Anlaşmalı Arkadaş - Yarı Texting

BÖLÜM 1

                  

  Anlaşmalı Arkadaş

13.3.2022🌼

Ünlü düşünür, annemin de dediği gibi; para para para.

Bu gün itibari ile anlamıştım ki, bu kelime benim hayatıma asla giremeyecekti. Gerçi hata bende. Bu gerçeği çok daha önceden kabullenmiş olmalıydım ama işte...
Umut da fakirin ekmeğiydi sonuçta.

Önünde durduğum lise, ya da  karıştırıp gelmiş olabileceğimi düşündüğüm, ortaokul görünümlü bina yüzüme bu gerçeği tokat gibi çarpmıştı. Derince oflayıp müdürün odasının yolunu tuttum. Bir de orada sorguya alınıp, iyice tembihlenerek sınıfımda gönderileceğimi de biliyordum.

Vakit kaybetmeden kapıyı tıklatıp içeri girdim. Müdür ve yanında bir iki hoca bulunuyordu. İçeri girince hepsi birden bana döndü.

"Günaydın hocam. Ben Feride Gülbahar. Ahter kolejinden gelen öğrenciyim."

Atılan öğrenci desek daha doğru olurdu ama azıcık yumuşatmakta fayda vardı. Hoca yüzümü iyice inceleyerek kafasını salladı.

"Şu kavga edip okuldan atılan kızsın değil mi sen? Bursunu da yakmışsın."

"Aynen hocam, ufak bir sürtüşme oldu." dedim umursamazca.

"Ne kadar ufaksa okuldan atılmışsın. Senin ufak kavramın ne merak ettim doğrusu."

Olay ben değil de daha çok bizim züppelerin şımarıklığı desem kaç kişi inanırdı? Bence sıfır. Bu yüzden kendimi savunmaya ağzımı yormadım. Her kavga edenin sonu bu okul olsaydı, elbette ki o züppeler de burada olurdu ama baba parası işte. Ye ye bitmiyor mübarek.

Hafiften sırıtıp ellerimi hırkamın cebine soktum. "Bence bilmeyin daha iyi hocam." Sanki komik bir şey demişim gibi üstüne bir de sesli güldüm. Herkesin bana baktığını fark edince toparladım. "Yani bu okulda, bir kez bile kavga etmeyeceğim demek istedim hocam."

Müdür usulca kafasını salladı. "Ben de bunu söyleyecektim sana. Seni uyarıyorum Feride. Burası senin bildiğin okullara benzemez! Dikkatli ol, arkadaşlarınla iyi geçin. Zaten son seneniz, gidin ders çalışın."

Müdürün gözlüklerinin üstünden, sert olduğunu düşündüğü bakışlar atması karşılığında inanılmaz gülesim geldi fakat kafamı sallamakla yetindim. Hep böyle oluyordu zaten. Ne zaman bir hocadan azar yesem, gülesim geliyordu istemsizce.

"Şu yeni sınıf listesini de al sınıfına çık hemen. 12B sınıfındasın."

İstemsizce bu haber hoşuma gitmişti. Okulu başladığım şube ile bitirmek gibi bir takıntım vardı. Bu güne kadar hep B sınıfından olmuştum ve tekrar orada olacaktım. Müdürün elindeki kağıdı alıp kapıyı yavaşça kapattıktan sonra hızlı adımlarla sınıfa çıktım. Bina geniş değildi ama dört katlıydı. Bende üçüncü kattaydım. Ben böyle şansın da neyse...

Sınıfın önünde durduğumda kapının kapalı olduğunu gördüm. Birkaç kez tıklatıp içeri girerken öğrenciler ayaktaydı. Hoca benden hemen önce girmişti demek ki. Beni gören hocaya tebessüm ederek kendimi takdim ettim.

"Ben yeni öğrenciyim hocam. Buyurun sınıf listesi." diyerek elimdeki kağıdı da uzattıktan sonra, hocanın kocaman gülümsemesi eşliğinde öndeki sıralardan bir kızın yanına oturdum.

Derse baktığımda matematikti. Nefret ederdim. Ama burslu bir öğrenci olarak bu nefret ettiğim derse de çalışmaya alışmıştım. Ama hayata bak ki bursum ders yüzünden değil kavga yüzünden düşmüştü. Neyse ki burada böyle bir derdim yoktu. İyi tarafından bakalım değil mi?