı biliyorsun?

-Ahh bu sadece benim bir hobim.

Haha. O gerçekten yetenekli.

İşi bittiğinde yeniden giyindim ve sonuç...Geri döndüm bebeğim!

Yarın sınav sonuçları açıklanıyor yeni görünüm işime yarar havalı giriş yaparım.

Ana karakterimiz aklında şeytani planlarla yatağa girdi. Sanırım ergenlik döneminde...

(Sonuçta zihin yaşı önemli olsa da vücutta salgılanan hormanlar aynı.)

_________
Yazar:Villainesssss