🌼🌼🌼
Dün gecenin gerginliği hala üzerimdeydi. Sinirle uyuyup sinirle kalkmıştım resmen. Sırada oturup dudaklarımı ısırıyordum. Halil'in aklının bu kadar çabuk bulamadı çok canımı sıkmıştı. Dizilerde görürdüm bazen, zengin kızın istenmeyen fakir sevgilisi senaryosunu. Oğlan kızın yanına yakıştırılamazdı ve gurur yapıp ayrılırdı. Ama bu sefer ki senaryo bambaşkaydı. Halil kendi karakteristik özelliklerini yadırgıyordu. Benim çok öz güvenli birisi olduğumu, söyleyip ikimizin uyumsuz olduğunu düşünmeye başlamıştı dün resmen. Hiç tanımadığı bir insana nasıl kanabiliyordu böyle. Evet ben öz güveni yüksek, cesaretli biriydim. Fakat sadece kendim gibi olanlarla mı çıkabiliyor veya onlara aşık olabiliyorum. Halil'in asosyal birisi olması onun belki de tek kötü özelliğiydi. Çok güzel bir insandı, kalbi çok temizdi. Belki de bu yüzdendir bu tavırları, egosu yoktu ki hiç.
Sınıf yavaş yavaş dolarken Halil hala gelmemişti. Hiç geç kalmazdı aslında, merak edip yerimden kalktım. Sınıftan çıkıp koridorda göz gezdirdiğimde orada olduğunu gördüm. Biriyle konuşuyordu ve bu kişi saçma bir şekilde Serkan'dı.
Kesin yine Halil'i rahatsız ediyor diye düşünerek yanlarına doğru yürümeye başladığımda, Halil'in Serkan'ı sertçe ittirip arkasındaki duvara yapıştırdığını görünce koşarak yanlarına gittim. Serkan canı yanmışa benziyordu. Hızla Halil'e döndüm. "Halil ne oldu?"
Endişeyle sorduğum soru karşısında Halil'in bir cevabı olamamıştı fakat yüzünden pek de iyi şeyler olmadığı belliydi.
"Ne olacak Feride, görmüyor musun. Senin kalbi güzel dediğin adam hiçbir şey yapmamama rağmen duvara fırlatıyor beni." diye araya girdi Serkan.
"Kes be sen de." diyerek Halil'e döndüm. " İyi misin Halil, ne dedi bu sana da sinirlendin?
Halil dudaklarını birbirine bastırdı. "Hiçbir şey." diye fısıldadı. "Hadi sınıfa gidelim."
Üstelemek istemedim, sonra anlatır düşüncesiyle onayladım onu. Elimle sırtını sıvazladım rahatlaması adına. Birlikte sınıfa gitmeye hazırlanırken Serkan tekrar seslendi.
"Aloo, burada mağdur olan duvarlara vurulan benim farkında mısınız? Neden Halil'in sırtı sıvazlanıyor?"
Göz devirip arkamı döndüm. "Kıyamam uf mu oldun sen?" dedim onu alaya alarak.
Serkan sinirle soludu. "Şu an objektif değilsin Feride."
Omuz silkerek "Objektif olmak istediğimi söylemedim." dedim ve Halil'in koluna girerek sınıfa doğru ilerledim.
Halil'in ona temas etmesi için çileden çıkması lazımdı anca. Ne demişti de çocuğun canını sıkmıştı bu kadar? Bir de benden teselli bekliyordu. Halil omuzları düşük bir şekilde sınıfa girdiğinde hemen peşindeydim. Sıramıza oturduğumuzda çantasını çıkarıp arkasına doğru yaslandı. Yanakları kızarmış ve saçları biraz dağılmıştı. Dudağı gittikçe büzülüyordu. Onu izlediğimi fark ettiğinde bana döndü. Galiba biraz ağlayası gelmişti. Çünkü küçük kardeşimin ağlayacağım zaman ki ifadesine çok benziyordu bu hali.
Onun bu haline dayanamazdım ki ben. Bugün ona tripli olacağımı düşünmüştüm ama şu an umurumda değildi. Halil mutsuzken ben de mutsuzdum. Bir an da ayağa kalkıp Halil'in elini tuttuğum gibi kendime çektim. Halil de ayağa kalkarken "Feride ne yapıyorsun?" diye sordu şaşkınlık içinde. Hızla çantamı omuzuma geçirip, Halil'in çantasını da ona fırlattıktan sonra tuttuğum elini çekerek sınıf kapısına doğru ilerledim. Sınıftakiler bize anlamsız bakışlar atıyordu. Sınıftan çıkar çıkmaz hızla ilerlemeye başladık.
"Feride nereye gidiyoruz?" dediğinde durup ona döndüm. "Biraz kafa dinlemeye Halil'im, merak etme devamsızlık hakkımız var."
"Ama nasıl çıkalım okuldan, yakalanırız." deyince göz devirerek yürümeye devam ettim. "Hiç okuldan kaçmadığın nasıl da belli oluyor ama." diye mırıldandım yürümeye devam ederken. Yangın merdivenin önünde durup telefonumu çıkardım. Rehberde Mihre hanımı bulup aradıktan sonra kulağıma getirdim telefonu. Halil ne yaptığımı anlamadığı için boş boş bakıyordu. Telefon açılmadan önce öpücük attım uzaktan Halil'e bakarak. Halil bir an gülecek gibi olsa da bakışlarını yere indirerek gizledi kendini.
Sonunda telefon açıldığında Mihre Hanımın sesi duyuldu.
"Efendim Feride'ciğim."
"Mihre Hanım iyi günler, biz Halil'le okuldan kaçacağız da. Daha doğrusu ben kaçacağım Halil izin alacak. Siz müdürü arayıp Halil hasta eve gelmesi lazım der misiniz? Halil müdürün izniyle çıksın istiyorum. Ben her türlü bir delik bulur çıkarım zaten."
Annesine oğlunu okuldan kaçırmak için telefon ettiğimi gören Halil şaşkın bakışlarla beni izlerken Mihre Hanım da şaşırmış olacak ki ilk başta ses etmedi.
"Feride niye okuldan kaçacaksınız anlamadım, ders yok mu?"
"Hayır var, ama biz gitmeyeceğiz. İlla bir açıklama istiyorsanız Halil bugün mutsuz ve gergin. Bu yüzden derste yatıp uyumak yerine dışarı çıkıp hava almasını doğru buldum. Ama kaçmasın, siz müdürü arayın da haberi olsun."
"Halil iyi mi Feride, bir sıkıntı yok değil mi?" diye sordu Mihre Hanım. Telefonu Halil'e uzattım. Elime bir süre bakıp sonra telefonu aldı. "İyiyim anne, hava almak istiyorum sadece." diye konuştu.
"Hayır sorun yok... Tamam." gibi birkaç kelime edip kapadı telefonu Halil.
"Tamam mı?" diye sordum.
Başını aşağı yukarı sallayarak onayladı sorumu. "Sen nasıl çıkacaksın?"
Elimi havaya doğru salladım. "Ninja Feride çıkacak içimden sen beni kapıda bekle sadece." dedim gülerek.
Halil de gülümseyip telefonumu bana uzattı. "O zaman kapıda görüşürüz." dedi sessizce.
Göz kırpıp "Görüşürüz." dedim ben de. Bugün görüşeceğimiz çok şey vardı zaten.
![](https://img.wattpad.com/cover/304515334-288-k153186.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaşmalı Arkadaş - Yarı Texting
RomanceSınıfın sessiz, asosyal çocuğu Halil ve Umursamaz, haşarı kızı Feride. Text-metin karışık. BU HİKAYE 13.3.2022 TARİHİNDE YAYIMLANMIŞTIR. Bölümler kısa aralıkla gelecektir.