BÖLÜM 11

24.3K 1.3K 35
                                    


🌼🌼🌼


Okulun arka bahçesine adım adım ilerlerken aynı zamanda da önümdeki kızın da beni görmemesi adına büyük çaba sarf ediyordum. Açıkçası bizim fotoğraflarımızı ne yapacaktı çok merak ediyordum. Çünkü bana göre okul içinde konuşan iki arkadaşın hiçbir ilgilenilecek yanı yoktu. Daha çok, Halil'i ilk defa biriyle konuşurken gördüğü için fotoğraf çektiğini düşünüyordum. Arka bahçe de bulunan, nereye çıktığını bilmediğim merdivenlere oturunca ben de olduğum yerde durdum. Telefonu açıp bir şeyler yapmaya başlayınca daha fazla yerimde durmayarak hızla yanına ulaştım. Telefona öyle odaklanmıştı ki geldiğimi bile fark etmemişti.

Bir an da  saçının topuzundan tutup kafasını geriye doğru çekince, korkup olduğu yerden sıçradı. Gözlerini kocaman açıp bana doğru baktı. Şaşkın suratı girerek endişeli bir hale bürünürken gülümsedim. Korkmuştu, korkması gerekiyordu.

Elimi yavaşça saçından çekip yanına oturdum. Bir bacağımı oturduğu basamağı altına doğru uzattım. Elleri hafif titrerken bunu fırsat bilip telefonu elinden tutup çektim. Öne atılıp telefonu almak istedi ama izin vermeyerek geri çektim kendimi.

"Telefonumu verir misin?" diye sordu kısık sesle.

Gülümseyerek dudağımı ısırdım. Bakışlarım elimdeki telefona kaydığında ekranın hala açık olduğunu gördüm. Ve tabi post atılmak üzere açık olan, Halil ve benim fotoğrafımı. Kaşlarımı çatarak yanımdaki ürkek bedene döndüm.

"Bu ne lan?"

Kız bir şey söylemeden kafasını yere eğdi. Biraz daha yaklaşıp omzunu dürttüm. "Lan konuşsana bu ne, nereye atıyorsun fotoğrafımızı?"

Kız zorla yutkundu. Konuşmayacağım fark edince telefonda geri tuşuna basıp, post atmaya çalıştığı sayfaya baktım.

İtiraf sayfası mı? Cidden fotoğrafımızı bir itiraf sayfasına mı atacaktı. Bu fotoğrafta ne vardı ki?

Sinirle gözlerimi kıza çevirdim. "Bu sayfanın admini sen misin?"

Kız utana sıkıla başını salladı. Sinirle dudaklarımı yaladım. "Lan geri zekalı, bu fotoğrafta ne var da paylaşacaktın?"

Kız yüksek çıkan sesimle irkilerek dudaklarını ısırdı. "Ben sadece..."

Sustuğunda tek kaşımı kaldırıp sorgularcasına ona baktım. Devamını istiyordum.

"Ben sadece, onu daha önce biriyle konuşurken görmediğim için ilginç buldum. Ondan atacaktım. İlgi çeken bir post olur, sayfam büyür diye düşünmüştüm. Kötü bir niyetim yoktu." 

Alayla güldüm. "Bu iyi niyet mi?"

"Gerçekten sadece sayfam büyüsün diye çektim. İstemezseniz paylaşmam zaten."

Telefonu eline uzatıp "Şu fotoğrafı sil." dedim.

Hızla telefonu elimden alıp galeriye girdi. Gözümün önünde fotoğrafı sildikten sonra ekranı bana çevirdi, kontrol etmem adına.

"Herkesi böyle gizli gizli mi çekiyorsun, yoksa bize özel mi bu saygısızlığın?" 

Kafasını iki yana salladı. "Normalde itirafları ben paylaşmıyorum. Bana gelenleri paylaşıyorum. İlk defa kendim post atmaya kalktım. O çocuk çok soğuk birisi, kafasını yerden kaldırmıyor. Bir arkadaşım sosyal medyadan ona, ondan hoşlandığını yazmıştı. Kızı cevap bile vermeden engellemiş. Otobüste paramı uzatır mısın demiştim, suratıma bile bakmamıştı. Tek bir kelime etmeyen çocukla sen öyle konuşunca ilgi çeker diye düşündüm. Zaten fotoğrafta kötü bir şey yoktu. Sorun olmaz diye düşünmüştüm."

"Bu yaptığın aramızda, ama bir kez daha böyle bir şeye rastlarsam sayfanın admini olduğu yayarım. Müdürle de uğraşırsın. Aynı zamanda ben de seninle uğraşırım."

"Tamam." dedi ayağa kalkarken. Onunla birlikte ben de kalktım.

"Bu arada Halil öyle düşündüğünüz gibi bir çocuk değil. Sadece biraz utangaç. Ön yargıyı bir kenara bırakıp anlayışlı olun biraz."

Başını belli belirsiz salladı. "Ben gidebilir miyim artık?" diye sordu.

"Git." dedim tekrar merdivene otururken. Kız hızla yanımdan ayrılırken ben de anlattıklarını düşünüyordum. Salak çocuk ona açılan kızı bir şey demeden direkt engellemişti resmen. Yüzümde oluşan gülümsemeye hakim olamadım. Her hareketi sevimli gelmeye başlamıştı artık. Hakkında herkes olumsuz bir şeyler düşünürken benim onun sevimliliğini düşünmem de ilginçti. Halbuki en çok beni terslemişti. Yine de olumsuz bir şey düşünemiyordum hakkında işte. Sanırım onu kardeşime benzetiyordum. Küçük kardeşim gibi sevimli bir suratı vardı. Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Bu çocuk hakkındaki tüm yanlışları düzeltmem gerekiyordu.

Anlaşmalı Arkadaş - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin