9. Bölüm PABLO BAR

9.2K 251 19
                                    

İlsa'dan

Barlas'ın da bu dünyadan göçüp gitmesini istemiyordum. Doğru söylüyordu, anneme babama gözünü kırpmadan bunları yaptıysa gözü Barlası görmezdi. Haklıydı. Buna izin veremezdim. Benden nefret ettiği ortadaydı. Aklıma yarın doğum günüm olduğu gelince duraksadım. Sonuçta son doğum günüm olacaktı. Beni öldürecekti. O zaman belki son isteklerimi kabul ederdi diye düşündüm. Gözlerime keskin yırtıcı bakışları atarken içim titredi sanki. Derin bi nefes alıp devam ettim.

"Barlas ve ailesine dokunma! Bide beni ailemin mezarlarına son kez götür. Görmeden ölmek istemiyorum."

Gözlerindeki şeytani bakışları gördüm. Egosuyla bana bakıyor. Sanki yaptıklarımı onyalayıp, "Aferim sözümü böyle dinle" der gibi bakıyordu. Koca adam duvardan ellerini çekip rahatça üstünü düzeltti.

"Kabul edeceğim ama"

Ama? Neydi aması! Nefret ederdim cümlelerin sonundaki amalardan. İsteyeceği ne olabilirdiki. Mal mülk mü? Umrumda bile değildi, benim son isteklerimi yerine getirmesinden başka bir gayem yoktu.

"Ne ama?"

"İstediklerine karşılık benimle evleneceksin küçüğüm. Bende biricik Barlasa dokunmayacam ve seni istediğin yere götürecem."

Gözlerimdeki ışık bir bir sönerken, kendimi tutamadım. Karnıma elimi koyarken hiç ciddiye almayıp güldüm. Ne yapacaktı benimle evlenip. Ailemden kalanlar içinse sorunsuz verebilirdim. Benim paraya ihtiyacım yoktu. Bir katilin elinde son anlarımı yaşarken, son nefesimi çekerken mal mülk düşünmek saçmalık olurdu. İstesem düşünemezdim. Nedenini öğrenmek istiyordum ama bir yanımda ciddi olmadığını söyleyerken gülmem gerektiğini hissettiriyordu, öylede yaptım. Daha ciddi bakarken dişleri arasından konuştu.

"Ne gülüyorsun? Kes sesini"

"Sen ciddisin. Sen ruh hastası mısın? İntikam alacağın kıza neden soy ismini veresin? Öldüreceğin bir kıza? Üzerimdeki servet içinse al senin olsun. Ailemin katiliyle evlenmem için önce şuracıkta sık kafama"

Koca adamın suratında alaylı bi sırıtış yer alırken gözlerimin en derinine baktı zifiri siyahlarıyla.

"Peki sen bilirsin biricik Barlasa veda et küçüğüm. Acı çekecek."

Yavaş adımlarla kapıya doğru ilerlerken

"Bekle, Barlas burda değil ona zarar veremezsin"

"Küçüğümmmm. Bende diyordumki, Almanya ne güzel bir ülke, ordaki toplantılarım, karar vermiştim de belki yarın oraya katil olmaya giderim malum öldürmem gereken bir AKAY var."

Gözlerim yuvalarından çıkar gibi açılırken gözlerimden yaşlar firar etti. Bana bunca eziyeti yapan, acımayan adama güvenemezdim. Yapacakmı yapmayacakmı bekleyemezdim. Tam kapıya elini atmışken.

" Tamam dur, istediğin olacak. Kabul ediyorum."

Doğaç'tan

İstediğim buydu, neden tehdit etmemi bekliyordu ki! Ama kabul etmeseydi o itin canını almak benim için büyük bi zevk olacaktı. İlk önce ellerinden başlayacaktım. Küçüğümün elini tutmak neymiş gösterecektim ona. Sonra gözleri. Öyle bakmak neymiş görecekti. Şimdilik birazda olsa bekleyecekti. Malum yapmam gereken bi nikah vardı. Gözlerimdeki keskinlikle arkamı döndüm. İlsa'yı salya sümük ağlarken görünce sinirlerim bozuldu. Bi it için ağlaması beni delirtiyordu.

"Bir şerefsiz için ağlamayacaksın, en yakın zamanda nikâhımız olacak. Terslik istemiyorum olacakları biliyorsun. En küçük hatanda bütün sevdiklerine veda edersin."

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin