Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)

28. Bölüm Maldivler

Yazar'dan

İlsa Doğaç'tan önce kalkmış hazır bavullara bir göz atmıştı. Koyulan bütün gecelikleri çıkarmış, kendi göz zevkine uyanları tekrar yerleştirmişti. 1 hafta kalacakları için ona göre kıyafet ve elbise koymuştu. Fazla iddialı kıyafetler seçmişti. Fark etmemişti evli olduğunu hatta Doğaç gibi bi kocası olduğunu. Aklından uçup gitmişti bavul hazırlarken. Ardından üstünü giyinmiş ve Doğacı uyandırmıştı. İlsa daha önce Maldivlere gitmişti ailesiyle ancak bunu söylemek istememişti dün akşam. Kahvaltı ettikten sonra evden çıkmışlardı. Onca koruma onlara nasıl gelecek merak ediyordu açıkçası.

"Bu adamlarda mı bizle geliyor?"

"Hayır ssevgilim onlar burada kalacak. Bize havalimanına kadar eşlik edecekler. Bizi gideceğimiz yerde bekleyen korumalar var."

"Neden hep korumayla gezmek zorundayız?"

"Çünkü ben ünlü bi iş adamıyım ve düşmanlarım çok fazla o yüzden böyle olması gerekiyor. İnan olduklarını fark bile etmeyeceksin küçüğüm"

İlsa kafasını olumlu anlamda sallarken koca adam elini öpüp birbirine kenetlemişti. Hem araba sürüyor hem elini tutuyordu. İlsa saate baktığında daha sabah sekizdi. Uykusu çok fazla yoktu. Kendi telefonunu alıp biraz oyalanmak istedi. Aklına sosyal medya hesabı gelince gülümsedi. Uzun zamandır girmiyordu. Ama zamanında çok aktif kullanırdı. Milyonluk takipçisi vardı en son, fotoğraf koydukça, sosyete ortamı sayesinde olmuştu bu kadar. Giriş yapmaya çalıştı ama şifre yanlış diyordu. Nasıl olur diye düşünürken aklına Doğaç geldi. Eliyle Doğaç'ın telefonunu alıp açacaktı ki şifre istiyordu. Gözlerini kapayıp ofladı.

"1215281"

İlsa şaşırmıştı. Hatırlıyordu da koca adam onu kolları arasına sarmışken göğsündede yapılı olan dövmede bu sayılar vardı.

"Anlamı ne?"

"Neyin güzelim?"

Doğaç karısının neyi sorduğunu iyi biliyordu sadece biraz eğleniyordu.

"Bu sayıların. Göğsünde de aynısını görmüştüm. Sonra pek dikkat etmeyince sormamıştım. Ama ekran kilidinde bile bu sayılar var."

Doğaç gülümseyip ellerini öptü İlsa'nın. Ardından konuştu.

"12-İ, 15-L, 28-S, 1-A"

İlsa anlayınca dudakları yanaklarına kadar açılmış aşkla bakıyordu koca adamına.

"Ne zaman yaptırdın o dövmeyi?"

"İki sene önce seni gördükten bir hafta sonra"

"Neden bir hafta sonra? Belki seninle bi geleceğimiz olmayacaktı?"

"Sana aşık olduğumu senin benim olacağını anladığım an o andı bende hiç düşünmeden ismini kazıdım vücuduma. İkincisi ise senin ne olursa olsun benim olacağını biliyordum. Başkasının asla olamazdın"

Biraz durduktan sonra terkar konuştu Doğaç.

"Seni sevmeyi bırak aklımdan bir saniye çıkaramıyorum İlsam"

Küçük kızın kalbi öyle hızlı atarken araba kullanan koca adamının boynuna kocaman öpücük bırakmıştı. Doğaç'ın erkeksi hırıltısı kulağına dolduğunda gülümsemişti.

"Benim bir şey söylemem lazım."

"Dinliyorum küçüğüm"

"Bende yaptırmak istiyorum!"

"Neyi bebeğim?"

"518914"

Doğaç ilk önce şaşırsada sonra anlamıştı. Kendi isminin sırasıydı bu. İnci dişlerini küçüğüne gösterirken konuştu.

"Çok can yakıcı. Olmaz!"

"Lütfen"

İlsa dudaklarını büzmüş masumca durmuştu. Doğaç yaptırmasını çok isterdi ancak canının yanmasına dayanamazdı.

"İlsam"

"Çok acırsa durdururum tamam mı?"

Doğaç kafa sallamıştı. İlsa telefonun şifresini girerek sosyal medyada hesabına girmişti. Tamda düşündüğü gibi hesap Doğaçtaydı.

"Neden bu hesap sende ve şifresini nerden biliyorsun?"

"İlsa çok fazla açık fotoğrafın vardı. Hepsini kaldırdım. Ve kullanmanı istemiyorum."

İlsa çok şaşırmasada beklediği tepkiyi almıştı. Evet açık fotoğraflar koyardı. Bikinili mi dersin poposunda biten şortmu dersin hepsi vardı. Az değildi bu kız. Kendisinkinden Doğaç'ınkine geçiş yaptı. Ağzı açık kalmıştı. On bir milyon takipçisi vardı, bı hayli şaşırdı İlsa. Doğaç, küçük kızından başka kimseyi takip etmiyordu. Biyografisinde aynı sayılar vardı. Gülümsedi. Altlara inince daha çok şaşırdı bunlar neydi böyle?

İlsa'nın ağzı açık kalırken yorumlara baktı.

-Çok yakışıklısın bebeğim🔥🔥
-alev aldı buralar🌍
- Benim olacaksın🏘

İIlsa içinden söylendi "Seninmi olacak? benim oldu bile" biraz daha okuduktan sonra sinirleri alt üst olmuştu. Doğaç kendisininkileri kaldırıyor ama açık saçık kaslarını gösteren fotoğraflarını kaldırmıyordu.

"Allah allah" dedi İlsa içinden ardından kendi hesabına dönüp takipçi sayısına baktı neredeyse dokuz yüz bin kadar kalmıştı. Öylemi derken arşivden bütün fotoğraflarını geri yükledi. Ardından şifresini değiştirip çıkış yaptı Koca adamın telefonundan. Kendikinden giriş yapıp kendi fotoğraflarına bakıp daha önce gelen yorumları okudu.

- Beni çıldırtıyorsun🔥
- Füze atsaydın✈
- dünya güzeli kadın🌍
- of of of prenses mübarek

Bi yandan gülümsüyor bi yandan bazı iğrenç yorumlara iğrenir gibi bakıyordu. Telefonu kapatıp yolu izledi bir süre. Yarım saat geçtikten sonra varmıştılar havalimanına. Doğaç inince küçük kızda indi. Belini tutup elini küçüğünün eline sardı. Ardından jete bindiler.

"Buyurun efendim yolculuk yaklaşık 5 saat sürecektir."

Doğaç kafasıyla onayladıktan sonra içeri girdiler. Burası İlsa'nın kabusumda gördüğü yere çok benziyordu. Bi an dalmışken Doğaç'ın sesleri dürttü mavi gözlü kızı.

"İyimisin Sevgilim."

Zar zor gülümseyip

"Evet iyiyim" dedi

Uçak kalktıktan yarım saat sonra uyku bastırmıştı İlsa'yi . Üzerini eşofmanla değiştirip yatağa yattı. Arkasından ince beline sarılan ellerin Doğaca ait olduğunu anladı.

...

Yanaklarında hissettiği dudaklarla gözünü açtı İlsa.

"Küçüğüm hadi kalk iniş yapıcaz."

İlsa kalkıp üzerine çıkarttığı kıyafetlerini geri giymişti. On dakika sonra jet inmiş kapısı açılmıştı. Koca adam küçük kızının tek elini tutup dikkatlice merdivenlerden indirdi. Ardından siyah arabaya binip yola çıktılar. Peşlerinde onları takip eden bir sürü araba vardı. Doğaç hepsinin güvenlik için olduğunu söylemişti İlsa'ya. Mavi Gözlü kadın kendini uykuya teslim etmişti. Doğaç arabayı adaya gidecekleri kıyıya doğru sürüyordu. Küçük kızına kaçamak bakışlar atıp elini öpüp durdu. Burada bir hafta kalacaklardı. Güzel geçeceğine emindi koca adam...

Kıyıya gelince binecekleri yata gelmişlerdi. Doğaç küçük kızını kucağına alıp taşıdı yata kadar

Yirmi dakika kadar sonra küçük adaya gelmişlerdi. İlsa küçük küçük uyanıyordu...