14. Bölüm Not

7.3K 217 9
                                    

Yazar'dan

Doğaç hala Toprağın dediklerini yediremiyorken aşağı indi. Enis yüzüne pansuman yapıyordu. Doğaç'ın geldiğini görünce göz işareti yaptı. Her şeyi anlatmıştı Toprağa. Toprak zaten biliyordu ama kızın bu olduğunu bilmiyordu.

"Abi ben kusura bakma yenge olduğunu bilmiyordum."

Doğaç sinirle yüzüne bakarken hala gidip suratını dağıtmak istiyordu. Söyledikleri birazda olsa öfkesini geçirirken viski şişesini aldı. Kendini olduğu gibi koltuğa atıp başından aşağı dikti.

"Kardeşim"

dedi Enis

"Enis başım ağrıyor"

Enis hiç cevap vermedi. Toprağın kolundan tutup çekiştirdi.

"Yürü lan"

"Tamam abi ne kı-"

"Toprak kes sesini yürü"

Enisle Toprak evden hızlıca çıktıktan sonra Doğaç içip içip durmuştu. Sarhoş olmazdı bünyesi alışkındı. Elindeki şişenin dibinde azıcık kalınca masaya bıraktı. En iyisi uyumaktı. Sevdiğinin kokusuyla. Üstündeki ceketi aşağıda bırakmıştı. Gömleği ve pantolonunu çıkartıp eşofman giydi. Usulca uyuyan küçüğünün vücudunu kollarına sarıp kokusuyla kendini uykuya bıraktı.

Doğaç'tan

Uyandığımda hala uyuyordu. Belindeki ellerimi çekip boyun girintisinden uzunca bi nefes aldıktan sonra ayaklandım. Banyodan çıkıp üzerime siyah takım giydim. Koluma saatimi takıp telefonumu ve silahımı alıp çıktım. Şirketteki işlerimi bu aralar boşlamıştım. Onlarla ilgilenecektim bu gün ardından akşam küçüğümün bahsettiği adamlarla hesabımı görecektim. Arabaya bindiğim sırada İlsa'yı dün öptüğüm aklıma geldi. Kocaman gülümserken nasıl şirkete geldiğimi anlamadım. Nasıl odaklanacaktım işlere, toplantılara? Kafamdaki düşünceleri silmeye çalışırken şirkete girdim. İlerde kalan asansöre tek başıma bindim. Sadece bana ait olan kata geldiğimde asistanım

"Efendim bu gün önemli bir toplantınız var Edis Beyle ortak olduğunuz Holdingin Almanlarla olan toplantısı. Ardından bu gün imzalanacak bazı dosyalar var. Bu günlük bu kadar efendim."

"Güzel sade kahve 2 dakikan var"

Deyip saatime baktım ardından odama girdim. Kendimi masaya dayayıp manzaraya baktım bir süre. Odanın kapısı dan diye açıldı.

"Lan kap-"

Diye devam edecektim ki Enis bana yaklaştı. Nasıl her gün bu kadar güler yüzlü olmayı başarıyor şaşırıyordum.

"Doğaç nasılsın kardeşim."

"İyiyim Enis'te hayırdır kardeşim rüyanda mı gördün?"

"Güzel şaka sevdim, neyse Toprak da toplantıya girmek istedi. Birde akşam Suna sultan seni yemeğe bekliyor. Salak Toprak İlsayı söylemiş onuda görmek istiyor."

"Toprak gözüme gözükmesin Enis. Söyle ona gördüğüm yerde öldürücem. Ben gelebilirsem gelicem ama İlsa gelemez Enis, kolu dikişli hem ona hala güvenemem."

"Naptın kıza da kolu dikişli?"

"Ne yaptıysam yaptım. Ben akşam uğrarım yemeğe Suna Sultan istediyse. Ardından depoya gitmem lazım. Daha o itlerin hesabını alıp kafalarına sıkıcam."

"Tamam ben holdinge geçiyorum. Bu arada Toprağın bu toplantıya girmesi lazım. Daha önce yurt dışında ki şirkette bu adamlarla ortaklık yapmış adamları tanıyor."

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin