BÖLÜM 90

9.3K 770 29
                                    




🌼🌼🌼


Mutlu geçen on beş günlük tatilimiz bitmiş ve biz de okula dönmüştük. Halil de ben de söz verdiğimiz gibi kurabiyeleri hazırlayıp gelmiştik. Dün gece nedense öyle uykum gelmişti ki neredeyse yapamayacaktım ama neyse ki yetiştirmiştim. Şimdi de Halil'in kurabiyesini yiyecektim. Çok da güzel kokuyorlardı.  

"Afiyet olsun." deyip bir tanesini bana uzattı. Yüzündeki tebessüm çok güzeldi. Beğenmezsem bile güzel olmuş diyecektim zaten. Kurabiyenin hepsini ağzıma atınca Halil'den farklı bir bakış almamıştım. Alışmıştı çocuk. Ben yerken o ise beklentiyle bakıyordu bana. Sanırsın restorantına gurme gelmişti. Tamamen bitirip yuttuktan sonra ona döndüm. 

"Çok güzel olmuş Halil'im eline sağlık." diyerek benimkilerin kapağını açtım. Şimdi sıra ondaydı. Bir tane alıp ona uzattım. Halil gülerek elimden aldı kurabiyeyi. Sınıf birbiriyle ayrı kaldıkları süreyi telafi ederken biz sınıfta piknik yapıyorduk resmen. Halil kurabiyeyi ısırıp yemeye başladığında yüzü değişik bir ifade almıştı. Küçücük kurabiyeyi iki saatte çiğneyip yutunca bakışları bana döndü. "Eline sağlık." deyip yanda duran suyundan bir yudum alınca bir terslik olduğuna emin olmuştum. Tadına bakmak için kendi kurabiyelerime uzandığımda Halil bir an da elini elimin üstüne koydu. 

"Feride benimkileri yiyelim önce, gel." 

Kesin bir şey vardı. Elimi ondan kurtarıp kendi kurabiyemden aldım hemen. Tamamını ağzıma atıp çiğnemeye başladığımda gelen tatla yüzümü buruşturmuştum. Çikolatalı dediğim kurabiyeler ekşi bir tat almıştı. Tatlı kurabiye demeye bin şahit isterdi.

"Ay bu çok kötü." diyerek zorla yuttum ağzımdakileri. 

Halil dudağını ısırıyordu bana bakarken. "O kadar da değil de, şey olmuş galiba." diye mırıldandı. 

"Ney olmuş?" dedim. 

"Galiba şeker değil tuz koymuşsun, benim ilk yaptığım kurabiyelere benzemiş biraz." 

Halil söyleyince anlamıştım o ekşi tadın nereden geldiğini.  Dün akşam uykulu halimle anca bunu yapabilmiştim demek ki. Mahcup olmuştum biraz. "Sen de güzel diyorsun bir de." dedim Halil'e. 

Omuz silkip güldü.  "Sevgilim benim için bir şey yapmış, kötü der miyim hiç?" 

Şimdi keyfim yerine gelmişti işte. Ellerimi   ona doğru uzatıp yanaklarını sıkmak istemiştim fakat kollarımı kaldırdığım an Halil bana koala gibi yapışmıştı. Sımsıkı sarmıştı beni kolları. Elimi yavaşça sırtına indirip ben de ona sarıldım sıkıca. "Tamam Feride üzülme bu kadar,  olabilir böyle şeyler mutfakta. Ama çok üzüldüm dersen sana sarılırım. Sen üzüldüğün zaman bana söyle yeterli." diye konuştu. 

Söylediklerine gülmeye başladım. Fırsatçılığı yine üstündeydi. Sınıfta kopan hoca geliyor gürültüsü ile ayrıldık birbirimizden.  Halil "Neyse teneffüste devam ederiz." deyip masanın üstündekileri toplamaya başladı. Benim yaptığım kurabiyeler, çöpe gidecek olsa da bir kez daha Halil'in güzelliğini gördüğüm için yaptığıma pişman değildim. 





Anlaşmalı Arkadaş - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin