Anlaşmalı Arkadaş - Yarı Texting

BÖLÜM 17

🌼🌼🌼

Resim dersinin en güzel yanı Serkan ile aynı sınıfta olmamaktı benim için. O müzik sınıfında olduğu için, en azından iki saat onun sesini duymuyordum. Halil'e davranışı yüzünden ona tilt olsam da dersin ortasında yaptığı saçma ve komik olmayan esprileri olsun, beden derslerinde böğürmesi olsun tam bir gürültü kirliliğiydi benim için. Eski sınıfımda böyle olan bir çocukla ciddi bir kavga etmiştim. Burada rahat durmaya çalışsam da bu çocuk fazlasıyla zorluyordu beni. 

Neyse ki bugün güzel başlamıştı. Karşımda dili hafif dışarıda resim çizen Halil ise bu günü daha güzel yapıyordu. Halil'e dışarıdan baksam sevimli olduğunu düşünmezdim. Çok düz, dışarıda her gün görebileceğimiz tipte bir yüzü vardı. Saçları hafif kıvırcıktı burnu çok hafif kemerli.  Suratının küçük olması ve masum bakışları onu sevimli gösteriyordu ama asıl güzel yanı karakteriydi. Gerçekten saf birisiydi. Annesi beni, onun için arkadaş seçmişti. Aslında belki de onun arkadaşı olacak son kişiydim. Çünkü pek benzer yanımız yoktu. Onun masumluğunu tezat benim aklımdan her türlü munzurluk geçerdi. O herkesi kendi gibi görürken, ben bir insana baktığım gibi niyetini anlardım. 

Bir an için annesinin benim yerime başka biriyle anlaştığını düşündüm. İstemsizce bu düşünce beni rahatsız etmişti. Kafamı sağa sola sallayarak düşüncelerimi savuşturdum. Daha güzel şeyler düşünsem iyi olacaktı, mesela Halil... 

Annesi bugün okula gelip müdürle bu Serkan hakkında konuşacaktı. Mihre Hanımın bu işi kökünden halledeceğine emindim, kadın oğluna çok değer veriyordu. Biraz sonra çalan kapıyla nöbetçi öğrenci içeri girdi. Halil'i müdürün çağırdığını söylerken ben de Halil' e baktım. Hocadan izin isteyerek dışarı çıkarken göz göze geldik. Gülümseyip kapıyı kapadı. Mihre hanım belli ki gelmişti ve eğlence başlıyordu. 

🌼🌼🌼

Dersten sonra sınıfa girip sırama oturdum. Halil hala gelmemişti ve sınıfın böyle çok sıkıcı olduğunu fark etmiştim. Ayağımı yere ritmik şekilde vurarak sessizce ıslık çalarken kapıdan Halil girdi elinde çantasıyla. Yanıma otururken suratı biraz asık görünüyordu. Hemen arkasından suratı kıpkırmızı bir şekilde içeri giren Serkan ile aşağıda pek de güzel şeyler  olmadığını anlamıştım. Kafamı çevirip Halil'e döndüm. Sınıfta fena bir gürültü vardı, bu yüzden biraz yaklaştım Halil'e. 

"Şştt ne oldu aşağıda yüzün sirke satıyor."

Başını belli belirsiz salladı. "Annem Serkan olayını öğrenmiş." 

"Yaa nasıl öğrenmiş ki." dedim yalandan şaşırarak. Oyunculuğum bok gibi olsa da Halil bunu anlamayacak kadar düşünceli duruyordu. 

"Telefonda mesajlarımızı görmüş, sürekli biriyle yazıştığımı fark edip ne olduğuna bakmak istemiş. Bakınca da görmüş işte." 

"İyi olmuş." dedim ortaya atılarak. "Ne yaptı annen verdi mi ayarı?" 

"Serkan'ın biraz fazla üstüne gittiler ya, çocuk herkesin içinde mahcup oldu." 

Bu dediğine üzülebilirdim belki, eğer Serkan gözümün önünde kendisinden hoşlanan bir kızı çirkin diye aşağılamasaydı. Belki bunu kızın yüzüne karşı yapmamıştı ama arkasından ' oğlum bu çok çirkin ya' deyip arkadaşlarıyla gülmesi aklımdaydı. Asıl iğrenç kendisiydi gerçekten. 

"Serkan sanki çok doğru da, o da seninle uğraşıyordu." 

Halil omuz silkip dudaklarını büzdü. "Ne bileyim üzüldüm işte." 

Gülümseyip elimi omuzuna koydum. Kafasını çevirip önce elime sonra yüzüme baktı. 

"O senin mükemmel kalbinle alakalı bir şey Halil'im, düşünme artık sen de." 

Gülümseyip başını öne çevirdi. Utanmıştı. "Feride." dedi bakışlarını ellerini çevirirken. 

"Hımm?" 

"Biliyor musun bana Halil'im diye seslenmen hoşuma gidiyor." 

Ani gelen itirafla bir an duraksadım. Şaşırmıştım. Çoğu zaman böyle seslendiğimi fark etmiyordum bile. "Öyle mi?" dedim içime kaçan sesimle. 

"Öyle." diye cevap verince "Tamam bundan sonra böyle daha sık öyle seslenirim Halil'im." dedim. 

Dudağını ısırıp gülümsedi. Israrla bana bakmıyordu. O an için değişik hissettim. Sanki arkadaş olmaya çalışan ikiliden çok flört eden ikili gibi gözüküyorduk. Ama asla böyle bir şey yoktu. Olabileceğini de sanmıyordum. Yanlış düşüncelerdi bunlar ve hemen aklımdan def etmeliydim.