BÖLÜM 19

22.2K 1.3K 92
                                    


🌼🌼🌼


Pazar gününün en güzel yanı istediğim kadar uyumaktı. Tabii zır zır çalan telefonum olmasaydı... 

Elime yastığımın kenarına koyduğum telefonu alıp arayana baktım. Ekranda Halil yazısını görünce kaşlarım çatıldı. Niye arıyordu ki acaba? 

Telefonu açıp kulağıma koydum. Anında Halil'in sesi doldu kulaklarıma. 

"Feride, günaydın." Sesi fazlasıyla canlıydı benim aksime. 

"Günaydın Halil, hayrola?" 

"Sen yeni mi uyandın, yoksa ben mi uyandırdım özür dilerim." 

"Yok yok!" dedim rahatlasın diye. "Ben uyanmıştım zaten." 

"Oh iyi ben de bir an ben uyandırdım sandım."   

Birkaç saniye sessizlik oluştu. Ben niye aradığını söylesin diye beklerken o neyi bekliyordu bilmiyordum. "Feride." dedi biraz sonra.     

"Ben diyecektim ki bugün sahilde yürüyüş yapacaktım da, sen de gelir misin beraber yürürüz. Yani tabii istersen." 

Dudağımın kenarı istemsizce kıvrılmıştı. Ne ara bu kadar samimi olmuştuk da beni dolaşmaya çağırıyordu bilmiyorum. Ama ilk zamanların aksine güvenini kazanmış bir Feride olmak beni çok mutlu ediyordu. 

"Gelirim Halil, sen şu an orada mısın?" 

"Yok ben evden çıkmadım daha, önce seni aradım." 

"Tamam o zaman ben kahvaltımı yapayım bir saate hazır olurum zaten." 

"Aslında kahvaltıyı sahilde yapmak isterim, çay ve simitle." 

Yüzümdeki sırıtış iyice büyürken "Bana uyar." dedim memnun bir ifade ile. 

"Tamam o zaman ben termosta çay getiririm, simidi de fırından alırım." 

"Yok lan hepsini sen yapma, çayı ben getiririm sen simit al." 

Halil'in kıkırtısını duydum önce "Feride bana lan dedin." 

Bunun neresi komikti pek anlamadım Halil eğlenmişe benziyordu, bozuntuya vermeden ben de kıkırdadım. Yanında sövsem de güler miydi acaba? 

"O zaman hazırlan yarım saate sahilde buluşalım olur mu?" 

"Olur." dedim gülümseyerek. 

"O zamaaaan yarım saate görüşürüz." diyerek cevap verdi. Neden kafamda ayağıyla yeri eşeleyip bir sağa bir sola sallanan Halil canlanıyordu bilmiyordum. 

"Görüşürüz Halil, hadi öptüm." 

Telefonu kapatmaya hazırlanırken yine bir kıkırtı duydum, sonra ise bir hışırtı. Halil telefonu kapattı sanıyordu galiba "Öptüm dedi ya, bir de lan diyor" diyerek tekrar gülünce telefonu kapattım. Bu kadar hoşuna mı gitmişti bu durum gerçekten. Bana göre çok normal bir konuşmaydı ki arkadaşlarımla hep böyle konuşurdum zaten. Ama Halil'in ilk arkadaşı olduğumu da unutmamam gerekiyordu. Belki de ona farklı geliyor olabilirdim. Bu yüzdendir belki çocuksu tepkileri.  Neyse dedim kendi kendime, şimdi düşünmem gereken şey ne giyeceğimdi.


Anlaşmalı Arkadaş - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin