BÖLÜM 41

18.7K 1.1K 22
                                    


🌼🌼🌼

Oy ve yorumlarınızı beklerim. 😊💝🌼



Bugün ayrı bir heyecan içinde kalkmıştım. Halil ile sevgili olarak geçireceğimiz, sahildeki günü saymazsak, ilk günümüzdü.
Sabah Halil'in günaydın mesajıyla uyanmıştım. Annem saçma sapan güldüğümü görüp değişik baksa da silinmemişti yüzümden tebessüm. Zaten Halil'i düşündüğüm her an dudaklarım kendiliğinden kıvrılıyordu.

Kahverengi dalgalı saçlarımı güzelce tarayıp, şakaklarımdan aldığım tutamları birer minik örgü yapıp, arkada birleştirmiştim. Alnımda küçük bir sivilce vardı ama olsun fazla belli olmuyordu. Bu ay da sivilce konusunda yırtmıştım. Genelde dolmuşa binmezdim, ama bugün dolmuşu kullanmadığıma üzülmüştüm. Bir an önce okula gitmek istiyordum. Yol biterken okul göründüğünden derin bir oh çektim. Acaba Halil neredeydi.

Adımlarım okul kapısına yaklaştıkça görüş açıma giren civcive tebessüm ettim. Demek erken gelmişti, muhtemelen beni bekliyordu şu an.

Okulun kapısına yaslanıp bana arkasını döndüğünde hızlı ama sessiz adımlarla ona doğru ilerledim. Koşup tekme atmayı düşünmüştüm ilkten ama sonra artık sevgili olduğumuzu hatırlayınca vazgeçmiştim. Sonuçta sevgiliye daha nazik davranmak gerekirdi değil mi? Yakın arkadaşlarıma yaptığım şakaları onun üzerinde denemesem iyi olurdu.

Bunun yerine omuzlarını tutup kendime çevirdim. Halil kim olduğumu anlamadığı için ilkten irkilse de beni görünce kocaman gülümsemişti. O an fark ettiğim bir şey vardı. Halil formasının üstüne sarı bir üstlük giymiş ve her zaman dağınık olan saçlarını arkaya doğru tarayıp özenle şekil vermişti. Dahası üzerinden yoğun bir parfüm kokusu geliyordu.

"Halil'im sabah kahvaltıda parfüm mü yedin?" diye sordum kendimi tutamayarak.

Halil elini ensesine atıp kaşırken gözlerini kaçırdı benden. "Çok mu olmuş?" diye sordu utandığı bariz belliyken.

Bozmamak için fazla üstelemedim. "Ama çok güzel kokuyorsun her zamanki gibi, ayrıca da çok hoş gözüküyorsun."

Halil dudaklarını birbirine bastırıp olduğu yerde hafifçe salınmaya başladı. "Sen de çok güzelsin her zamanki gibi." dedi yanakları kızarırken.

Ben insanlara çok kolay iltifat ederdim. Eğer bir şeyi beğendiysem bunu söylemekten gocunmazdım asla. Ama Halil belli ki çok utanıyordu. Buna rağmen bana sürekli güzel şeyler söylemesi kalbimde amansız kıpırtılara sebebiyet veriyordu.

"Bu tip ne böyle? Saçlar taranmış civciv kostümü giyilmiş... Sen hayırdır?" dedim gülerek.

Halil söylediklerim ile o güzel kahkahasını sundu bana. Sonra bana doğru birkaç adım atıp kulağıma doğru eğildi. "Sevgilime güzel gözükmek istedim." dedi.

Yüzünde mahcup bir gülümseme ile geri çekilirken hem çok masum hem de çok tatlı duruyordu. Ellerimi yanaklarıma atıp sıktım. Sağa sola çekiştirip bıraktıktan sonra Halil yanlışlıkla elimin çarptığı saçını düzeltti hemen.

"Halil senin güzel gözükmek için bir şey yapmana gerek yok. Sen sabah kalktığın gibi gelsen yine güzel gözükürsün."

"Bence o halde pek güzel gözükmem Feride ama sen bilirsin."

Kaşlarımı çatıp hafifçe omuzuna vurdum. "Niye be, hem bir insanın en güzel hali sabah kalktığı haliymiş."

Halil anlamsız bir ifade ile baktı yüzüme. "Bence seni kandırmışlar Feride." elinin tersiyle gözünü kaşırken. Sanırım biraz uykusu vardı ama benim daha çok ilgimi çeken elindeki yaralardı.

"Dün yaşadığın uçuş macerasının izleri mi bunlar?" diye sordum.

İlkten neyden bahsettiğimi anlamasa da  sonra fark edip ellerine baktı. "Evet ya, demiştim ellerim yaralandı diye."

Biliyorum anlamında kafamı salladım. Elim eline uzandığında bana uyarak o da elini uzattı. Avuç içinde çizikler vardı. Parmak uçlarımla hafifçe okşadım yaraları. Sonra başımı avucuna doğru eğdim. Yaraların üstüne küçük bir öpücük kondurduktan sonra geri çekildim. "Ben sana yarın bir merhem getireceğim, onu sürersin geçer yaraların hemen."

Bakışlarımı Halil'in avuç içinden çekip yüzüne çevirdiğimde şaşkınlıkla bana baktığını gördüm. Dudaklarım kıvrılırken elimi omuzuna koyup sıvazladım.

"Sınıfa gidelim mi artık? Gecikmesek iyi olur."

Halil sonunda girdiği transtan çıkarak kafasını salladı. Benden birkaç adım önde sınıfa doğru ilerlerken avuç içine baktığını gördüm. Öptüğüm avuç içine...


Anlaşmalı Arkadaş - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin