BÖLÜM 18

23K 1.5K 476
                                    


Sevdiyseniz oylayabilir, yorum atarak beni daha da mutlu edebilirsiniz. İyi kötü tüm yorumlar beni mutlu eder. ( Aslında kötü yorumlar pek de mutlu etmez ama çaktırmayalım😉😄) 

Keyifli okumalar 

🌼🌼🌼


Sınıfa girdiğimde Halil'i öğretmen masasının üzerinde oturmuş telefonuyla oynarken gördüm. Etrafında da bir sürü kız vardı.  Gömleğini dışarı çıkarmış kravatını hafif gevşetmişti. Bir dakika bizim okul formalarımızda gömlek ve kravat yoktu ki. Hem benim altımda neden pileli etek vardı? 

Halil etrafındaki kızlarla gülüşürken bir anda "Üf sıkıldım sizden." deyip oturduğu yerden kalkıp kapıya doğru ilerledi. Bu sırada ben de sırama geçmeye çalışırken çarpıştık ve elimdeki kitapları yere düşürdüm. Rüzgar esmişti o an, eğilip yerden kitabımı ve kalemlerimi alırken Halil elimin üstüne bastı. Kafamı kaldırıp ona baktım. Tüm sınıf birden gülmeye başlarken, Halil sırıtıp kalemi yerden aldı ve kulağımın arkasına doğru taktı. 

"Buralarda yenisin galiba, yoksa bana çarpmazdın." 

Hayır yeni falan değildim. Sınıf tekrar gülerken Halil bana doğru eğilip kulağıma fısıldadı "Seninle işimiz var küçüğüm." 

Ne olduğunu anlamazken sırama geçmeye çalıştım. Tam geçecekken Serkan "Feride biraz bahçede dolaşalım mı?" diye sorunca kafamı salladım. 

Halil, o sırada ortamıza girdi. "Hayır hiçbir yere gidemezsin!" 

Bu saçmalığı anlamayarak Halil'e döndüm. "Neden gidemezmişiz?" 

Halil bir anda bana doğru geldi ve kolumu sıktı. "B-bırak canımı yakıyorsun." desem de nafileydi. 

"Çünkü sen benimsin." dedi ve bir anda kafamı ısırdı. 


Yataktan zıplayarak kalkarken aynı zamanda kafamdaki acıyı gerçek anlamda hissetmiştim. Tüm bunların rüya olduğuna mı sevinsem, bu kadar saçma bir rüya gördüğüme mi üzülsem bilememiştim. Ama ilk üzülmem gereken şey kesinlikle ani kalkışımla yatağın dibine fırlattığım kardeşimdi.

Üç yaşındaki kardeşim Burak sanırım kafamdaki acının da kaynağıydı. Deli çocuk kafamı ısırmıştı uyurken. Bende rüyamda ne görmüştüm. "Lan sen ne yapıyorsun yatağımda?" diyerek yanına gidip kucağıma aldım küçük bedenini. 

Gülerek" Uyandırmaya gelmiştim." deyince yanaklarını öptüm sulu sulu. 

"Öperek uyandırsan olmaz mıydı, niye ısırdın beni?"

Tekrar gülüp başını göğsümde yasladığında pamuk gibi olmuştum. Onu yere indirdikten sonra dışarı çıkarıp ben de banyoya gittim. Aynanın karşısına geçtiğimde rüyam aklıma gelmişti yine. "Ulan hafta sonu diye uzun uzuna uyuyayım demiştim, sabahki halime bak."  diye mırıldandım kendi kendime. Rüyam da gördüklerim tam bir fiyaskoydu. Kız kardeşimin okuduğu ve ısrarla bana anlatmaya çalıştığı bir hikayeden duyduklarım bilinç altıma işlemişti resmen. Halil'i o şekilde görmenin ise hiçbir açıklanacak yanı yoktu. Rüyamda bana küçüğüm dediği yer aklıma gelince aynaya doğru kusar gibi yaptım. Biraz zorlarsam kusabilirim gerçekten. 


Elimi yüzümü yıkayıp odama geri döndüğümde telefonumda bildirim olduğunu fark ettim. Mesaj kısmına girdiğimde Halil'in yazmış olduğunu gördüm. 


Halil: Feride gece rüyamda seni gördüm, ağlıyordun ve kaşın kanıyordu. 

Halil: Ben merak ettim seni bir şeyin yok dimi? 


Gülümsedim okuduklarıma. 


Feride: İyiyim gayet merak etme 

Feride: Ben de seni gördüm rüyamda akşam 


Halil: Ciddi misin sen ne gördün ki


Gelen mesaj karşısında salaklığıma bir küfür ettim. Ne diye bunu söylemiştim ki yani. 


Feride: Hiç öyle sınıfta duruyorduk falan 

Feride: Önemli bir şey değildi yani. 


Halil: Aman olmasın zaten 

Halil: Ben rüyamda öyle görünce korktum ciddi ciddi

Halil: Sanki gerçekten kötü bir şey olmuş da rüyama girmiş gibi geldi 


Feride: Gayet iyiyim valla, sadece sabah kardeşim kafamı ısırdı o kadar. 


Halil: Hahahaha belki de kaşın o yüzden kanıyordu. 


Feride: aksksksk olabilir 

Feride: Çok takma bu rüyaları kafana Halil'im


Halil: Konuşunca keyfim yerine geldi zaten 

Hali: Takmam daha merak etme 


Feride: insanları keyiflendirmek gibi bir yeteneğim olduğunu söylerler zaten 


Halil: Çok haklılar Feride 

Halil: Ben de bu sıralar çok mutluyum 


Bu mesaj biraz değişik hissettirmişti. Geçen gün okulda düşündüklerim geldi aklıma yine. Biraz kafamı toplamaya ihtiyacım vardı kesinlikle. Belki de sadece bana ısınmıştı ve bunu farklı yorumluyordum. Son mesajına sadece bir gülücük atıp telefonu bıraktım. Karnımda anlamsız bir ağrı oluşmuştu. Hem rahatsız hem hoş ediyordu sanki. Açlığıma verip düşüncelerden en iyi kurtulma yöntemine başvurup kahvaltımı yapmaya koyuldum.   


Anlaşmalı Arkadaş - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin