BÖLÜM 79

10.5K 875 60
                                    


🌼🌼🌼


Ders devam ederken Halil hızlı bir şekilde ayağını sallıyordu. Gergin olduğu her halinden belliydi.  Saate bakılacak olursa Mihre Hanım çoktan gelmişti Ve Halil'i de aşağı çağırmak üzereydi. Elimi Halil'in eline koydum. Bakışları bana döndü.

"Bu stres yapılacak bir olay değil Halil, sakin ol birazdan hallolacak her şey." dedim rahatlaması için. Zaten benim açımdan her şey güzel ilerliyordu.  Halil kafasını sallayıp önüne dönerken kapı çaldı. 

İçeri nöbetçi öğrenci girerek Halil'i müdürün çağırdığını söyleyince herkes bize döndü birden. Halil'e göz kırpıp geçmesi için yol açtım. Sınıftan çıkarken biraz daha iyi görünüyordu. Serkan bana doğru dönüp  "Niye çağırdılar?" diye merakla sorunca bıkmış bir şekilde yukarıda baktım.  Ettiğimiz o kadar kavgaya rağmen sanki çok yakınmışız gibi sorular soruyordu ısrarla. Cidden meraklının tekiydi bu çocuk. Sabır dileyerek önüne döndüm. Kafamı pek derse veremesem  de dinlemeye çalışıp Halil'i bekleyecektim. 




🌼

Teneffüs geçip ders zili çalmıştı fakat Halil hala gelmemişti. Eğer müdür odasından çıkmış olsaydı yanıma geleceğini biliyordum. Bu yüzden aşağı inmeyerek sınıfta bekledim. Bir ara Emir Halil'in nereye gittiğini sormuştu, ben de bir işi var deyip geçiştirmiştim. Aslında insanların Halil'i merak etmeye başlaması hoşuma gidiyordu. Halil'in daha çok çevre edinmesini istiyordum. Oturmaktan sıkılıp koridora çıkmaya karar verdiğimde Halil'in içeri girdiğini gördüm. Gelip yanıma oturdu hızlı adımlarla. Sonra birden bana sarıldı. Yine üzülmüştü büyük ihtimalle. Sınıftakiler bize bakarken gülümseyerek başını okşadım. Halil geri çekilerek asık suratla bana baktı.  "Feride bu Sibel kafayı yemiş." dedi kaşlarını çatıp. 

"Halil'im anlatsana, çatladım burada." dedim iyice meraklanırken. Sınıftakiler duymasın diye iyice bana yaklaşıp kısık sesle konuştu. "Aynen dediğin gibi oldu. Annem müdüre her şeyi anlatmış, o da sibel ve beni odasına çağırmış. Beraber girdik içeri. Sibel'in annesi de oradaydı. Kanıt istedi bizden ben de hemen telefonunu çıkar dedim. Yanımda değil dedi cebindeymiş, sonra şifreyi söylemek istemiyorum benim özelim dedi telefonunu alıp ben açtım şifreyi." 

Kız öyle bir kapana kısılmıştı ki ne yapacağını şaşırmıştı belli ki. "Açtım galeriyi gösterdim fotoğraflarımı, hatta daha aşağı indik evimin önünde çekmiş beni."     

Halil'in söyledikleriyle gözlerimi kocaman açtım. "Nereden biliyor evini takip mi etmiş?" dedim sinirle. 

Halil başını sallayarak devam etti. "Müdür dedi ki bu mesajları sen mi  attın, ben de inkar etmesini bekledim ama doğruyu söyledi. Sonra da küfür etmeye başladı okula, sınıfa, öğretmenlere. Niye yaptı bilmiyorum ama herkesten nefret ettiğini söyledi. Sadece Halil'i seviyorum ona da karışmasanız olmazdı diye bağırdı müdüre."

İyice şok olurken elimle ağzımı kapadım. Bu kız sandığımdan da sorunlu biriydi galiba." Sonuç ne, uzaklaştırma mı aldı? " diye sordum Halil'e. 

"Hayır, annesi galiba okuldan alacakmış. Başka okulda okumak isterse oraya gönderecekmiş, istemezse de açıktan okutacakmış." 

"Anladım." diye mırıldandım.  "E sen niye üzgünsün, rahatlasana artık." dedim Halil'e sitem edercesine. 

Omuz silkti Halil. "Sibel giderken dedi ki son kez sarılabilir miyiz, ben de bir şey diyemedim kusura bakma dedim sadece. Sonra bana da küfür etti annesi ağzını kapadı. Sanki bir şey dedim bana ne küfür ediyor ki?" dedi kaşlarını çatarak. Bozulmuşa benziyordu. 

Anlaşmalı Arkadaş - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin