BÖLÜM 64

11.8K 891 70
                                    


🌼🌼🌼


Koşu yarışımız Halil'in liderliğinde devam ediyordu. Kedimi hızlı koşuyor sanırdım ama Halil atlet çıkmıştı mübarek. Önde başlamasa da bir metre gerisinde kalırdım eminim ki. Market göründüğüne hızlanmaya çalıştım fakat sırtımda olan çanta dolayısıyla pek başarılı olamadım. Ağırlığı fazla hissedilir olmuştu. Halil çoktan bitiş yerine ulaştığında ellerini havaya kaldırıp zıplarken ben de geri kalan yolu yürüyerek tamamladım. Yanına vardığımda ikimiz de nefes nefeseydik.     

"Lan bu ne hız, boş zamanlarında maraton mu koşuyorsun oğlum sen?" dedim ağrıyan karnımı tutarken.            

Halil terleyen saçlarını geriye doğru yatırıp kıkırdadı. "Ben de bu kadar hızlı koştuğumu şimdi fark ettim Feride, galiba ödül gazladı beni." 

Halil yüzüne hınzır bir ifade takınırken beni şaşırtmıştı. Bazen çok açık sözlü oluyordu bu çocuk. Böyle de çok tatlıydı ama biraz uğraşsam fena olmaz diye düşünerek   yürümeye başladım.   

"Feride." diye seslendi arkamdan. Önüme dönmeden elimi havaya kaldırıp "Yok ödül falan." dedim. 

Halil koşar adım yanımda bitti. "Ne demek yok ama kazandım." diye mırıldandı çocuk gibi. Omuz silkip yürümeye devam ettim. O da peşimden geliyordu. "Ama kazandım." diye tekrar edince kendimi tutamayıp gülmeye başladım. 

Arkamı dönüp ona doğru ilerledim hızla. Olduğumuz yer de sağa sola bakıp kimse olmadığını görünce elimi yanaklarına koydum. Hemen gülümseyip biraz eğildi. Önce bir yanağını öptüm. Sonra diğer yanağını fakat bu sefer öptükten sonra o çok yapmak istediğim şeyi yaptım ve kızarmış yumuşak yanağı ısırdım. Halil'in ağzından acıdığını dair bir ses çıkmıştı. Geri çekildiğimde kaşları çatık bakıyordu. "Feride ısırdın beni." deyince kahkaha attım.

Çatık kaşları düz bir şekil alırken dudakları iki yana doğru kıvırdı. "Ben demiştim zaten." dedi bakışlarını kaçırarak. 

Göz kırpıp "Ne demiştin ki?" diye sordum anlamayarak 

Halil dudaklarını birbirine bastırıp yerinde kıpırdandı. "Senin aklın fikrin beni yemekte işte." dedikten sonra hızla okula doğru koşmaya başladı. 

Halil gerçekten masum bir çocuktu. Yani sevgilisini kışkırtıp yakalanmamak için kaçan birisiydi o. Dünya da masum diye bir sözcük olmasaydı yine Halil'e masum derdim. 





Anlaşmalı Arkadaş - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin