BÖLÜM 36

18.7K 1.1K 39
                                    



🌼🌼🌼


Nefes nefese kaldığım dakikalar sonucunda sınıfın kapısına varmışım. Geç kalmamak için ne kadar koşsam da, yetişememiştim. Kapıyı tıklatıp içeri girerken hala daha zor nefes alıyordum. 

"Hocam girebilir miyim?" diye sordum kesik nefeslerim arasında. 

Yoklamayı yeni alıyordu, bu yüzden başıyla onayladı. Hızla sırama geçip oturdum. Halil elini yanağına koymuş beni izliyordu. Kafamı çevirdiğim an da göz göze geldik. 

"Çok mu koştun?" diye sordu kısık sesle. 

"Çok." dedim çantamdan kitabımı çıkarırken.     

Birkaç saniye hocanın karıştırdığı sayfa sesleri ile geçti. Önüme koyulan su ile Halil'e baktım. "Sabah almıştım ama hiç içmedim, al iç sen." dedi. 

Ama bu kadarı da fazla oluyordu. Şimdi koparacaktım yanaklarını. Nitekim dayanamadım da. Gülümseyerek kızarmış yanağını sıktım hafifçe.  Bunu tamamen refleksle yapmıştım. Yüzü kızarırken dudaklarını birbirine bastırdı. İlk günlerdeki Halil'i hatırlatmıştı bu bana. Ama şimdi de pişman olmuştum. Benden hoşlandığını söyleyen birisini reddetmişken bir de böyle hareketler yapmam hoş olmazdı. Ona umut vermiş gibi olurdum. Halil ellerini yanaklarına koyup direklerini masaya yasladığında onu izledim bir süre. Bir an, sadece bir an ikimizi hayal ettim. Bu masada iki arkadaş değil de, iki sevgili olarak oturduğumuzu, el ele tutuştuğumuzu, geceleri sabah olana kadar mesajlaştığımızı, yanaklarını istediğim kadar sıkabildiğimi... 

Yüzümde aptal bir sırıtma belirmişti. Bu hayaller nedense güzel hissettirmişti bana. Aşk denilen şey nedir bilmiyordum. Ben sadece sevgiyi biliyordum. Ve Halil'i gerçekten çok seviyordum. Daha önce onun kadar masum ve kalbi güzel birisini tanımamıştım. Böyleyken ondan uzak durmak zorunda olmak o kadar can sıkıcıydı ki. Neden ondan uzak durmalıydım, neden dilediğince konuşup, onun güzel yüzünü izleyemiyordum. Neden ona Halil'im diye seslenip, benim için aldığı kekleri yiyemiyordum. Güzel gülüşünü başkalarına sunarken görmek zorunda mıydım? Sahi Halil ne çok güzeldi öyle. Onu düşünmek bile dudaklarımın kıvrılması için yeterliydi işte. Ben artık bu çocuğa hasret kalmak istemiyordum. 

Anlaşmalı Arkadaş - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin