BÖLÜM 87

10K 779 31
                                    


🌼🌼🌼



Dakikalardır başımı yasladığım sıcak yerden telefonumun çalmasıyla doğruldum. Çantamı elime alıp telefonu çıkardığımda arayan annemdi. Tekrar yerime oturduğumda Halil de merakla bana bakıyordu. Elimi yanağına koyarken telefonumu da açıp kulağıma götürdüm.

"He annem."

"Feride, akşama misafir gelecek baban davet etmiş. Neredesin sen çabuk gel eve yetiştiremiyorum."

Annem aceleyle konuşurken kaşlarımı çattım. "Ne misafiri ya, kim geliyor?"

"Baban bana sormadan akşama arkadaşını davet etmiş eve, şimdi de yetiştirmeye çalışıyorum. Baban köfte yapıyor sen de gel de evi temizleyelim."

Babam annemi kızdırmışa benziyordu. Direkt "Tamam geliyorum şimdi." deyip kapadım telefonu.

Halil'in yüzü düşmüştü gideceğimi öğrenince. "Niye gidiyorsun?" dedi dudak büzerek.

"Akşama misafir gelecekmiş, anneme yardım etmem lazım." dedim yanağını okşarken.

Halil yerinde doğrulup dikleşti. Kalkıp kabanımı giydikten sonra çantamı da omuzuma aldım. Halil'e döndüğümde kalkmaya çalıştığını görünce hızla yanına gidip durdurdum onu. "Ne yapıyorsun, kalkma ayağa falan ben kendim giderim."

Halil oflayarak yerine oturdu. "Keşke gitmesen." diye mırıldandı. Aşırı tatlı görünüyordu.

Ellerimle yanaklarının iki yanından tutup bastırdım. Dudağı öne doğru büzülmüştü böyle yapınca. Gülerek çekildiğimde Halil kaşlarını çatarak baktı bana. "Öyle yapınca öpeceksin sanmıştım ben." deyince kıkırdayarak yanağını öptüm. Hemen gülmüştü yüzü.

"Gidiyorum şimdi, akşam konuşuruz. Kendine iyi bak merhemlerini sür tamam mı?"

Halil başını sallayarak onayladı beni. Elimi tutup kendine çektiğinde yanağıma ufak bir öpücük bıraktı. "Eve gidince haber et, seni çok seviyorum." dedi gözlerime bakarak.

Bazen öyle güzel bakıyordu ki bana saatlerce oturup izleyesim geliyordu. Derin bir iç çekerek başımı salladım. Daha sonra annemin beni beklediğini hatırlayarak hızla kapıya yöneldim. Kapıyı açtığım an da içeri düşen iki bedenle ben de geri sıçradım. "Anne, baba." dedi Halil şaşırarak.

İkisi de üstünü başını düzeltip karşımda durdular. Bizi mi dinliyordu bunlar. Mihre Hanım gülmeye çalışırken, Talip Bey ise o ciddi duruşuna zeval gelmesin diye bana bile bakmıyordu. "Feride gidiyor muydun?" dedi Mihre Hanım hiçbir şey olmamış gibi.

Halil'e dönüp baktığımda mahcup gözüküyordu. "Ben seni geçireyim." deyip elini omuzuma attı. Konuyu en hızlı kapatma yöntemi olarak beni uğurlamaya çalışıyordu. Bu konuyu sonra konuşacaktık.







🌼


Halil: Feride gittin mi eve?
Halil: Bizimkilerin kusuruna bakma lütfen
Halil: Beni daha önce böyle görmedikleri için merak ediyorlar ne yaptığımı
Halil: Aşık hallerimi görmek istiyorlar ama ayıptı kapıyı dinlemeleri tabii
Halil: Özür dilerim onlar adına.




Feride: Halil'im yazmayı unutmuşum
Feride: Gelir gelmez hemen işlere başladım
Feride: Misafirler de gelince unutmuşum.
Feride: Aileni anlıyorum tabii, ama bir yere kadar
Feride: Sevmem böyle özelin gözetlenmesini
Feride: Ama sorun değil yani kızmadım o kadar




Halil: Özür dilerim yien de, bir daha olmayacak 



Feride: Canım benim
Feride: Ayağın nasıl ağrıyor mu?



Halil: Bayağı geçti ağrısı
Halil: Zaten burkulma önemli değil düzelir birkaç güne
Halil: Ama belki de senin sayende iyileşmiştir



Feride: Ben ne yaptım Halil



Halil: İyileştirdin beni herhalde



Feride: Şifa perisi miyim ben amk



Halil: Ya Feride iki dakika romantik olamıyoruz ya
Halil: Deseydin ya öyle mii, ben de öyle diyecektim sonra sen de iyi o zaman her gün geleyim ziyarete diyecektin



Feride: Sen kurmuşsun senaryoyu
Feride: Cilve yapayım istiyorsun
Feride: Kusura bakma Halil'im, ben içimden geldiği kadar romantik olabiliyorum.



Halil: Üzüldüm



Feride: Üzülme lan, zaten yarı yıl tatiline giriyoruz sık sık buluşuruz.



Halil: Evet doğru
Halil: Her gün buluşalım ama kar yağar illaki kar topu oynarız


Feride: Oooo çok severim
Feride: Ama çok pis yenerim ona göre



Halil: O kadar iddialı olma ;)



Feride: Göreceğiz bakalım



Halil: Görelim bakalım
Halil: Bu arada edebiyattan geçiyorum galiba (18.10)



Görüldü...



Feride: Cidden mi, oh be iyi oldu (18.24)


Halil: Evet ben de rahatladım
Halil: Hesap soruyormuş gibi algılama lütfen, sadece meraktan soruyorum, neden görüldü atıp geç yazdın.



Feride: Ya misafir çocuğu ders çalışacakmış da balkonda masa falan ayarladım ona, bir de çay falan verdim.



Halil: Hahahaha ilk defa bilgisayarla oynamayı istemek yerine ders çalışacak yer arayan bir misafir çocuğu.



Feride: E kazık kadar olmuş bir de oyun mu isteyecekti.



Halil: Küçük değil mi?



Feride: Yok ya bizimle yaşıtmış



Halil: O zaman çayını neden kendi almıyor da senden istiyor. Eli yok mu?



Feride: Halil misafire kalk kendin al mı diyeceğim, sen hiç misafir ağırlamadın herhalde.



Halil: Yoo çok güzel ağırladım
Halil: Çok misafirperverim ben



Feride: E o zaman anlarsın beni, biz de misafir rahat ettirilir. Ben de öyle yaptım.



Halil: Tamam
Halil: Bir şey demedim ki
Halil: Yanlış mı anlaşıldım yoksa



Feride: Kıskanınca ayrı bir tatlı oluyorsun Halil'im
Feride: Ama bence aşkı ilk defa tattığın için böylesin
Feride: Yoksa eve gelen misafir çocuğuna çay ikram ettim diye kıskanmazsın eminim



Halil: Yeni bir Serkan vakasını daha kaldıramam



Feride: Ahahahshsj Halil ya
Feride: Şunun şurasında bir yıl daha buralardayız
Feride: Sonra kim kimi görecek ki boş ver



Halil: Ama biz birbirimizi göreceğiz değil mi



Feride: Bize hiçbir şey engel olamaz Halil'im merak etme. Biz hep biriz



Halil: ❤️



Feride: ❤️



Halil:❤️❤️❤️❤️

Anlaşmalı Arkadaş - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin